Acemoğlu'dan İran yorumu: Tarih 'başarısız' devletlerle dolu, korkarım Tahran da o yöne gidiyor

İktisat Profesörü Daron Acemoğlu
İktisat Profesörü Daron Acemoğlu © Serhat Cagdas/Anadolu Ajansı
By Saeid Jafari
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

İktisat Profesörü Daron Acemoğlu, İran'da Mahsa Amini'nin ölümüyle başlayan protestoları Euronews'e değerlendirdi. Tahran yönetimini 'sömürü rejimi' olarak tanımlayan Acemoğlu, protestocuların şiddete başvurmasının sorunu çözmeyeceğini kaydetti.

REKLAM

İktisat Profesörü Daron Acemoğlu, İran'da Mahsa Amini'nin ölümüyle başlayan protestoları euronews'e değerlendirdi. 

Tahran yönetimini 'sömürü rejimi' olarak tanımlayan Acemoğlu, protestocuların şiddete başvurmasının sorunu çözmeyeceğini kaydetti. 

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) İktisat Profesörlüğü yapan Acemoğlu, İran'da "devletin gücünü rejimin yandaşlarını zenginleştirmek için kullandığını" ifade etti. 

Acemoğlu İran'da "rejimin son bulması durumunda" yeni bir hükümetin bunları kısa sürede "mucizevi bir şekilde çözmesini beklemenin gerçekçi olmadığının" altını çizdi. 

İktisat Profesörü, James Robinson ile yazdığı Ulusların Düşüşü (Why Nations Fail) kitabında 'başarısız devletleri' anlatıyor. 

Euronews: "İran, kitabınızda bahsettiğiniz bu ülkelerden biri olabilir mi?"

Daron Acemoğlu, İktisat Profesörü: "İran tarihi ve mevcut siyaseti konusunda uzman değilim. Ama bana öyle geliyor ki İran'ın şu anki rejimi son derece sömürücü ve baskıcı bir rejim. Why Nations Fail'de James Robinson ve ben sömürücü rejimleri, küçük seçkinleri zenginleştirmek için halkın kaynaklarını söken rejimler olarak tanımlıyoruz. Bu, petrol veya diğer doğal kaynaklar olabilir. Genel bir ekonomik değerin çıkarılması olabilir. Bu tanıma göre, mevcut İran rejimi açık bir sömürü rejimidir. Ayrıca okuduğum raporlara ve araştırmalara dayanarak, devletin gücünü rejimin yandaşlarını zenginleştirmek için kullandığını düşünüyorum. Tarih bu türden başka rejimlerle dolu ve bunların çoğu nihayetinde başarısız devletler haline gelir. Kurumlar çalışmayı bırakır ve seçkinler giderek daha açgözlü ve insanların kötü durumuna kayıtsız hale gelir. Bu aynı zamanda daha da şiddet ve baskının sıklıkla ortaya çıktığı aşamadır. Yani evet, korkarım ki İran bu yöne doğru gidiyor."

Euronews: "İran'da örneğin 2009 ve 2013'te yönetim yapısını değiştirmek ve reform yapmak için sivil yöntemler kullanıldı. Ancak İran tüm değişikliklere direndi. Devrim bir çözüm mü?"

Acemoğlu: "Kaddafi yönetimindeki Libya veya Esad yönetimindeki Suriye gibi gerçekten baskıcı, sömürücü rejimlere baktığınızda, protesto hareketlerine ezici bir baskıyla yanıt verdiler. Bu İran'da da böyle olmuştur. Bence İran protesto hareketleri Libya veya Suriye'dekilere göre çok daha barışçıl oldu ve sivil toplumu temsil etti. Ama rejim bir adım atmadı."

Euronews: "Son iki ayda İran'daki gösteriler güvenlik güçleri tarafından bastırıldı. Şimdi bir grup, halkın da tepki göstermesi ve güvenlik güçlerini hedef alması gerektiğini savunuyor. Bu, protestocuların başarılı olma şansını artırıyor mu?"

Acemoğlu: "İran rejimi protestoculara karşı ezici güç kullanmaya devam ederse, protestolardan pek bir şey çıkmayacak ve masum hayatlar kaybedilecek. Ancak protestocular tepki olarak radikalleşir ve şiddet taktikleri de kullanmaya başlarsa, bu muhtemelen rejimin daha fazla şiddetine ve daha fazla can kaybına yol açacaktır. Böyle seçimler yapan biri olmak istemezdim." 

Euronews: "İran'ın bu krize yakalanmasının temel nedeni ne?"

Acemoğlu: "İran'da Şah yönetiminde yozlaşmış, baskıcı bir rejim geldi ve bu devrildiğinde yerine eşit derecede baskıcı bir rejim geldi. Onlarca yıl süren baskı ve temsili olmayan hükümet, gitgide daha kötü yolsuzluğa ve giderek daha şiddetli baskılara zemin hazırlıyor. Bu kötü haber. İyi haber şu ki, bu ülke kültürünün kaçınılmaz bir özelliği olmadığı için değişebilir. Değişmesi biraz zaman alacak ve ilk adım daha iyi kurumlar inşa etmek, ki bu zaten yorumladığım kadar kolay değil. Ancak bu olabilir."

Euronews: "Bu kritik durumda petrolün rolünü nasıl analiz ediyorsunuz?"

Acemoğlu: "Petrol işleri karmaşıklaştırır. Büyük teknolojik ilerlemeler ve halk ile işbirliği olmadan yararlanabileceğiniz kaynaklara eriştiğinizde, açgözlü, yozlaşmış davranışlar daha kolay ve daha uygulanabilir hale gelir. Bazı insanlar bunu "kaynak laneti" olarak tanımladı. Ama bu pek doğru değil. Norveç de bir petrol devleti ve petrol sahalarını son derece demokratik bir yönetim altında geliştirdi ve gelirlerini dar bir seçkinleri veya rejimin yandaşlarını değil, Norveç halkını zenginleştirmek için kullandı. O halde bir ülkenin ne tür kurumlara sahip olduğu çok önemli."

Euronews: "İran'ın Suriye'ye dönüşebileceği korkusu yayılıyor. Ülkenin güvenlik krizlerine, hatta iç savaşa gireceğini söylüyorlar. Bu kaygı toplumun bazı kesimlerinde de görülmekte. Bu endişe ne kadar ciddi?"

Acemoğlu: "İran siyaseti ve jeopolitiği uzmanları bu soruyu yanıtlasa daha iyi olur. Ancak her baskıcı rejim, baskı gevşetilirse iç savaş ve kaos olacağı bahanesini kullanır. Çoğu zaman bunlar sadece bahaneler. Ancak uzun süreli baskıcı bir rejim düştükten sonra, bazen yıllarca istikrarsızlık olduğu doğrudur."

Euronews: "İran'da rejimin çökmesi durumunda ülkeyi ne bekliyor? Sorunları hızlı bir şekilde çözmek mümkün mü?"

Acemoğlu: "Bu çok önemli bir soru. Evet, İran'ın karşı karşıya olduğu krizler ağır. Yeni bir hükümetin bunları bir veya iki yıl içinde mucizevi bir şekilde çözmesini beklemek gerçekçi değil. İran halkı ne yazık ki yıllarca zorluk çekmek zorunda kalacak. Bu İran'ın daha iyi bir hükümet ve daha güçlü, daha kapsayıcı kurumlarla daha iyi bir gelecek inşa edemeyeceği anlamına gelmiyor. Aslında, yapabileceğine ikna oldum."

Euronews: "Bazı muhalif gruplar, Avrupa ülkelerinin Tahran ile ilişkileri kesmesi ve İran büyükelçilerini sınır dışı etmesi konusunda ısrar ediyor. Bu tür önlemler protesto hareketine fayda sağlayabilir mi? Bu grubun argümanı, apartheid dönemindeki Güney Afrika deneyimi. Yine de, bazıları İran'ın Güney Afrika'dan farklı olduğuna inanıyor çünkü Güney Afrika'nın aksine İran'ın Batı'ya ekonomik bağımlılığı yok ve Doğu ile ticaretini genişletti. Bu konudaki analiziniz nedir?" 

Acemoğlu: "Belirttiğiniz argüman geçerli. İran petrolünü küresel pazarlarda satabilir, bu nedenle Avrupa ile işbirliğine Güney Afrika kadar bağımlı değil. Aslında ekonomisi Avrupa ile pek entegre değil. Bu durum göz önüne alındığında, Avrupa ülkelerinin rejime karşı daha sert bir duruş sergilemesinin maliyet ve faydaları var. Ancak Avrupa halkının ve sivil toplumun cesur İranlı gençleri ve diğer protestocuları desteklemeye devam etmesinin önemli olduğunu düşünüyorum."

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İran'da protestolar: Zahidan'da göstericiler 'Kanlı Cuma'yı andı

Dünya Bankası'ndan Mısır'a gelecek üç yılda 6 milyar dolarlık destek

Çin Pakistan'ın 2 milyar dolarlık kredi borcu ödemesini bir yıl öteledi