Akşener, Ankapark'ı gezdi

Mansur Yavaş'ın ANKAPARK ile ilgili sunumunu dinleyen Akşener, daha sonra basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Burada müthiş bir milli servetin yok edildiğini gördüm. İnanılmayacak derecede hem Ankaralının hem de her vatandaşın vergisinin nasıl gömüldüğünü gördüm. Nasıl bir iş bilmezliğin olduğunu gördüm." değerlendirmesinde bulundu.

Akşener, ANKAPARK'a geçmiş dönem yapılan harcamaları "israf" olarak nitelendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, MHP Genel Başkanı Bahçeli, görüşmede, Ukrayna depolarında bekleyen tahılın Karadeniz üzerinden ihracı için Türkiye'nin Ukrayna ve Rusya makamlarıyla ve Birleşmiş Milletler yetkilileriyle yürüttüğü süreç neticesinde imzalanan anlaşmanın hayırlı olması temennisinde bulundu.

Bahçeli, bu süreçte ortaya koyduğu gayret için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye teşekkür etti.

Kulaksız: Gezi olayları sırasında hiçbir cami yanmadı

Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkanı Hasan Kulaksız, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla "Gezi olayları sırasında hiçbir caminin yanmadığını" duyurdu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Gezi olayları sırasında camilerimiz yakıldı” sözleri üzerine ilgili kurumlardan bilgi talep eden LDP bu iddiaya ilişkin kayıtların paylaşılmasını istedi.

Toplam dört kuruma başvuran LDP’ye sadece İstanbul İtfaiyesi’nden geri dönüş yapıldı. İlgili soru talebine verilen resmi yanıtta da bu dönemde yanan herhangi bir cami olmadığı belirtildi.

Kulaksız’ın paylaştığı belgede şu ifadeler yer alıyor:

“İlgide kayıtlı yazınızda, 2013 gezi olaylarında var ise yakılan camilerin isimleri ve bulundukları semtlerin hangileri olduğu, yangına müdahale eden il/ilçe itfaiyenin kayıtları, gün ve saatleri, olay tutanaklarında yangının çıkış sebebi, olay sırasında ve sonrasında itfaiye yetkilerince hasar tespiti amacıyla varsa alınan görüntülerin tarafınıza iletilmesi talep edilmektedir. Bu bağlamda bahse konu tarihte yukarda zikredilen olay ile ilgili kayıtlarımızda yapılan inceleme-araştırma neticesinde tarafımıza cami yangını ihbarı yapılmadığı tespit edilmiş olup, konu hakkında herhangi bir belge veya bilgiye rastlanmamıştır.”

Yıllık izinlerini Türkiye'de geçirmek için gelen gurbetçi sayısı 1 milyona yaklaştı 

Yıllık izinlerini baba ocağında geçirmek için yaşadıkları ülkelerden yola çıkan gurbetçilerin Türkiye'ye gelişleri devam ediyor.

Trakya Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü verilerine göre, 24 Haziran'dan itibaren yaklaşık 1 aylık süreçte 930 bin gurbetçi anavatanlarına geldi.

Bu yıl henüz gelişlerin tamamlanmamasına rağmen son yılların en yüksek gelişi olarak tanımlanmaya başlandı.

Geçen yıl tüm sezonda 511 bin, 2020 yılında 169 bin, 2019 yılında ise 626 bin gurbetçi gelmişti. Gelişlerin ağustos ayı ortalarına kadar devam etmesi bekleniyor.

Avusturya'dan gelen Hamdi Demirkaynak, AA muhabirine, uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından vatana geldiklerini söyledi.

Tatilini memleketi Sivas'ta geçireceğini anlatan Demirkaynak, "Türkiyemi çok özledim, her sene vatan aşkıyla geliyoruz. Her yıl çalışıyoruz, vatanımıza kavuşmak için o günleri iple çekiyoruz." dedi.

Tatilini ailesiyle birlikte geçireceğini aktaran Demir, özellikle bu sene sevdikleriyle hasret gidereceğini vurguladı.

Yerli turistlerin seyahat sayısı yüzde 6,1 yükselirken, harcamaları yüzde 100'den fazla arttı 

Türkiye İstatistik Kurumu, 2022'nin ilk çeyreğine ilişkin "hane halkı yurt içi turizm" verilerini açıkladı.

Buna göre, bu yılın birinci çeyreğinde yurt içinde 7 milyon 344 bin kişi seyahat etti. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydıyla ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı, 2021'in aynı çeyreğine kıyasla yüzde 6,1 artarak 8 milyon 813 bin olarak gerçekleşti.

Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 67 milyon 581 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 7,7, seyahat başına yapılan ortalama harcama da 1383 lira olarak kayıtlara geçti.

Harcamalar arttı

Yerli turistlerin yurt içinde yaptıkları seyahat harcamalarının tutarı, söz konusu dönemde yüzde 100,4 artarak 12 milyar 184 milyon 330 bin lira olarak gerçekleşti.

Bu harcamaların yüzde 94,5'ini 11 milyar 518 milyon 703 bin lirayla kişisel harcamalar, yüzde 5,5'ini ise 665 milyon 626 bin lirayla paket tur harcamaları oluşturdu.

İlk çeyrekte harcama türlerine bakıldığında, toplam seyahat harcamalarında en fazla payın yüzde 33,7 ile ulaştırma harcamaları, yüzde 29,8 ile yeme ve içme harcamaları ve yüzde 11,1 ile konaklama harcamalarında olduğu görüldü.

Harcama türlerinin geçen yılın aynı dönemine göre değişim oranları incelendiğinde ise ulaştırma harcamalarında yüzde 125,4, yeme ve içme harcamalarında yüzde 109,8, konaklama harcamalarında yüzde 132,9'luk artış gerçekleşti.

Yakınları ziyaret ilk sırada

Ocak-mart döneminde yakınları ziyaret amacıyla yapılan seyahatler yüzde 65,1 ile ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 18,5 ile "gezi, eğlence, tatil", yüzde 6,3 ile "sağlık" izledi.

Bu dönemde seyahate çıkanlar 51 milyon 557 bin geceleme sayısıyla en çok "arkadaş veya akraba evinde" kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 7 milyon 216 bin gecelemeyle "kendi evi" yer alırken "otel" 4 milyon 578 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada kayıtlara geçti.

Öte yandan TÜİK, uluslararası göç istatistikleri haber bülteninin, ilgili kurumların idari kayıtlarındaki çalışmaların devam etmesi nedeniyle ertelendiğini duyurdu.

MGK Bildirisi: Yunanistan'ın ihlalleri kabul edilemez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrası yayımlanan bildiride 'Yunanistan'ın, kışkırtıcı eylemlerine ilave olarak karasuyu ve hava sahası ihlallerini artırarak devam ettirmesinin kabul edilemez' dendi.

"Uluslararası hukuku hiçe sayarak iyi komşuluk ve müttefiklik ilişkilerinin hilafındaki tutumunu ısrarla sürdüren Yunanistan’ın, kışkırtıcı eylemlerine ilave olarak karasuyu ve hava sahası ihlallerini artırarak devam ettirmesinin kabul edilemez olduğu ifade edilmiştir." vurgusu yapılan MGK bildirisinde, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Yunanistan yönetimine ayrıca; düzensiz göçmenlerin hayatlarını tehlikeye atan, insan hakları ve insancıl hukuka aykırı faaliyetlerine bir kez daha son verme çağrısında bulunulmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde iki devletli çözüm vizyonuna güçlü destek beyan edilmiştir.

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın daha fazla can kaybına ve yıkıma yol açmadan bir an önce sona erdirilerek kapsamlı ateşkes ilan edilmesi yönündeki çağrımız tekrarlanmış, bu kapsamda Türkiye'nin kalıcı barışın tesisi ile küresel çapta bir gıda krizine dönüşmekte olan meselenin çözümü istikametindeki gayretlerinin devam edeceği belirtilmiştir."

Bolu'da içme suyundan etkilenenlerin sayısı 98'e ulaştı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bolu Çaydurt Yuva köyü bölgesinde içme suyundan etkilenenlerin sayısının 53'ü çocuk olmak üzere 98'e ulaştığını, şu ana dek can kaybı olmadığını bildirdi.

Koca, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Bolu Çaydurt Yuva köyü bölgesinde içme suyundan etkilenenlerin sayısı 45'i yetişkin, 53'ü çocuk olmak üzere 98'e ulaştı. 14'ü yoğun bakımda olan 43 hastanın tedavisi devam ediyor. 17 hasta başka şehirlerdeki hastanelere sevk edilmiş durumdadır. Şu ana dek olayda can kaybı olmadı." ifadelerini kullandı.

Kurban Bayramı’nın son gününden itibaren Çaydurt Yuva köyü sakinlerinden 55 kişi bulantı, kusma ve kanlı ishal şikayetleri ile hastaneye başvurmuştu. Bolu Halk Sağlığı Müdürlüğü ekipleri, Yuva köyündeki su deposundan numune topladı.

Bolu Valisi Erkan Kılıç, "Deponun temizliği yapıldı. Numuneler alındı, sonuçları bekliyoruz. En son yağışlardan kaynaklanmış su kirliliğinden olduğunu değerlendiriyoruz. Numune sonuçları daha çıkmadı, kesinleşmedi. Bunun dışında bütün köylerimizde bütün depoları da elden geçiriyoruz, klorlama ve bakım işlerini yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

 Çavuşoğlu: Bugüne kadar yaptığımız harekatlarda kimseden icazet almadık doğrusu. Almayız da.

Çavuşoğlu, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Suriye özelinde iki ülkeyle (İran, Rusya) farklılar olduğunu ve bu iki ülkenin Suriye rejimine verdiği desteği doğru bulmadıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bu iki ülkenin bizim operasyonlarımıza geçmişte olduğu gibi bugün de karşı oldukları açık. Tabii bu ülkelerin açıklamaları ortada da bizim ne söylediğimiz önemli, Cumhurbaşkanımızın ne söylediği önemli. Biz geçmişte de kimseden icazet almadık. Fırat'ın doğusunda PKK/YPG'ye yönelik gerçekleştirdiğimiz harekata; hem Amerika'nın taahhütleri hem de Rusya'nın taahhütleri ve vardığımız mutabakatlar çerçevesinde bir ara verdik. Bu iki ülke de bu bölgeden YPG/PKK'lı teröristleri temizleme taahhüdünde bulundu. Bugüne kadar bu gerçekleşmediği için bu teröristler, Suriye içinde Suriyelilere aynı zamanda muhaliflere ve bizim askerimize, polisimize yönelik saldırıları devam ettirdiği gibi oradan kendi topraklarımıza yönelik saldırıları da arttırmaya başladı, şimdi böyle bir durumda Amerika olsa ne yapar? Rusya olsa ne yapar?"

Çavuşoğlu, Suriye'deki terör yapılanmalarından Türkiye'ye doğrudan saldırı olduğuna dikkati çekerek, "Askerimiz, polisimiz şehit oluyor, sivil insanlar ölüyor, masum Suriyeliler de öldürülüyor. Böyle bir durumda, bu teröristler burada olduğu sürece tehdit devam edecek. Biz de elimiz kolumuz bağlı kalamayız, sonuçta biz bugüne kadar yaptığımız harekatlarda kimseden icazet almadık doğrusu. Almayız da. Her zaman terörle mücadelede teyakkuz halindeyiz, bir gece ansızın..." ifadelerini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, ABD yönetiminin şu anda Türkiye'ye F-16'ların yeni modellerini vermek istediğini belirterek, "Mevcut F-16'ların modernizasyonu konusunda kitlerin de verilmesi, kongrede hem Temsilciler Meclisinde hem de Senatoda böyle bir eğilim var çünkü bunun NATO için de önemli olduğunu görüyorlar, bölgemizin güvenliği herkes için önemli. ABD hatta kendi güvenliğimiz bakımından da önemli diyor. Bir taraftan F-35 problemi devam ediyor, CAATSA yaptırımları sebebiyle. Bu F-16'nın önündeki engellerin kaldırılması lazım. Bir an önce de bunun temin edilmesi lazım." dedi.

Türkiye-ABD askeri heyetleri arasındaki teknik düzeydeki görüşmelerin olumlu seyrettiğini dile getiren Çavuşoğlu, Türkiye'nin müttefikleriyle savunma sanayisi alanında iş birliği yapmak istediğini, Türkiye'ye yönelik kısıtlamaların bulunduğunu, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği sürecinde de bu konunun gündeme geldiğini söyledi.

Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"F-16'ya tabii ki Amerika'dan almak için bir girişimde bulunduk ama bizim elimizi kolumuzu bağlayacak bir yönteme de evet dememiz mümkün değil. Yani sonuçta şimdi oradan ne diyor? Yunanistan hava sahası derken neyi kastediyorsunuz? Yunanistan'ın haksız bir şekilde benim dediği ve bizim de aidiyeti belli olmayan adalar var, adacıklar var onlar da bizim yani anlaşmalarla daha önce belirlendi dediğimiz. Burada Yunanistan'ı haklı görmenin gerekçesi ne? ABD bir kere bugüne kadar sürdürdüğü daha düne kadar diyelim; gerek Kıbrıs'ta gerekse Türkiye-Yunanistan arasında bu izlediği dengeli politikadan bir sapma yaşamıştır, bu denge politikasına ABD'nin tekrar dönmesi gerekiyor."

Türkiye'de haftalık Covid-19 vaka sayısı ikiye katlandı

Sağlık Bakanlığının haftalık Covid-19 verilerine göre, 11-17 Temmuz'da 226 bin 532 kişinin testi pozitif çıktı, 96 kişi hayatını kaybetti.

Haftalık koronavirüs tablosuna göre, 11-17 Temmuz'da 226 bin 532 kişinin testi pozitif çıktı, 96 kişi yaşamını yitirdi, iyileşenlerin sayısı ise 124 bin 732 oldu. Önceki hafta vaka sayısı 117 bin 95 olarak açıklanmıştı.

Türkiye'de ilk Covid-19 vakasının tespit edildiği 11 Mart 2020'den bu yana görülen vaka sayısı 15 milyon 524 bin 71'e yükselirken, 99 bin 184 kişi hayatını kaybetti.

Bugüne kadar uygulanan toplam aşı miktarı ise 149 milyon 16 bin 479 doza ulaştı.

18 yaş üstünde en az iki doz aşı yaptıranların oranı en yüksek 10 il Osmaniye, Ordu, Amasya, Muğla, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, Manisa ve Zonguldak oldu.

En az iki doz aşı uygulananların oranı en düşük iller ise Şanlıurfa, Batman, Siirt, Diyarbakır, Bingöl, Muş, Mardin, Bitlis, Ağrı ve Elazığ olarak sıralandı.

Dışişleri Bakanlığından Dohuk'taki saldırıya ilişkin açıklama

Türk Dışişleri Bakanlığı, Dohuk'taki saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, "Irak hükümeti yetkililerini hain terör örgütünün propagandasının etkisi altında açıklamalar yapmamaya, gerçek faillerin açığa çıkarılması için iş birliği yapmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Irak'ın Dohuk vilayetinin Zaho ilçesinde bir dere kenarına yapılan saldırıda ilk belirlemelere göre 8 kişinin hayatını kaybettiğinin, 23 kişinin ise yaralandığının büyük üzüntüyle öğrenildiği kaydedildi.

Açıklamada, bu elim hadisede hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dilenerek, ölenlerin yakınları başta olmak üzere dost ve kardeş Irak halkına ve hükümetine taziye bildirildi. Yaralılara da acil şifalar dilendiği aktarıldı.

Türkiye'nin sivilleri hedef alan her türlü saldırının karşısında olduğunun altı çizilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye terörle mücadelesini uluslararası hukuka uygun şekilde, sivillerin, sivil altyapının, tarihi ve kültürel varlıklar ile tabiatın korunmasına azami hassasiyet göstererek yürütmektedir. Masum insanları hedef alan ve terör örgütü kaynaklı olduğu değerlendirilen bu gibi saldırılarla ülkemizin terörle mücadeledeki haklı ve kararlı tutumunun hedef alındığı kıymetlendirilmektedir.

Türkiye gerçeğin açığa çıkması noktasında her türlü adımı atmaya hazırdır.

Irak hükümeti yetkililerini hain terör örgütünün söylem ve propagandasının etkisi altında açıklamalar yapmamaya, bu elim hadisenin gerçek faillerinin açığa çıkarılması için iş birliği yapmaya davet ediyoruz."

Erdoğan: ABD, Fırat'ın doğusunu terk etmek durumunda

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran ziyareti dönüşünde uçakta gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin Fırat'ın doğusunu terk etmesi gerektiğini belirterek, "Suriye sınırından 30 kilometre güneye kadar terör örgütleriyle mücadelemizde Rusya ve İran’ın yanımızda olmasını istiyoruz. Bize gerekli desteği vermeliler." dedi.

Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu;

"(F-16) Biden bize Yunanistan şartı koymadı. NATO üyeleri olarak birbirimizin hukukunu korumalıyız dedik. Böyle bir koşul meselesi bizi bağlayıcı değil.

(Suriye'nin kuzeyine) Yeni bir harekat konusu milli güvenlik endişelerimiz giderilmediği sürece gündemimizde yer almaya devam edecek.

Kalkıp rejimin bayrağını orada dalgalandırmakla acaba Türk ordusunu aldatır mıyız diye düşünüyorlar. Bunu yemezler.

Putin’in gayretlerimiz noktasında bakışı olumlu. Bize çok farklı bazı teklifleri oldu. Doğal gaz, Akkuyu ve diğer konularda dayanışmamızı sürdürüyoruz.

(Tahıl koridoru) Artık bu hafta bu mutabakatı yazılı bir metne bağlamak istiyoruz. Önümüzdeki günlerde de planın uygulanmaya başlanmasını temenni ediyoruz."

Tüketici güven endeksi temmuzda yüzde 7,4 arttı

Tüketici güven endeksi temmuzda aylık bazda yüzde 7,4 artışla 68 değerini aldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), temmuz ayına ilişkin tüketici güven endeksi verilerini açıkladı.

TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası iş birliğiyle yürütülen "Tüketici Eğilim Anketi" sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, temmuzda geçen aya göre yüzde 7,4 arttı. Haziranda 63,4 olan endeks, temmuzda 68 olarak kayıtlara geçti.

Mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi haziranda 44,5 iken temmuzda yüzde 4,2 artışla 46,4 oldu. Gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi endeksi ise haziranda 59,9 iken temmuzda 67,2'ye çıktı.

Haziranda 61,6 olan gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi endeksi yüzde 15,2 yükselişle bu ay 70,9 olarak gerçekleşti.​​​​​​​

Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi de haziranda 87,5 iken temmuzda yüzde 0,2 artışla 87,7'e çıktı.

İçişleri Bakanlığı: 1141 düzensiz göçmen yakalandı

İçişleri Bakanlığınca düzensiz göç ile mücadeleye yönelik "Huzur-2022/7" uygulamasında 18 organizatör gözaltına alındı, 1141 düzensiz göçmen yakalandı.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı birimleri sorumluluk bölgelerinde Göç İdaresi Başkanlığı taşra birimleri ile birlikte düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile etkin mücadele edilebilmesi amacıyla yabancı uyruklu şahısların kalabileceği metruk yerler, yoğunlukla ikamet ettikleri bölgeler, umuma açık eğlence mekanları, tır garajları, terminaller, limanlar ve balıkçı barınakları, toplu taşıma durak ve istasyonlarında dün 32 bin 719 personel ve 152 dedektör köpeği ile 7 bin 161 noktada düzensiz göç ile mücadeleye yönelik "Huzur-2022/7" uygulaması yapıldı.

Bu kapsamda 6 bin 24 metruk bina, 11 bin 296 umuma açık yer, 485 terminalin de arasında olduğu 21 bin 963 yerde kontrol edildi.

18 organizatör ve 1141 düzensiz göçmenin yakalandığı operasyonda 16'sı yabancı uyruklu 610 aranan şahıs tespit edildi, 348'i yabancı uyruklu, 66'sı Türk vatandaşı olmak üzere 414 kişiye idari yaptırım uygulandı.

Uygulamada 6 ruhsatsız av tüfeği, 2 ruhsatsız tabanca, 2 kurusıkı tabanca, 18 mermi, 2 kesici-delici alet, 1 kilo 255 gram esrar, 23 gram eroin, 10 gram metamfetamin, 188 kök kenevir ve 1037 paket kaçak sigara ele geçirildi.

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 48. yılı törenlerle kutlanıyor

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 48. yılı etkinlikleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın Atatürk Anıtı'na çelenk sunması ile başladı.

Başkent Lefkoşa'daki Atatürk Anıtı'nda düzenlenen törene, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, TBMM Başkanvekili Celal Adan, Bakanlar, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye ve KKTC'den milletvekilleri, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, KKTC'nin 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türk Silahlı Kuvvetleri adına Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu'nun yanı sıra askeri erkan ve diğer yetkililer katıldı.

Tören, Tatar ve Oktay'ın Atatürk Anıtı'na çelenk bırakmasıyla başladı.

Saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve bayrakların göndere çekilmesinin ardından KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, anıt özel defterini imzaladı.

"Aziz hatıranızı saygı ve rahmetle yad ediyoruz"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay da anıt özel defterini imzalayarak, şu ifadeleri kullandı:

"Aziz Atatürk, bugün Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin varlığını ve geleceğini garanti altına alan Kıbrıs Barış Harekatı'nın 48. yıl dönümünü idrak etmekteyiz. Türkiye Cumhuriyeti, ana vatan ve garantör ülke olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs Türk halkının egemen haklarının hürriyet ve refahının teminatı olmaya, tarihi ve ahdi sorumluluklarını yerine getirmeye devam edecektir. Bu mutlu yıl dönümünde aziz hatıranızı saygı ve rahmetle yad ediyoruz."

"Abdülhamid Han sondaj gemisi faaliyetlerine başlıyor"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "Abdülhamid Han sondaj gemimizin önümüzdeki ay Akdeniz'de faaliyetlerine başlaması planlanmaktadır." dedi.

Diyanetten "Selefi-Vehhabiliğin Türkiye'de yaygınlaştırıldığı" iddialarına ilişkin açıklama

Diyanet İşleri Başkanlığı, son günlerde bazı medya mecralarında yer alan ve başkanlığı "Selefi-Vehhabi fikir akımlarının Türkiye'de yaygınlaşmasına hizmet etmek"le suçlayan haber ve paylaşımların gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu bildirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamada, başkanlığın, Kur'an-ı Kerim ve sünnet-i seniyye çizgisinde sahih din anlayışını şiar edindiği, din eğitimini ve irşat hizmetlerini bu çizgiden taviz vermeden yürütmenin gayreti içerisinde ilkeleri sarih ve duruşu maruf bir kurum olduğu belirtildi.

Diyanetin ilim geleneğinden aldığı müstesna mirasla bugünün insanı ve gelecek nesiller için İslam'ın ana kaynaklarından beslenen sağlam bir itikadi ve ahlaki zeminin oluşması yolunda çalışmalarını sürdürdüğü vurgulanan açıklamada, "Başkanlığımız, başta cami ve Kur'an kurslarımız olmak üzere hizmet verdiği her alanda sağduyulu ve tutarlı bir üslupla din hizmeti yürütmektedir." ifadesi kullanıldı.

Başkanlığın zahiri, parçacı, ayrıştırıcı ve tekfir edici yorumlarla gelişen ve İslam'ın rahmet dini olduğu gerçeğini göz ardı eden yaklaşımların bilhassa gençleri ve geleceği tehdit ettiğine dair yayınları ve üst düzey açıklamaları olduğu belirtilen açıklamada, "İfrat ve tefritten uzak, sade ve mutedil bir dini hayata rehberlik etmek, her türlü din istismarına ve fitne ateşine karşı müteyakkız davranarak toplumumuzu bilinçlendirmek, Diyanet İşleri Başkanlığımızın vazgeçilmez görevidir." denildi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu: İstanbul, İzmir ve Eskişehir'de Danıştayın kararını protesto edeceğiz

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ilişkin 20 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararının iptal istemini ret kararını bu akşam İstanbul, İzmir ve Eskişehir'de düzenlenecek mitinglerle protesto edeceğini açıkladı.

İstanbul'daki eylemin saat 19.30'da Kadıköy Beşiktaş İskelesi önünde, İzmir'de aynı saatte Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde ve son olarak Eskişehir'deki eylemin ise saat 18.00'de Adalar Migros önünde gerçekleştirileceği platformun Twitter hesabından duyuruldu.

Kılıçdaroğlu, Danıştayın İstanbul Sözleşmesi kararını değerlendirdi: "İktidar olduğumuzda, hatta 24 saat içinde İstanbul Sözleşmesi'ni tekrar yürürlüğe koyacağız"

TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştayın, İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali isteminin reddini değerlendirdi.

CHP lideri, "Bu millete sözüm var, iktidar olduğumuzda, Allah'ın izniyle olacağız halkın takdiriyle, ilk bir hafta içinde, hatta 24 saat içinde İstanbul Sözleşmesi'ni tekrar yürürlüğe koyacağız" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, öğrenim kredilerinin geri ödemelerinin, herhangi bir enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın yalnızca alınan kredi rakamı üzerinden yapılacağına ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "O mesele bitti, bu ülkenin daha önemli sorunları var, onlarla ilgileneceğiz. Gündemimizde yeni sorunlar var" diye konuştu.

Kangal Termik Santrali'nde grev: Maaş zammı isteyen 460 işçi iş bıraktı

Kangal Termik Santrali'nde çalışan 460 işçi, ücret artışı talebiyle iş bırakma eylemi başlattı.

İşçiler, maaşlarına zam alamadıkları gerekçesiyle iş bırakma kararı alarak, santral önünde beklemeye başladı.

Termik santral önüne gelerek işçilere destek veren Kangal Belediye Başkanı Ahmet Kürşad Apaydın, yetkililerle yaptıkları ilk görüşmeden olumlu sonuç alamadıklarını kaydetti.

Apaydın, "Haklı mücadelemizde bir sonuç alamayacağımızı gördük. Buradaki müdürlerin elinden bir şey gelmiyor. Üst düzey yetkililerle görüşeceğiz. İnşallah görüşmelerimizden olumlu sonuç alırız" dedi.

Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Sivas Şube Sekreteri Harun Çelik ise sıkıntılı sürecin bir an önce işçiler lehine sonuçlanmasını beklediklerini dile getirerek, şunları söyledi:

"Bu işi çözecek kişiler de işveren ve yetkililerdir. Bizim burada yapmamız gereken sendika ve işverenin ortak noktada buluşmasıdır. İşçilerimizin maddi manevi beklentilerinin karşılanması gerekiyor. Şu an işveren işletmeyi durdurdu. Bu süreci biz istemedik, işçilerimiz de istemedi. Alınan ücretlerin yetersizliği nedeniyle bu durum oluştu."

Jandarma ekipleri eylem nedeniyle santral önünde güvenlik önlemi aldı.

Manisa'da orman yangını çıktı; havadan ve karadan müdahale ediliyor

Manisa'nın Gördes ilçesine bağlı Karayağcı Mahallesi Çengel mevkisinde çıkan orman yangınına havadan ve karadan müdahale ediliyor.  

Yangına 4 uçak, 4 helikopter, 6 dozer ile 20 arazözle müdahale ediliyor.

Mahalle sakinleri de çalışmalara destek veriyor.

Bursa'daki yangın söndürüldü

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde makilik alan ve tarım arazisinde çıkan yangın söndürüldü.

Yalıntaş Mahallesi'ndeki makilik alan ve tarım arazisinde henüz bilinmeyen nedenle yangın çıktı.

Vatandaşların haber vermesi üzerine olay yerine Mustafakemalpaşa Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı ekipler sevk edildi.

aradan bir ilk müdahale aracı, iki arasöz, bir tankerle, havadan da bir helikopterle müdahale edilen yangın kısa sürede kontrol altına alınarak söndürüldü.

Yangın nedeniyle beş dönümlük alan zarar gördü.

Başakşehir'de ördek hırsızlığı iddiası: "Çalmadık, ördekler bize ait"

Başakşehir'deki bir parkın göletinde ördek çaldıkları iddiasıyla sosyal medyada gündeme gelen Iraklı kardeşler, söz konusu ördekleri 3 ay önce evde beslemek için aldıklarını söyledi.

​​​​​​​Başakşehir'deki bir parkta bulunan gölette yüzen iki ördeği alarak çantasına koydukları anlara ait görüntüleri "göletten ördek çaldıkları" şeklinde yansıtılarak sosyal medyadan paylaşılan kadınların kimliklerinin tespiti için polis ekiplerince çalışma başlatıldı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan inceleme sonrasında söz konusu kişilerin Irak vatandaşı Zeynep El Zuheyri ve kardeşi Fatma El Zuheyri oldukları, söz konusu ördeklerin de bu kadınlara ait olduğu tespit edildi.

Fatih'teki evinde gazetecilere açıklama yapan Zeynep El Zuheyri, ördekleri kardeşiyle birlikte yaklaşık 3 ay önce Eminönü'nden yavru halde aldıklarını ve evlerinde büyüttüklerini söyledi.

Ördeklerin büyüyünce çok ses çıkarmaya başladığını aktaran El Zuheyri, "Komşular sesten rahatsız olduklarını söylediler. Biz de ördekleri, daha önce gezmeye gittiğimiz Başakşehir'deki parkın göletine bırakabileceğimizi düşündük" dedi.

El Zuheyri, parktaki görevlilerin kendilerine, "Evde büyüyen, daha önce suya girmemiş ördekleri gölete bırakırsanız ölürler" dediğini aktararak, "Görevlilerin uyarısından sonra ördekleri tekrar yanımızdaki taşıma çantalarına koyduk. O sırada çevredekiler fotoğrafımızı çekmeye başladı. Onlara ördeklerin bize ait olduğunu, fotoğrafımızı çekmemelerini söyledik ama bizi dinlemediler. Daha sonra da polis geldi ve konuyla ilgili ifademizi aldı." diye konuştu.

Zeynep El Zuheyri, tekrar eve götürdükleri ördekleri bundan sonrası için uygun bir hayvan barınağına bırakmayı düşündüklerini ifade etti.

Konya'da kimyasal atıkları araziye bırakan şüphelilere 38,5 milyon lira ceza kesildi

Konya'da boş tarlaya bırakılan varillerden sızan kimyasal atıklar nedeniyle tutuklanan iki şoför ve firma sahibine, kanundaki en üst sınırdan idari para cezası uygulandı.

Kayacık Mahallesi Aliye İzzetbegoviç Caddesi ve merkez Karatay ilçesi Tatlıcak Mahallesi'nde dün boş tarlaya bırakılan varillerden sızan atıklar nedeniyle 60 küçükbaş hayvan yaralanmış, gözaltına alınan 3 şüpheli tutuklanmıştı.

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) İzleme ve Çevre Denetimi Dairesi Başkanı Barış Akgün, atıkların döküldüğü alanlarda incelemelerde bulundu.

İşletme faaliyetinden men edildi

Akgün, atıklarda sülfürik asit ile karışık atık yağların tespit edildiğini belirterek, "Çevremizi, toprağımızı, suyumuzu ve havamızı kirletenlere hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz. Bu anlamda atıkları döken 2 kişiye 11'er milyon lira ve işletmeye de 16,5 milyon lira idari para cezası uyguladık. Aynı zamanda bu şahıslar ve işletme hakkında çevrenin kasten kirletilmesi suçundan cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Aynı zamanda işletmeyi de faaliyetten men ettik" diye konuştu.

Aynı kişilerin Karatay ilçesinde de atık döktüklerini anımsatan Akgün, atıkları kaldırdıklarını ve temizleme çalışmalarının sürdüğünü vurguladı.

Akgün, çevrenin etkin şekilde korunması için denetimlere kararlılıkla devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Danıştay: İstanbul Sözleşmesi'nin feshi kararının iptalini reddetti

Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin 20 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararının iptal istemini reddetti.

Türkiye, 1 Temmuz 2021 itibariyle kadına karşı şiddetle mücadele amacıyla hazırlanan İstanbul Sözleşmesi'nden resmen çıkmıştı.

Geçen sene 20 Mart'ta Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile sözleşmenin feshedilmesi sonrası Türkiye genelinde ''İstanbul Sözleşmesi Yaşatır'' sloganıyla birçok noktada eylemler düzenlendi.

Euronews'e konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, Türkiye'nin sözleşmeden çekilmesiyle kadınlara 'Seni korumayacağım' dediğini ileri sürmüştü. 

Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden resmen çekildi; kadınlar tepkili

Kanada'dan Ukrayna'ya Bayraktar bağışı kampanyası: Hedef 7 milyon Kanada doları

Kanada'da, Ukrayna'ya teslim edilmek üzere satın alınıp hibe edilmesi amacıyla Bayraktar TB2 bağış kampanyası başlatıldı.

Toronto merkezli "UhelpUkraine" isimli insani yardım kuruluşu tarafından başlatılan kampanyada, Ukrayna ordusu için satın alınacak Baykar tarafından üretilen Bayraktar TB2 insansız hava araçları için 7 milyon Kanada doları toplanması hedefleniyor.

Kampanyanın internet sitesinde yer alan bilgilere göre, şu ana kadar kampanyaya 12 bin 450 Kanada doları bağış yapıldı.

Toplanan bağışlarla satın alınacak Bayraktar TB2'nin, Ukrayna'nın Bağımsızlık Günü olan 24 Ağustos'ta Ukrayna ordusuna teslim edilmesi amaçlanıyor.

Kanada'da 1 milyondan fazla Ukraynalının bulunduğu belirtilen kampanyada, herkesin en az 7 Kanada doları bağışlaması durumunda 7 milyon Kanada doları hedefine ulaşılabileceği kaydedildi.

Ukrayna'daki savaştan zarar görenlere insani yardım sağlamak için kurulan UhelpUkraine, Ukrayna'da ihtiyaç duyulan yardımı doğrudan sivillere ulaştırıyor.

Ukrayna ordusuna ve halkına destek için benzeri kampanyalar Litvanya, Polonya ve Norveç'te başlatılmıştı.

Baykar, Ukrayna ve Litvanya'daki kampanyalara karşılık olarak toplam 4 Bayraktar TB2'yi hibe etmiş, dayanışmaya katkıda bulunmuştu.

Bilim Kurulu Üyesi Turan'dan uyarı: "Covid-19'da gelecek iki hafta çok kritik" 

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, Covid-19'a ilişkin, "Polikliniklere viral semptomlarla başvuran bireylerin yüzde 40'a yakını pozitif çıkmaya başladı, sayı giderek artıyor. Bayramın ardından önümüzdeki iki hafta çok kritik, ciddi artışlarla karşılaşabiliriz" dedi.

Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım İdari Sorumlusu da olan Turan, haziranın ilk haftasında görülen Covid-19 vaka sayılarındaki azalışın şu anda ciddi bir artışa döndüğüne dikkati çekti.

Vaka sayılarındaki artışta maske, mesafe ve hijyen kurallarının gevşetilmesinin etkili olduğunu anlatan Turan, "Vatandaşların toplu, kalabalık mekanlarda daha çok vakit geçirmesi bizi biraz daha zorlayacak gibi duruyor. Özellikle bayram döneminin ardından önümüzdeki iki hafta bizim için aslında çok kritik. Vaka sayılarında ciddi artışlarla karşılaşabiliriz" diye konuştu.

"Hastane ve yoğun bakıma yatışlar önceki kadar yüksek değil"

Prof. Dr. Turan, vaka sayılarındaki artışın henüz yoğun bakımlara yansımadığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Covid-19'da yaşadığımız diğer piklere göre tek farklı durum, poliklinik başvurusu oldukça yüksek. Ancak hastane ve yoğun bakıma yatışlar bir miktar artsa da daha önceki artışlar kadar yüksek değil. Bu varyantın özelliğiyle ilgili olabilir, bulaştırıcılığı yüksek ama hastalık şiddeti henüz çok ağır değil. Fakat etkilenen grup, pandeminin ilk dönemlerde olduğu gibi 65 yaş ve üzeri kişiler ile ek hastalığı olanlar. Bu durumdaki kişilerde yeni varyantta da ağır klinik tablolar oluşabiliyor."

"Yeni varyantlardan kaynaklı ülkemizde de sıkıntı oluşabilir"

Omicron'un BA.4 ve BA.5 alt türlerinin şu an dünya genelinde baskın hale geldiğine dikkati çeken Turan, "BA.4 ve BA.5 bulaştırıcılığı çok yüksek iki varyant. Bunlar şu anda Avrupa'nın etkisi altında olduğu varyantlar. Bu durum dolayısıyla Türkiye'yi de etkiliyor. Ülkemizde de önümüzdeki günlerde bu varyantlardan kaynaklı sıkıntı oluşabilir. Bu nedenle dikkatli olmak lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Maske zorunluluğu yeniden gelir mi?

Prof. Dr. Turan, "Koronavirüs Bilim Kurulu yakın zamanda tekrar toplanacak mı?" sorusunu, "Şu anda henüz bize bildirilen bir bilgi yok. Bilim Kurulu olarak devam eden bir süreç yaşıyoruz, toplantılarımızı sonlandırmıştık ama ihtiyaç halinde her daim toplanmaya hazırız. Bu gönüllülük esasına göre yapılan bir işti zaten, biz halen görevimizin başında devam ediyoruz. Bilim Kurulu'nun toplanması gerektiğinde bize bilgi geçilir ve bir araya geliriz. Fakat önümüzdeki günlere ilişkin şu an için bir bilgi yok" diye yanıtladı.

Sonbaharda vaka sayılarının daha da artacağı ve maske zorunluluğunun tekrar gündeme gelebileceği iddialarına ilişkin de Turan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Kişisel önlemleri kişilerin kendilerine bırakmıştık biliyorsunuz, halkımızın da bu duyarlılığı göstermesi gerekiyor. Daha fazla önlem ve kısıtlama gelmemesi için bizim bunu yapıyor olmamız gerekiyor. Bu nedenle ağustos sonuna doğru, eylül başında vaka sayıları yani pozitif kişi sayısı, hastane ve yoğun bakım yükü alınan kararlarda belirleyici olacaktır. Şimdiden bununla ilgili net bir cevap vermek çok doğru olmaz. Önümüzdeki günleri takip edip göreceğiz".

Bu yılın zirvesini gören Dolar 17,56 TL seviyesinden işlem görüyor

Güne yükselişle başlayan Dolar/TL paritesi 17,56 seviyelerinde işlem görerek 2022'de yeni bir rekor kırdı.

Dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen dolar/TL, günü önceki kapanış seviyesinin yüzde 0,4 üzerinde 17,4623'ten tamamladı.

Dolar/TL, yeni güne yükselişle başlamasının ardından saat 10.45 itibarıyla yüzde 0,5 artışla 17,5570'ten işlem görüyor.

Aynı dakikalarda euro/TL yüzde 1,23 değer kazancıyla 17,9240'tan el değiştiriyor. Euronun bu yükselişinde Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) bu hafta açıklayacağı faiz artırımı kararı beklentisi önemli rol oynuyor. Temmuz'da faizi sabit tutan AMB, bu ay en az 25 baz puanlık bir artırıma gidebilir. 

Öte yandan sterlin/TL paritesi de yüzde 0,79 primle 21,0470'ten satılıyor.

Dolar endeksi şu sıralarda önceki kapanışa göre yüzde 0,6 düşüşle 106,8 seviyesinde bulunuyor.

Analistler, ABD'de açıklanan şirketlerin finansal sonuçları ve gelecek yıla ilişkin beklentilerin düşürülmesinin ardından resesyon endişelerinin tekrar gündeme geldiğini bildirdi.

Bugün, euro bölgesinde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile ABD'de inşaat izinleri ve konut başlangıçlarının takip edileceğini kaydeden analistler, teknik açıdan dolar endeksi için 106,5'in destek, 108,5'in direnç konumuna geldiğini kaydetti.

.

2022-YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu yayımlandı

2022-YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu, http://osym.gov.tr sitesinde yayımlandı. Üniversitelerin toplam kontenjanı 1 milyon 61 bin 686 olarak belirlendi. Adaylar tercihlerini 27 Temmuz ile 5 Ağustos tarihleri arasında ais.osym.gov.tr ‘adresinden yapabilecek.

Sağlık Bakanı Koca: "Yeniden kapatma ve benzeri durumlar olmayacak"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19'la mücadeleye ilişkin, "Biz bundan sonra tedbirlere devam ederek Covid'le birlikte nasıl yaşamamız gerektiğini biliyoruz. Nerede maske takılması gerektiğini, nerede kendimizi korumamız gerektiğini artık hepimiz biliyoruz. Yeniden kapatma ve benzeri durumlar olmayacak. Aşımız var, ilacımız var, tedbirlere devam." dedi.

Koca, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısının ardından gazetecilerin sorusu üzerine yaptığı açıklamada, Avrupa'daki Covid-19 dalgasını Türkiye'nin 4-5 hafta önce görmeye başladığını belirtti.

"Vaka sayısı giderek artıyor"

Şu dönem, günlük vaka sayısında Almanya, İtalya, Fransa gibi gelişmiş Avrupa ülkelerinde 100 binleri geçen vakaların görüldüğünü ifade eden Koca, "Bizde ise giderek artan bir vaka sayısı olduğunu görüyoruz. Vaka sayısının artışıyla birlikte hastane yükü aynı oranda artmıyor. Vaka sayısı artışı şu an günlük 40 katına kadar çıkmış durumda. Hastane yükü ise şu an 3 kat kadar arttı. O anlamda ciddi bir hastane yükümüzün olmadığını çok rahat söyleyebiliriz. Yoğun bakımlarda da bu artışların belirgin ve ciddi olmadığını görüyoruz. Artışın aynı oranda olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz." diye konuştu.

"Hatırlatma aşıları yaptırılmalı"

Vatandaşların bu dönemde hatırlatıcı güncel dozlarını mutlaka yaptırmalarını, özellikle 50 yaş üstü, kritik, riskli olanların aşıyı hassasiyetle uygulamalarını önemsediklerini vurgulayan Koca, "Bir de yine riskli, 50 yaş üstü, kronik hastalığı, ek hastalığı olan kişilerin de kalabalık ortamlarda maskelerini her zaman olduğu gibi takmalarını ısrarla öneriyoruz" dedi

Covid-19'la mücadelede elde edilen sonuçları da işaret eden Koca, "Kalabalık ortamlarda riskli isek maskeyi takmamız gerektiğini, eğer kendimizde üst solunum yolu enfeksiyonu belirtisi mevcut ise başkasına bulaştırmamak için maskeyi zaten takmak gerektiğini biliyoruz. Riskli olan kişilerin eğer bir belirti varsa erken dönemde testlerini yaptırıp, eğer pozitifse o durumda ek hastalığı varsa ilaca başlama durumu söz konusu olabilir. Dolayısıyla elimizde ilacımız var, aşımız var. Kişisel tedbirlere uyarak Covid'le yaşamayı artık öğrendik. Covid bitti mi? Bitecek mi? Bitmeyecek" ifadelerini kullandı.

Bakan Akar'dan F-16 satışını şarta bağlayan tasarıya tepki: "ABD'nin bu oyuna gelmemesini bekliyoruz"

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'ye F-16 satışını şarta bağlayan tasarısına ilişkin, "Bir milletvekili, bir grup çıkmış orada birtakım manipülasyonlar, dezenformasyonlarla ortalığı karıştırıyor. ABD'nin bu oyuna gelmemesini bekliyoruz" açıklamasında bulundu. .

Yunanistan'ın, Türkiye'ye F-16 satılmamasına yönelik faaliyetleri ile ABD Temsilciler Meclisinin Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa Tasarısı'na "Türkiye'ye F-16 satışını şarta bağlayan" eklemeyi kabul etmesine ilişkin değerlendirmesi sorulan Akar, tedarikle ilgili sürecin sürdüğünü ve bunu yakından takip ettiklerini belirtti.

Yunanistan'ın konuyu "uluslararası ilişkiler normlarında izah edilemeyecek boyutlara" getirdiğini ifade eden Akar, "Yunanistan, Türkiye ve ABD askeri heyetleri arasında F-16 tedariki ve modernizasyonuna yönelik varılan mutabakata, çeşitli girişimlerle ellerinden geldiğince etki etmeye çalışıyor" diye konuştu.

Türkiye'nin taleplerinin hem Türkiye-ABD hem de NATO ilişkilerine uygun olduğunu vurgulayan Akar, "ABD yetkilileri görüşmelerde Türkiye'nin önemli bir müttefik olduğunu, NATO yetkilileri de Türkiye'nin önemi ile birlikte teröristle, göçle mücadelesindeki başarısını ifade ediyorlar. Hal böyle iken bu durumu nasıl izah edeceksiniz? Bir milletvekili, bir grup çıkmış orada birtakım manipülasyonlar, dezenformasyonlarla ortalığı karıştırıyor. ABD'nin bu oyuna gelmemesini bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

NATO'nun güçlü olması için üyelerinin güçlü olması gerektiğini belirten Akar, şu açıklamalarda bulundu:

"Askeri yetkililer bunun farkında, çalışmalarımızı biliyorlar, biz de görüşlerimizi tüm görüşmelerimizde açıklıkla dile getiriyoruz. Türkiye güçlü bir devlet. 'Ben sana bunu veririm ama şunu yapmayacaksın' gibi şartlı bir şeyin olmaması gerekir. Askeri heyetler arası görüşmelerde mantıklı parametrelerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Süreç devam ediyor. Askeri, siyasi, diplomatik anlamda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Temennimiz aklıselimin hakim olması, makul, mantıklı çözümlerin ortaya çıkmasıdır."

Türkiye'de konut satışları Haziran'da yüzde 22 arttı; En fazla satış İstanbul, en az Hakkari'de yapıldı

Türkiye genelinde haziranda 150 bin 509 konut satışı gerçekleştirildi. Haziranda satılan konut sayısı mayısa göre yüzde 22,6, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 11,7 artış gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumu, haziran ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, Türkiye genelinde konut satış sayısı haziranda geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 11,7 artışla 150 bin 509 oldu.

Haziranda satılan konut sayısı mayısa göre yüzde 22,6 arttı. Mayısta 122 bin 768 konut satılmıştı.

İstanbul 27 bin 998 konut satışı ve yüzde 18,6 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul'u 13 bin 303 konut satışı ve yüzde 8,8 pay ile Ankara, 8 bin 243 konut satışı ve yüzde 5,5 pay ile İzmir izledi.

Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 40 konut ile Hakkari, 44 konut ile Ardahan ve 90 konut ile Bayburt oldu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin'den mesai saatleri açıklaması: 8-5 mesaisinin geride kaldığı bir dönemden geçiyoruz

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "İnsanların 12 saat, 14 saat zorla çalıştırıldığı günler geride kalmıştır. Bugün 8-5 mesaisinin geride kaldığı bir dönemden geçiyoruz." dedi.

İş Sağlığı ve Genel Müdürlüğü tarafından bir otelde düzenlenen "Uzaktan Çalışmada İş Sağlığı ve Güvenliği Çerçevesi: Sağlıklı ve Üretken Uzaktan Çalışma" konulu panele katılan Bilgin, çalışma hayatı mevzuatının, toplumun değişim hızına bağlı olarak değiştirilmesi, bu konularda yenilik yapılması gerektiğini belirtti.

"Saatler kolumuza 8-5 mesaisi düzenlemek için gelmiştir. Daha önceleri daha da kötüydü. 10 saat" diyen Bilgin, 1 Mayıs'ın ortaya çıkışının altında da uzun mesai saatlerinin bulunduğunu söyledi.

Bakan Vedat Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"8 saati biz normal olarak algılamaya başladık. Oysa yeni teknolojiler, insanın emeğini ikame eden yeni bilgiler üretim sürecine girdikten sonra 8 saat mesai artık eski alışkanlığımızın bir parçası olarak duruyor diye düşünmemiz, eleştirmemiz lazım. Bugün birçok ülkede 8 saatin aşağıya çekilmesine dönük çalışmalar var. Geçtiğimiz günlerde İngiltere'de bu konuda pilot bir uygulama başlatıldı. Bunlar yaygınlaşacak. Muhtemelen 25 yıl sonra 6 veya daha az saat fiziki çalışma, onun dışında uzaktan çalışmanın da olduğu çalışma biçimleri devreye girecek. Bu kaçınılmaz. Teknoloji emeği ikame ettikçe, teknoloji üretim sürecinin mekanla bağını kopardıkça bu değişmeler kaçınılmaz olarak ortaya çıkacaktır."

"Güvenceli esneklik kavramı ortaya çıkıyor"

Bilgin, çalışma hayatında yaşanan değişimlerin birtakım sorunları da ortaya çıkardığını belirterek, şunları kaydetti:

"Nedir bu sorunlar? Bir defa çalışanların güvencesini sağlamak. Kişi uzaktan çalışıyor ama bunun sosyal güvenliği ne olacak, sağlık sigortası ne olacak? Çalışma hukukundan kaynaklı kazanımları ne olacak? Bunların yeniden düzenlenmesi lazım. Bu konuda güvenceli esneklik kavramı ortaya çıkıyor. Biz, bu konudaki akademik çalışmalardan istifade ederek mevzuatımızı yeniden düzenlemek durumundayız. Buradaki değişim sorumluluğu bizlere ve Meclis'e düşüyor. Netice itibarıyla insanların 12 saat, 14 saat zorla çalıştırıldığı günler geride kalmıştır. Bugün 8-5 mesaisinin geride kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Bu da değişimi açıklamaya yeterli değil. Aynı mekanda toplanıp, üretim sürecine katkı verme anlayışı ve geleneğinin de aşınmış olduğu bir dönemden geçiyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan İran'a geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus ve İranlı mevkidaşları ile yapacağı görüşmeler için özel uçak "TUR" ile İran'a geldi.

Erdoğan'ı, Mehrabad Uluslararası Havalimanı'nda İran Petrol Bakanı Cevad Uci, İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Protokol Genel Müdürü Reza Naghipour, İran'ın Ankara Büyükelçisi Mohammad Farazmand, Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi Derya Örs ve eşi Lale Örs ile büyükelçilik personeli karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Tahran'a geldi.

"Çiller ekonominin başına geçmiş" iddialarına avukatından açıklama

Eski Başbakanlardan Prof. Dr. Tansu Çiller'in avukatı Dilek Özaşık, ikinci kez servis edilen "Çiller, ekonomi dümeninin başına geçmiş!" başlıklı iddiaların gerçek dışı olduğunu bir kez daha kamuoyu ile paylaşma gereği duyduklarını bildirdi.

Özaşık, yaptığı basın açıklamasında, 3 Haziran'da bazı medya organlarında yer alan ve kendilerince daha önce gerçek dışı olduğu açıklaması yapılmış olan "Çiller, ekonomi dümeninin başına geçmiş." başlıklı asılsız iddiaların bugün sosyal medyadaki bazı paylaşımlarda kaynak gösterildiğini ve internetteki bazı yayın organlarında yeniden servis edildiğini ifade etti.

Bu nedenle konuyla ilgili ikinci kez açıklama yaptıklarını vurgulayan Özaşık, şunları kaydetti:

"Bir medya organında 3 Haziran Cuma günü yayımlanan ve diğer bazı yayın organları tarafından alıntılanan 'Çiller, ekonomi dümeninin başına geçmiş!' başlıklı yazıda, müvekkilim Tansu Çiller'in şahsıyla ilgili olarak yer alan 'Ekonomi dümeninin arkasında olduğu, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Nureddin Nebati tarafından sık sık ziyaret edildiği, Ankara'da ekonomi kurmaylarıyla yapılan toplantılara katıldığı' yönündeki iddiaların tamamının, tümüyle gerçek dışı olduğu bilgisi tarafımızdan aynı tarihte yapılan açıklama ile kamuoyunun bilgisine sunulmuştu. Söz konusu asılsız iddiaların, tam 1,5 ay sonra 17 Temmuz 2022 Pazar günü sosyal medyadaki bazı paylaşımlarda kullanıldığının ve internetteki bazı yayın organlarında yeniden servise konulduğunun görülmesi üzerine bu iddiaların gerçek dışı olduğu hususunun kamuoyu ile ikinci kez paylaşılması gerekli görülmüştür."

Polonya ve Litvanya'nın ardından Norveç'te de Ukrayna için Bayraktar TB2 bağış kampanyası

Ukrayna'ya teslim edilmek üzere düzenlenen Bayraktar TB2 bağış kampanyalarına Norveç de katıldı.

Her Norveçliden 10 krondan az kaynağa ihtiyaç duyulduğu belirtilen kampanyada, 250 krondan fazlasını veren ilk bin kişiye bağışlanacak hava aracının ismini belirleme olanağı sağlanacak.

Kampanya kapsamında 55 milyon kron (yaklaşık 5,5 milyon dolar) toplanması ve Ukrayna Büyükelçiliği yardım fonuna iletilmesi hedefleniyor

Ukrayna ordusuna ve halkına destek için Bayraktar TB2 satın alınıp bağışlanması amacıyla daha önce Litvanya'da bir kampanya düzenlenmişti. 

Baykar, Ukrayna ve Litvanya'daki kampanyalara karşılık olarak toplam 4 Bayraktar TB2'yi hibe edip, toplanan kaynağın da Ukrayna halkı için kullanılmasını istemişti.

AA'ya göre Polonya'da aynı amaçla açılan kampanya ise sürüyor.

Demirtaş: HDP, PKK'nın uzantısı değildir, asıl Türkiye partisi olmayanlar sağ, ırkçı partiler

T24'ten Murat Sabuncu'nun sorularını yanıtlayan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ”HDP, PKK’nin uzantısı, sözcüsü ya da destekçisi değildir. PKK ile bir bağı yoktur." dedi.

6 yıla yaklaşan bir süredir cezaevinde bulunan Demirtaş, gündemle ilgili görüşlerini paylaşmaya devam ediyor. Son olarak T24'ün sorularını yanıtlayan Demirtaş'ın öne çıkan ifadeleri şöyle: