Bakan Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
REKLAMDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Barış Pınarı Harakatı sürecinde beş gün içinde dünyanın en büyük iki gücüyle masada anlaşmaya vardığını belirterek, bu mutabakatların, Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından öneminin diplomasi ve siyasi başarı olarak da tarihe geçtiğini söyledi.
Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Suriye konusunda Türkiye ile ABD ve Rusya Federasyonu arasında varılan mutabakatları değerlendiren Çavuşoğlu, "Bu üç ülkenin meşru talepleri doğrultusunda ve endişelerini giderecek şekilde mutabakatın sağlanması çok önemliydi" diyerek, "Genelde tüm çabalarımızı küçümsemeye çalışanlar, özellikle içeride, dış politikamızın ya da Suriye politikamızın Rusya ile ABD arasına sıkışıp kaldığını söylüyorlardı" şeklinde konuştu.
"Barış Pınarı Harekatının meşruiyeti beş gün içinde kabul edildi"
Çavuşoğlu, "Barış Pınarı Harekatımızın meşruiyeti beş gün içinde hem ABD hem de Rusya tarafından kabul edilmiştir." dedi.
Bakan, "Bu anlaşma ile dünyanın en büyük iki ülkesi, iki gücü bizim harekatımızın meşruiyetini kabullenmiştir. Dikkat ediyorsanız, hem ABD ile hem de dün Soçi'de (Rusya ile) vardığımız mutabakatta Türkiye'nin Tel Abyad ve Rasulayn bölgesindeki harekatının meşruiyeti kabul edilmiştir" diye konuştu.
Kamışlı'nın doğusu dahil, Irak sınırına kadar bir bölge güvenli bölge olacak
YPG/PKK'dan ve DEAŞ'tan temizlenmiş alanlara şu ana kadar 365 bin kişinin döndüğünü söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Dün Soçi'de vardığımız mutabakata göre ise Fırat Nehri'nden Aynularab (Kobani) dahil, Rasulayn'ın doğusu olan, Kamışlı'nın doğusu dahil, Irak sınırına kadar bir bölge güvenli bölge olacak. Buralarda Aynularab (Kobani) dahil, YPG'li teröristler Rusya ve rejim unsurları tarafından 30 kilometrenin altına gönderilecek, silahları da dahil buradan temizlenecek."
Türk ve Rus askerlerinin 150 saatin sonunda ortak devriyelere başlayacağını belirten Çavuşoğlu, bunun Türk sınırına sızmaların önlenmesi ve teröristlerin bugüne kadar inşa ettiği tünel gibi altyapıların temizlenmesi bakımından da önemli olduğunu söyledi.
"YPG Münbiç’ten de çekilecek. Bu bizzat Putin’in sözüdür"
Münbiç yol haritasını hatırlatan Çavuşoğlu, Zeytin Dalı Harekatından sonra bazı YPG'lilerin Tel Rıfat bölgesinde kaldıklarını söyledi. Çavuşoğlu, "Orda taciz atışları da yer yer yapıyorlar. Ruslarla vardığımız mutabakata göre, 6. maddede bunu görebilirsiniz, Münbiç ve Tel Rıfat'tan da YPG'liler tüm silahlarıyla beraber arındırılacak. Buradan tamamen çıkarılacak. Bu bizzat Sayın Putin'in sözüdür." dedi.
"Bizim şu anda rejimle doğrudan bir temasımız yok"
Çavuşoğlu, Adana Mutabakatı'na ilişkin şunları söyledi: "Suriye, bunu (Türkiye'ye yönelik terör tehditlerini) engelleyemezse o zaman Türkiye tek başına teröristlerin yok edilmesi için gereğini yapar. Bir, bizim şu anda rejimle doğrudan bir temasımız yok. İstihbari düzeylerde temaslar olabilir, her zaman olur. Bu doğaldır. Özellikle terörle mücadele dahil. İki, şu andaki rejimin, Şam'daki rejimin Adana Mutabakatı'nı istese de uygulama kapasitesi yok. Buralarda otoritesi yok, boşluklar var."
Rejimin şu anda ülkenin tamamını yönetme konumunda olmadığına işaret eden Çavuşoğlu, "Suriye rejimi şu anda Adana Mutabakatı'ndaki yükümlülüklerini yerine getiremiyor. O nedenle de rejimin garantörü olan Rusya bu anlaşmanın uygulanması noktasında Rusya kolaylaştırıcı rol üstlenecek." ifadelerini kullandı.
"Macron bu teröristlerin önde gelenlerini sarayda ağırladı"
Çavuşoğlu Barış Pınarı Harekatı sonrası özellikle AB ülkelerinin tutumunu da sert bir dille eleştirdi. Bakan, "Fransa'nın burada bir YPG/PKK devleti kurmak istediğini biliyoruz. Onlar için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Özellikle Macron bu teröristlerin önde gelenlerini sarayda ağırladı. Sarayı gazetecilere kapattı ama teröristlere açtı. Kraldan çok kralcılık yaptılar. ABD'ye de yaranmak için böyle adım attılar. Şimdi ne oldu? ABD ile konuştuk, mutabakata vardık onlar kenarda kaldı. Bu kenarda kalmanın hissiyatı ile bizimle görüşmek istiyorlar. İngiltere Başbakanı Johnson'ı da ayrı tutmak isterim. İngiltere yönetimi çok dengeli bir tutum sergiledi. Johnson'ın teklifi üzerine 4'lü görüşme olabilir" şeklinde konuştu.