Euroviews. Fırat'ın doğusunda ABD'nin 'güvensiz' bölgesi

Fırat'ın doğusunda ABD'nin 'güvensiz' bölgesi
© Anadolu Ajansı / Mustafa Güçlü
© Anadolu Ajansı / Mustafa Güçlü
By Erol Başaran Bural
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Yorum sayfamızda yayınlanan makaleler, euronews'in editoryal görüşünü yansıtmaz.

Fırat’ın Doğusunda ABD ile Türkiye'nin birlikte kurma taahhüdünde bulundukları "Güvenli Bölge" projesinde Ankara'nın Washington'a verdiği mühlet yaklaşırken askeri uzman Erol Başaran Bural konuyu etraflıca değerlendiriyor.

REKLAM

Eron Başaran Bural, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Milli Güvenlik ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi Başkanı, emekli Albay.

Suriye iç savaşının yarattığı güvenlik tehditlerini ortadan kaldırmak, PKK/PYD terör örgütünün Suriye’nin kuzeyinde alan ve etkinlik kazanmasının önüne geçmek, Türkiye’nin sınır güvenliğini korumak ve tahkim etmek maksadıyla, 2012 yılından itibaren yaklaşık yedi yılı aşkın bir süredir gündeme getirilen güvenli bölge tartışmaları, bu yılın temmuz ayından itibaren yeni bir safhaya evrildi.

Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge tesis edilmesi konusunda ısrarlı ve haklı taleplerinin iki önemli boyutu var.

Erol Bural

Bunlardan birincisi haklı olarak güvenlik boyutu. Türkiye; PKK/PYD terör örgütünün Suriye’nin kuzey ve doğusunda kontrolü ele geçirerek bölgede bir terör devletçiği oluşturmaması, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması çerçevesinde bu bölgenin demografik yapısının terör örgütlerince değiştirilmemesi, Türkiye’de geçici koruma statüsünde bulunan Suriyelilerin bu bölgede iskân edilmesi gibi maksatlarla güvenli bölge tesis edilmesi gerekliliğini sürekli olarak gündeme getirdi.

Bu kapsamda Türkiye 30-40 km derinlikte ve Suriye-Türkiye hudut hattı boyunca uzanan bir bölgede, kontrolün tamamen Türkiye’de olduğu ve PKK/PYD terörünü içerisinde barındırmayan bir güvenli bölge talebini sürekli ve artan şiddetle tekraren dile getirdi.

ABD ise; Türkiye’nin güvenli bölge taleplerini sürekli görmezden gelip, PKK/PYD terör örgütünü IŞİD’le mücadele eden yegâne ortağı olarak gördü. ABD bu örgütün etkisiz hale getirilmesini engellemek üzere Türkiye ve Suriye’nin kuzeyi arasında adeta bir kalkan görevi yürüttü. Dahası ABD, PKK/PYD terör örgütüne silah, mühimmat ve teçhizat yardımını aralıksız devam ettirirken, aynı zamanda terör örgütü elemanlarına askeri eğitimler vermeye de devam etti.

Türkiye'nin baskıları sonucunda güvenli bölge oluşturuldu

Her ne kadar ABD Başkanı Trump Suriye’nin kuzeyinde güvenli bir bölgenin kurulması gerekliliğini resmi sosyal medya hesabından ilan ettiyse de ABD bürokrasisi Başkan Trump’ın bu görüşünü adeta yok sayarak güvenli bölgenin teşkil edilmesinin önüne sürekli set çekti.

Türkiye’nin Fırat Nehri doğusunda kalan sınır hattına yönelik askeri yığınaklanması ve Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere devletin en üst düzey yöneticilerinin, ABD bu konuda adım atmadığı takdirde TSK’nın güvenli bölgeyi kendisinin oluşturacağı söylemleri neticesinde ABD, Türkiye’nin nabzını düşürecek adımlar atma kararı aldı. Bu kapsamda ABD güvenli bölgenin oluşturulması için diplomasi trafiğini başlatarak kısa bir süre içerisinde Türkiye ile Akçakale’de müşterek harekât merkezi tesis edip, ortak hava ve kara devriyelerine başladı.

Her ne kadar atılan karşılıklı adımlar olumlu gibi görünse de Türkiye ve ABD’nin güvenli bölge kavramlarını farklı algılamaları; bu bölgenin ne şekilde, hangi kapsamda ve nasıl teşkil edileceği ve nasıl işletileceği konusunda mutabakata bir türlü yaklaşılamaması nedeniyle Türkiye’nin talepleri karşılanamadı. Türkiye güvenli bölge kavramını bölgedeki PKK/PYD terör örgütünün tasfiyesi ve bu bölgenin tamamen terör unsurlarından arındırılması olarak görürken, ABD güvenli bölgeyi yok sayarak bunun yerine “güvenlik mekanizması” kavramını uygun görüyor. Yine ABD, Türkiye’nin güvenli bölge talebini Türkiye’nin sınır hattı çizgisinin güvenliğine indirgeyerek, vazgeçemediği saha ortağı PKK/PYD terör örgütünü korumayı ön plana çıkartıyor.

ABD, PKK/PYD'yi meşrulaştırmak istiyor

On binlerce tır, silah ve teçhizat yardımı yaptığı PKK/PYD’yi gözden çıkarmak istemeyen ABD, bir yandan fiziksel olarak PKK/PYD’yi koruma altına alırken, diğer yandan terör örgütünü parlatarak hem Türkiye’ye hem de uluslararası kamuoyuna “iyi terör örgütü” olarak gösterme gayretlerini de sürdürüyor.

Türkiye’nin “meşru güvenlik kaygılarını” anladıklarını her basın açıklamasında her kademede dile getiren ABD, güvenlik mekanizması kapsamında PKK/PYD terör örgütü elemanlarının bölgeden “çıkarıldığına!” ve terör örgütünün sınır hattındaki tahkimatlarını ortadan kaldırdığına yönelik sosyal medya paylaşımlarıyla, hem terör örgütünü meşrulaştırmaya hem de Türkiye’yi bölgeden uzak tutmaya çalışıyor.

Amerikalı askerler psikolojik harekata devam ediyor

Bölgede ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı komutasında Doğal Kararlılık Harekâtı adı altında görev yapan ABD askerleri, bu harekatla aynı ismi taşıyan sosyal medya hesapları üzerinden psikolojik harekata devam ediyor. Bu hesaplardaki paylaşımlar incelendiğinde;

- Güvenlik mekanizmasının bölgede güvenlik ve istikrarı sağlayacağını ve bu sayede IŞİD’le mücadeleye daha fazla yoğunlaşılabileceğinin öne sürüldüğü,

- Türkiye’nin tüm sınır hattını kapsayacak bir güvenli bölge talebinin aksine sadece Tel Abyad ve Resulayn arasında kalan bölgenin ön plana çıkarıldığı,

- PKK/PYD terör örgütünün nöbet kulübesi ve mevzi gibi tahkimatlarını ortadan kaldırdığı, böylece Türkiye sınırının güvenli olduğu algısının yaratılmaya çalışıldığı,

- Ana omurgasını PKK/PYD terör örgütünün oluşturduğu Suriye Demokratik Güçlerinden (SDG) ısrarla etkin ve güvenilir ortak olarak bahsedildiği,

- Müşterek Harekât Merkezinin açılışına paralel olarak aynı günlerde SDG’ye ait bir twitter hesabı oluşturulduğu,

- Çok kısa sürede Twitter tarafından onaylanarak “mavi tık” alan söz konusu SDG hesabının PKK/PYD’yi sürekli “iyi teröristler” olarak gündemde tutmaya çalıştığı, bu hesapta yapılan paylaşımların ABD kontrolündeki Doğal Kararlılık Harekâtı twitter hesabından da paylaşıldığı,

REKLAM

- Doğal Kararlılık Harekâtı komutanı olan ABD’li Tümgeneral ile sözde SDG lideri ve İçişleri Bakanlığı Kırmızı listesinde aranan PKK’lı terörist Ferhat Abdi Şahin’in görüşmesine yönelik fotoğraf karelerinin paylaşıldığı görülmektedir.

ABD psikolojik harekât faaliyetleri, ABD’li yetkililerin sözde güvenlik mekanizması adı altında attığı göstermelik adımlar, ABD’nin kadim ortağı terör örgütü PKK’nın açık kaynaklara yansıyan söylemleri birlikte incelendiğinde; ABD’nin Türkiye’nin güvenlik endişelerini anladığı ve bu endişelerin giderilmesi için bir güvenlik mekanizması kurarak Türkiye’nin güvenliğini sağlayacağı yönündeki söylemlerinin içeriğinin boş olduğu görülmektedir. ABD’nin güvenlik mekanizması oyalamacasının asıl hedefi Türkiye’nin güvenliğinden çok ortağı PKK terör örgütünün güvenliğini sağlamak, Türkiye’nin Fırat’ın Doğusuna yönelik operasyonunu engellemek-geciktirmektir. Bu şartlar altında ABD’nin “Güvenli Bölge” yerine daha da “Güvensiz Bir Bölge” teşkil ettiği, kendi çıkarları uğruna PKK ile iş birliğini artırarak devam ettirdiği anlaşılmaktadır.

* Görüş sayfamızda yayınlanan makaleler, Euronews'in editoryal görüşünü yansıtmaz.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Erdoğan: Müttefikimiz, bizim için değil terör örgütü için güvenli bölge oluşturmanın peşinde

HRW'den Ankara'ya suçlama: Suriye'de Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde hak ihlalleri yaşanıyor

Erdoğan'dan SİHA'yı düşüren ABD'ye tepki: Aramızda güvenlik sorunu var