Şule Çet davası savcısı, çarşamba günü görülen 5. celsede bir sanık hakkında kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanık için ise aynı suça yardımdan 20 yıla kadar hapis cezası istedi.
REKLAMŞule Çet davası savcısı, çarşamba günü görülen 5. celsede bir sanık hakkında kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanık için ise aynı suça yardımdan 20 yıla kadar hapis cezası talep etti.
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet'in ölümüne ilişkin iki sanık hakkında "cinayet", "nitelikli cinsel saldırı" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın beşinci celsesi çarşamba günü Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Savcı, bir sanık hakkında kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanık için ise aynı suça yardımdan 20 yıla kadar hapis cezası istedi.
Duruşmaya tutuklu sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand ile Şule Çet'in babası İsmail Çet, aile yakınları, tarafların avukatları ile davaya müdahil olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı katıldı.
Duruşma öncesinde çeşitli kadın platformu üyeleri adliye önünde "Erkek adalet değil, gerçek adalet", "Şule Çet için adalet istiyoruz" yazılı pankartlar açtı.
Şule Çet'in davası 4 Aralık tarihine ertelendi.
Ankara Kadın Platformu adına yazılı açıklamayı okuyan Deniz Akıl, "Şule Çet başta olmak üzere, işlenen tüm kadın cinayetlerinin üzerlerinin örtülmemesi için buradayız. Daha dün Isparta'da Güleda Cankel bir erkek tarafından katledildi. Bizler Şule, Güleda ve katledilen her kadın arkadaşımız için isyandayız." dedi.
Öğrencisi tarafından öldürülen Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel'in babası Mustafa Damar da öldürülen kadınların sayısının gün geçtikçe arttığını belirtti.
Toplumun buna duyarsız, sessiz kalamayacağını ifade eden Damar, "Adaletin tecelli etmesi için elimizden geleni yapacağız." dedi.
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki bir plazanın 20'nci katından düşerek yaşamını yitirmiş, olayla ilgili Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında "cinayet", "nitelikli cinsel saldırı" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından dava açılmıştı.