'Baskıcı rejim' ve ekonomik krizden kaçarak Türkiye'ye sığınan İranlıların sayıları artıyor

Türkiye'de İranlılar
Türkiye'de İranlılar © Euronews
By Dilek Gül
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

İran'da baskıcı rejim ve ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte Türkiye'deki İranlı göçmen sayıları da artıyor

REKLAM

İran’da 'baskıcı rejim' ve ambargonun oluşturduğu yüksek enflasyon, artan işsizlik nedeniyle göç edenlerin sayısı artışta. Birleşmiş Milletler (BM) 2020 verilerine göre Suriyeliler hariç, farklı ülkelerden Türkiye’ye göç eden göçmen sayısı 330 bin civarında. Ve bu sayının yüzde 6’sını İranlılar oluşturuyor.

Ekonomik, dini, sosyal ve siyasi sebepler nedeniyle göçmek zorunda kalan yaklaşık 200 bin İranlı için yakın zamana kadar Türkiye transit ülke konumundaydı ama son yıllarda bu durum değişti.

Çevirmen ve yazar Rıza Talibi Türkiye'yi uzun yıllar çevirdiği kitaplardan ve izlediği Türk dizilerinden tanımış, takip etmiş.

İran rejiminin politikalarına ve baskılarına karşı öğrencilik yıllarında başlayan muhalifliği daha sonra yazılarına, söylemlerine yansımaya başlamış. İran Savunma Bakanlığı'nda memur olarak çalışan Talibi bir süre sonra rejim karşıtı muhalif çevrelerle tanışınca, muhalif faaliyetlerini daha da arttırmış.

Savunma Bakanlığı'nda memur olarak çalışıyordum ve KHK gibi bir kararla beni Cask'a sürgün ettiler. Halkı kötülüğe teşvik etmekle suçlandım. Altı ay hapis yattım, üç yıl sürgünde kaldım
Rıza Talibi
Çevirmen ve yazar

Yazdıkları duyulmaya başlayınca önce gözaltılarla sonra da cezaevi ile tanışmış. İlk başlarda gözaltıları ve bu tutuklamaları çok ciddiye almadığını söyleyen Talibi, daha sonra Umman Körfezi'nde bir liman şehri olan Cask'a sürgün edildiğini anlatıyor.

''Bu baskılardan dolayı bazı arkadaşlarımız yoldan çekildi, taraf değiştirdi ya da baskılara dayanamayıp intihar etti. Ben de bu dönemde faaliyetlerimden dolayı Cask'a sürgün edildim. İş olarak beni zorla oraya gönderdiler ve hiçbir suçlama yok. Çünkü ben Savunma Bakanlığı'nda memur olarak çalışıyordum ve bir kararla beni oraya sürgün ettiler. Yani KHK gibi düşünün, dediler ki bu adamın davranışları doğru değil. Sonra orada farklı farklı mahkemelerim oldu ve altı ay hapiste yattım. Faaliyetlerimden dolayı halkı kötülüğe teşvik etmek ile suçlandım. 3 yıl süren bu sürgünlükte ben yazmaya ve yeni kitaplar çıkarmaya devam ettim. Yerel gazetelere ve hakemli dergilere yazılarımı gönderdim. Baskılar daha da artınca beş yıl önce Türkiye'ye gelmeye karar verdim.''

Çünkü çok zor zamanlar yaşamış Türkiye'de. İşsizlik, kimliksizlik yani aslında göçmenlik... Bir süre sonra yeniden İran'a geri dönmek istese de ailesi ve dostlarının itirazlarını kabul edip, Türkiye'de yaşamaya devam etmiş.

''Beş altı sene önce biletimi aldım dönecektim ama arkadaşlarım evimin kapısını kilitledi. Bunun sebebi sadece ekonomik de değildi. Kenara çekildim ne bir şey yazabildim ne üretebildim. Arkadaşlarım evlerine alıp bana yardımcı oldular ama yine de kalmak da zorlandım. Ben ABD veya İngiltere'ye gidebilirdim davetler de oldu. Ama dedim ki bir yola çıktım en azından ortada durayım. O nedenle kaldım Türkiye'de. İran'a en yakın yer de burası sonuçta.''

Türkiye'de farklı kimlikten pek çok insanın kendine yardım ettiğini söyleyen çevirmen ve yazar Rıza Talibi, yine de ülkesindeki sıcaklığı bulamamaktan yakınıyor. Türkiye'de çok işte çalıştığını ama çoğu kez maaşını ve emeklerinin karşılığını alamadığını söyleyen Talibi, sonrasında bir münzevi hayata geçtim diyor.

''Özellikle İstanbul çok farklı. Anadolu'ya göre çok farklı bir şehir İstanbul. İstanbul'da sadece duvarlar değil, insanlar da betonlaşmış. Kimse kimseye güvenmiyor. Belki bu bizim kaderimiz, Ankara'dan İstanbul'a geldim ama yine de hiç ilerleyemedim. Bunun nedeni göçmen olmamız. Özellikle medyada göçmenlerle ilgili o kadar kötü bir algı var ki haliyle size bakışlar değişiyor.''

''Anadilimde eğitim istediğim için hapis yattım, tehdit edildim''

Azerbaycan Merkez Partisi (AMP) Merkez Konsey Sekreteri ve Üyesi Elyar Kamrani de Türkiye'ye göçmek zorunda kalanlardan. 35 milyondan fazla Güney Azerbaycanlı'nın kendi anadilinde konuşmaları, eğitim almaları ve kültürlerini yaşamaları için siyaset yaparken çok kez hapis cezasına çarptırılmış. İran devletini kötülemek suçlamasıyla...

''Ben 16 yıllık veterinerim. Daha sonra hukuk eğitimi için üniversiteye gittim. Orada ayrımcılığa maruz kaldık, sırf dilimizden dolayı. Buna itiraz ettim ve anadilimde eğitim istedim. Çocuklarım anadilinde eğitim alsın istedim. Ve İran kanunlarında anadilde eğitim hakkı olmasına rağmen, devlet tarafından tehdit edildim. Hakkımda dava açıldı, mahkemede iki dakika kendimi savunamadım ve iki yıl hapse mahkum edildim. Daha sonra sokakta bile bizi tehdit etmeye başladılar hem ailemi hem beni. Yani sadece beni ve ailemi de değil, benimle bağlantılı kim varsa onları da tehdit ettiler. Bundan iki yıl önce hem evime hem de iş yerime yaklaşık onbeş kişilik polis ekipleri ile baskınlar oldu. Biz dilde haklarımızı talep ediyoruz, terörist değiliz neticesinde. Ama daha sonra baskılar ve tehditler büyüyünce iki yıl önce İstanbul'a gelmeye karar verdim. ''

Her 10 İranlı'dan 6'sı göçmek istiyor. Sebep sadece siyasi değil aynı zamanda ekonomik sorunlar. Ama en zoru göç etmek. O nedenle benden tavsiye isteyen arkadaşlarıma çok zor durumda değillerse ülkede kalmalarını söylüyorum
Elyar Kamrani
Azerbaycan Merkez Partisi (AMP) Merkez Konsey Sekreteri ve Üyesi

Her ne kadar Türkçe ve kültür konusunda sıkıntı yaşamasa da, o da her göçmen gibi ikametgah ve iş ile ilgili sorunlar yaşamış.

O nedenle göç etmek isteyen İranlı yakınlarına ülkelerinden çıkmamaları konusunda tavsiyeleri oluyor Elyar Kamrani'nin.

''Her 10 İranlı'dan 6'sı göçmek istiyor. Siyasi baskıların yanı sıra ekonomik sorunlar da artık var. Hiç bir siyasi faaliyeti olmayan normal bir vatandaş okul okuyor ve emek veriyor. Sonunda mezun oluyor ama iş yok. Durum çok zor. İnsanlar ümitsiz, gelecekten beklentisi yok. Ve her an ölüm tehditi ile karşı karşıyalar. Ama en zoru göç etmek. O nedenle ben ülkede kalmalarını söylüyorum arkadaşlarıma. Ben sonuna kadar ülkemde kalmak için direndim, zor oldu bu kararı vermek. Göçmek ölüm değil ama ölüme kadar yolu var.''

Türkiye'de de sosyal medya platformları üzerinden yaptığı yayınlarla İran rejimi karşıtı düşüncelerini söylemeye devam eden Kamrani hala bilinmeyen isimler ve gizli numalar tarafından tehdit edildiğini belirtiyor. Ama her ne kadar Türkiye'de de tehdit edilse, artık başka bir ülkeye göç etmeyeceğini söylüyor Kamrani. Türkiye ile aynı kültür ve dili paylaştıkları için...

Sanaz Zolfeghargardesh ise ülkesinde kadınların tek başına şarkı söylemesi yasak olduğu için göç etmek zorunda olan kadınlardan.

Ancak Türkiye'ye geldiğinde sanatını icra etmek yerine önce bir düzen kurabilmenin derdine düşmüş. Pek çok iş yapmış geçinebilmek için. O da her göçmenin yaşadığı ikametgah, sağlığa erişim ya da iş bulma konusunda zorluklar yaşamış.

Hatta koronavirüse yakalanıp 15 günü yoğun bakımda toplamda bir buçuk ay kadar İstanbul Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi'nde kalan Sanaz, şu günlerde tedavi gördüğü hastanenin çıkardığı 32 bine yakın masrafı nasıl ödeyeceğini düşünüyor.

REKLAM
Burada kendimi daha rahat hissediyorum. Bu devlete güveniyorum, biz yabancılara destek vereceğine inanıyorum.
Sanaz Zolfeghargardesh
İranlı göçmen

''Burada da hayatım çok kolay değil. Kazandığım masraflarıma gidiyor. Ailem destek veriyor çoğu zaman. Göçmen olmak zor. Kendi ülkende kimliğin, sigortan var ama burada yok. Mesela ben parasından dolayı senelerdir çalışma izni çıkaramıyorum. Zaten koronadan dolayı iş de yok, eskiden tercümanlık yapabiliyordum. Şu sıralar şiir yazıyorum, yağlı boya çizimleri yapıyorum. Ülkemde enerji terapistliği yapıyordum aslında. Hem sanatımda hem işimde kendimi ilerletmek istiyorum. Burada kendimi daha rahat hissediyorum. Bu devlete güveniyorum, biz yabancılara destek vereceğine inanıyorum. Belki hastane masraflarımı kendim karşılayamam ama devlet beni bu yönden destekleyecek. Bundan eminim.''

Bir yandan sıkıntıları devam ederken, bir yandan da arkadaşlarının desteği ile yeni şarkısına klip çekti. Beş yılın sonunda hayalini yaşamanın sevincini yaşayan Sanaz Zolfeghargardesh, kariyerinde ve yaşamında daha iyi yerlere gelmenin hayalinde.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Türkiye'nin 6 Mart Covid-19 tablosu: 64 can kaybı, 11 bin 770 yeni vaka

Ege'de Türkiye'ye itilen göçmenler: Frontex aklanırken iddialar yanıtsız kaldı

İran Cumhurbaşkanı Reisi Ankara'da: Teröre karşı işbirliği mesajı ve 10 anlaşma