OECD Genel Sekreteri Angel Gurria: İkinci dalga ekonomik küçülmeyi yüzde 7,5'lere taşıyabilir

OECD Genel Sekreteri Angel Gurria: İkinci dalga ekonomik küçülmeyi yüzde 7,5'lere taşıyabilir
© euronews
By Gizem SadeSasha Vakulina
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Dünya, Covid-19 salgınıyla tetiklenen son yılların en ağır ekonomik kriziyle karşıya. Birçok ülke kısıtlayıcı tedbirlerini kaldırmaya başladı ancak ekonomik iyileşme yakın zamanda ivme kazanmayabilir.

Dünya, Covid-19 salgınıyla tetiklenen son yılların en ağır ekonomik kriziyle karşıya. Birçok ülke kısıtlayıcı tedbirlerini kaldırmaya başladı ancak ekonomik iyileşme yakın zamanda ivme kazanmayabilir.

Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) bu küresel krizin dünya çağında ağır sonuçlar doğuracağını söylüyor.

OECD Genel Sekreteri Ángel Gurría euronews'e Covid-19 salgını sonrası toparlanma sürecine ilişkin tahminlerini anlattı.

'İkinci dalga olursa küçülme yüzde 7,5'leri aşabilir'

Sasha Vakulina, euronews: Ekonomilerin bu yılın ikinci yarısından itibaren iyileşmeye başlayacağı tahmin ediliyor. Ancak OECD’ye göre bu, oldukça yavaş ilerleyebilir. Covid-19 salgınının uzun vadeli ekonomik etkileri neler?

OECD Genel Sekreteri Ángel Gurría: "Her şeyden önce salgının tekrarlamaması durumunda dünya ekonomisinin 2020’de yüzde 6’lık bir küçülme yaşayacağını söylüyoruz. Eğer ikinci dalga olursa, bu en az yüzde 7,5’leri bulabilir. Bunun nedeni, diğer şeylerin yanında, iyileşmesi gereken bir güven sorunu olması. İyileşmesi gereken bir yatırım sorunu var. Ortadan kalkması gereken bir ticari gerilim meselesi var. Aynı zamanda geride kalacak borç meselesi var. Hükümetler, şirketler ve hanehalkı açısından… Bu, kalkınmayı biraz zorlaştıracak. Bu yüzden V tipi toparlanmadan ziyade U tipi toparlanmaya odaklanıyoruz."

'Borç doğası itibariyle kötü ya da yanlış olmayan bir araçtır'

euronews: Borç meselesine gelince, krizin ödemelerini gelecek neslin yapacağına ilişkin artan endişeler var.

Ángel Gurría: "Borçları her zaman gelecek nesil öder. Bu değişmedi. Sorun, şimdiki neslin virüsle mücadele için yeteri kadar ödeme yapması gerekliliğiyle ilgili. Sahip olduğunuz her şeyi ortaya koyun! Virüse karşı savaşı kazanın.

Borçlar, virüse karşı kazanılan zaferin bir sonucu. Ancak daha sonra bunun sonuçları olacak. Bu yüzden toparlanmaya ilişkin daha akıllıca davranmalıyız. Daha uzun sürecek ve daha fazla itmek gerekecek çünkü ağır olacak."

euronews: Borç algısı açısından bir değişiklik olması gerektiğini düşünüyor musunuz? Borçları, örneğin finansal krizlerden sonra gördüğümüz kadar kötü bir şey olarak algılamamak mı gerekiyor?

Ángel Gurría: "Borç, doğası itibariyle kötü ya da yanlış olmayan bir araçtır. Büyümenizi ve gelişmenizi ilerletmek için borçları akıllıca ve makul bir şekilde kullanabilirsiniz. Borçlarla finanse ettiğiniz projelerinizin kendi borcunu ödemesini ya da ülkeniz ve toplumunuz için küresel fayda üretmesini sağlayan bazı programlar var. Bu genel hazine yoluyla bedelini ödemeye değer. Ancak şimdi borç meselesinin kural kitabına bakmanın zamanı değil. Şu an elimizdeki her şeyi vermek zorundayız. Önce virüsü yenmeli sonra sonuçlarıyla başa çıkmalıyız."

Salgının bütünleşme sürecini durdurmasına izin vermemeliyiz. Avrupa gittikçe daha fazla bütünleşecek. Ve bütünleşmiş bir Avrupa çok daha iyi duruma gelecek. Refah düzeyi artacak.
Ángel Gurría
OECD Genel Sekreteri

'Sağlık sistemleri Avrupa Komisyonu'nun sorumluluğunda değil'

euronews: Küresel salgın “büyük bütünleşme”den “büyük parçalanma”ya geçişi nasıl hızlandırdı ya da hızlandırdı mı?

Ángel Gurría: "Bence 'büyük parçalanma' ifadesi bir abartı. Tıpkı 'büyük bütünleşme' gibi çünkü biz hiçbir zaman istediğimiz bütünleşme seviyesine erişemedik ve salgının bütünleşme sürecini durdurmasına izin vermemeliyiz. Avrupa gittikçe daha fazla bütünleşecek. Ve bütünleşmiş bir Avrupa çok daha iyi duruma gelecek. Refah düzeyi artacak.

Sağlık sistemleri Avrupa Komisyonu’nun sorumluluğunda değil. Ülkelerin her birinin kendi sorumluluğu. Yani temel olarak sayıları okuduğunuz ve yanıt verdiğiniz farklı yöntemlere hitap etmek için farklı yollar ve farklı politikalar ele alıyorsunuz. Ancak sonunda bir ilaç ve aşı yokken oldukça istikrarlı ve oldukça genelleştirilmiş bir yaklaşıma sahip oldunuz, ikinci en etkili olan şeyi yaptınız, ki bu da kısıtlama, sosyal mesafe, süreci dikkatlice ve kademeli olarak kontrol etmek oluyor."

'Küreselleşmeyi suçlamak sizi hiçbir yere götürmez'

euronews: Küreselleşmeye doğru genel harekete yönelik bir tehdit olabileceğini düşünüyor musunuz? Covid-19 salgını sürecinde neler olduğunu gördük, tedarik zincirinde büyük bir bozulma oldu.

Ángel Gurría: "Kusurlu ulusal politikalar ve uluslararası iş birliği eksikliği nedeniyle küreselleşmeyi suçlamayalım. Küreselleşme tanımı gereği çok güçlü bir uluslararası iş birliğinin temeli üzerinde durur.

Eğer uluslararası iş birliği bu düzeyde değilse, ticari gerilimler varsa, bazı durumlarda askeri gerilimler varsa, akış sorunları ve toplumsal gerilimler varsa, birçok ülkede hoşnutsuzluklar varsa… O zaman tabii ki bütünü bir araya getiren o tutkaldan mahrumsunuz. Küreselleşmeyi suçlamak moda olabilir ancak sizi hiçbir yere götürmez çünkü bir çözüm getirmez."

euronews: Sosyal mesafe, testler, izleme ve izolasyon söz konusu olduğunda, bizim için, insanlar için olan yeni normaller üzerinde çok duruyoruz. Peki, küresel ekonomi için yeni normal ne olacak?

Ángel Gurría: "Umuyorum yeni normal, en önemli nesiller arası sorumluluğumuz olan, gezegenimiz ve küresel ısınmayla başa çıkma gerekliliğini hatırlama fırsatını kullanmamıza yol açar. Bu nedenle şimdi toparlanma sürecinde olduğunu söyleyen ülkeleri tebrik ediyorum. Hem araba hem de uçak endüstrisinde ya da nakliye endüstrisinde daha çevreci çözümleri destekleyeceğim.

Böylece daha ağır etkilenen sektörler ve daha savunmasız sektörlere yönelik desteği, sizi daha iyi bir geleceğe götürecek politikalarla birleştiriyorsunuz."

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Komisyon'un bütçe sorumlusu Johannes Hahn: Kurtarma Fonu'yla Avrupa ekonomisine yatırım yapıyoruz

IMF'nin yeni başkanı Georgieva: Brexit'in ekonomik büyümeyi kötü etkileyeceği yönünde endişeliyiz

OECD, Türkiye için bu yıl yüzde 2,9 gelecek yıl yüzde 3,1 büyüme öngördü