Kurban bayramı öncesi satır talebini karşılayabilmek için 40 derecede 12 saat çalışan demir ustası

Kurban bayramı öncesi satır talebini karşılayabilmek için 40 derecede 12 saat çalışan demir ustası
© 
By Ahmet Erkan Yiğitsözlü
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Demirci ustası Okaçar, kurban bayramının yaklaşması nedeniyle satır talebini karşılamak için Çukurova'nın 40 dereceyi bulan sıcağında ilerlemiş yaşına rağmen günde 12 saat çalışıyor

REKLAM

Son demirci ustalarından İsmail Okaçar, babasından devraldığı atölyede geleneksel yöntemlerle demircilik yapmaya devam ediyor. Osmaniye'de küçük sanayi sitesindeki atölyesinde yarım asrı aşkın süredir bilek gücüyle demire şekil veren İsmail Usta'nın bugünlerde işleri oldukça yoğun.

Demirci ustası Okaçar, Müslümanlarca kutsal iki bayramdan biri olan kurban bayramının yaklaşması nedeniyle satır talebini karşılamak için Çukurova'nın 40 dereceyi bulan sıcağında ilerlemiş yaşına rağmen günde 12 saat çalışmak zorunda.

60 yıl önce babasının yanında çırak olarak çalışmaya başlayan 72 yaşındaki demirci ustası, kömür ocağında erime noktasına getirdiği kızgın demire örs üzerinde balyozla döverek şekil veriyor.

"Çırak bulamıyoruz, geleneksel demircilik yok olmaya mahkum"

Oldukça ağır bir iş olan geleneksel demircilik mesleğini yaşatan ve geçimini bu yolla sağlayan Okaçar, zanaatını devam ettirecek ve kendisine yardımcı olacak çırak bulamamaktan şikayetçi.

"Demircilik mesleği teknolojik gelişmeler karşısında yok olmaya mahkum." diyen usta Okaçar, "Mesleğe ilk başladığım dönemlerimde babamla birlikte tarım aletleri üretiyorduk, teknolojinin gelişmesi ve makineleşmenin artmasıyla yıllar içerisinde tarım aletleri üretemez olduk. Şimdi ise tek başıma kazma, çapa gibi basit el aletleri ile et ve odun satırı üretiyorum." şeklinde konuşuyor.

İşlerinin eskiye göre çok azaldığını belirten Okaçar, "Kurban bayramı nedeniyle satır talebini karşılamak için yoğunluk yaşıyorum. Günde en fazla on kadar satır üretebiliyorum. Her bir satırı toptancıyla 20 liraya satıyorum. Emekli olmasam ve atölyeye kira vermek zorunda kalsam bu gelirle bir ailenin geçinmesi neredeyse imkansız. Bu dükkandan kazandığım parayla beş çocuk büyüttüm, hepsini evlendirdim. Şimdi bir evde eşimle baş başa kaldık. Demircilikten kazandığım ve emekli maaşım bize rahat rahat yetiyor. Benden sonra bu zanaatı devam ettirecek kimse yok. Artık her şey fabrikalarda daha hızlı ve daha ucuz üretiliyor." diyor.

"Havada uçan, denizde yüzen, karada yürüyen her şey demirden"

Demircilik zanaatının dünyanın en eski mesleklerinden biri olduğunu anlatan İsmail Usta, "Bizim zanaatımızın piri Davut Peygamberdir, demircilik mesleğinin öncüsü O'dur. İnsanlık ilk çağlardan bugüne kadar hep demire muhtaç olmuştur. Onca teknolojik gelişmeye rağmen günümüzde demir hala çok önemlidir. Havada uçan, denizde yüzen, karada yürüyen her ne varsa demirden yapılmıştı. Bundan sonra da insanlık demire ihtiyaç duymaya devam edecektir. Geleneksel yöntemlerle yapılan bu zanaat zorluğu ve kazancının yetersizliği nedeniyle zaman içerisinde kaybolup gidecektir." ifadelerini kullanıyor.

Görüntü editörü • Mert Can Yilmaz

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Ünlüler sosyal medya hesaplarından Kurban Bayramı'nı kutladı

Dünya Bankası, Türkiye'ye ilave 18 milyar dolar finansman sağlayacak

HRW'den Ankara'ya suçlama: Suriye'de Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde hak ihlalleri yaşanıyor