EventsEtkinliklerPodcasts
Loader
Bize Ulaşın
REKLAM

Filistinli gruplar el Fetih ve Hamas anlaşmaya ne kadar yakın, ortak noktada buluşabilirler mi?

Filistin bayrağı (arşiv)
Filistin bayrağı (arşiv) © AP
© AP
By euronews
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Filistinli gruplar Hamas ve el Fetih arasında bu ay yapılacak uzlaşı görüşmelerinde, derin görüş ayrılıklarının ilerlemeyi sınırlayacağı belirtiliyor.

REKLAM

Hamas ve el Fetih'e yakın beş ayrı kaynakla yapılan görüşmeler, Hamas'ın, Gazze savaşının sona ermesinden sonra da nüfuzunu koruyacağını gösteriyor.

Yetkililere göre, Hamas ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın liderliğindeki el Fetih arasındaki görüşmeler önümüzdeki günlerde Çin'de gerçekleştirilecek.

Görüşmeler, biri Çin'de diğeri de Rusya'da olmak üzere yakın zamanda yapılan iki uzlaşı görüşmesini takip ediyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı, Filistinli gruplar arası müzakereler dair yorum yapmadı.

Bir sonraki toplantı, uluslararası arabulucuların Gazze için bir ateşkes anlaşmasına varma girişimlerinin devam ettiği bir süreçte yapılacak.

Kilit noktalardan biri de; "ertesi gün planı" olarak adlandırılan ve bölgenin kim tarafından ve nasıl yönetileceği konusu olacak.

Batılı ülkelerin çoğu tarafından "terör örgütü" olarak kabul edilen Hamas, 7 Ekim saldırısı öncesi zaten dışlanmıştı.

Bir diğer deyişle, ABD öncülüğündeki Batılı ülkeler, Hamas'ın 2,4 milyon insanın yaşadığı Gazze Şeridi'nin geleceğinde söz sahibi olmasını istemiyor.

Hamas'ın kendi içindeki görüşmelere aşina bir kaynağa göre, grup askeri olarak yara almış olsa bile, Hamas mensubu siyasetçilerin İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da Filistin siyasetini kontrol eden el Fetih yetkilileriyle görüşmeleri, grubun Filistin topraklarında savaş sonrası düzeni şekillendirme amacına işaret ediyor.

Kaynak, bu haberdeki diğer yetkililer gibi, isminin kamuoyuna açıklanmasını istemedi.

Kaynağa göre, savaş öncesi Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas, savaş sona erdiğinde Filistin topraklarında uluslararası alanda tanınan yeni bir hükümetin parçası olamayacağını kabul ediyor.

Bununla birlikte aynı kaynak ve üst düzey Hamas yetkilisi Besim Naim, el Fetih'ten geniş kapsamlı siyasi anlaşma çerçevesinde Batı Şeria ve Gazze Şeridi için yeni bir teknokrat yönetime razı olmasını istediğini söyledi.

Çin'deki görüşmelerin bir önceki turuna katılan Naim, bir röportajında "Filistin'in varlığını yeniden yapılandırmak için bir siyasi ortaklık ve siyasi birlikten bahsediyoruz." ifadesini kullandı.

Hamas'ın siyasi liderliğinin çoğu gibi sürgünde bulunan Naim, "Hükümetin içinde olmak ya da dışında kalmak... Hamas'ın asıl talebi değil ve bunu herhangi bir uzlaşı için koşul olarak da görmüyoruz." sözleriyle grubun yaklaşımını aktardı.

Hamas'ın etkili bir siyasi aktör olarak varlığını sürdürmesi ihtimali Batılı devletler için çetrefilli bir konu.

REKLAM

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze savaşında "grubu yok etme" hedefine rağmen, birçok analist ve gözlemci, Hamas'ın ateşkesten sonra da bir şekilde varlığını sürdüreceği konusunda hemfikir.

Mısır merkezli Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın bir kolu olan Hamas'ın Filistin toplumunda derin bir erişimi ve ideolojik kökleri var.

ABD ve AB, İsrail'in 36 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaş sonrası Hamas'ın Gazze'nin yönetiminde herhangi bir rol oynamasına karşı çıkıyor.

Bazı ABD'li yetkililer ise kapalı kapılar ardındaki özel görüşmelerde, İsrail'in örgütü ortadan kaldıracağı fikrine dair şüpheli yaklaşımlarını dile getirdiler.

REKLAM

Üst düzey bir ABD'li yetkili 14 Mayıs'ta yaptığı bir değerlendirmede, Washington'ın İsrail'in "tam bir zafer" elde etmesinin mümkün olmadığı düşüncesinde olduğunu söylemişti.

İsrail Ordu Sözcüsü Peter Lerner ise, Hamas'ın her üyesini öldürmenin gerçekçi olmadığı ve (bunun) İsrail ordusunun hedefi olmadığını, ancak Hamas'ı bir yönetim otoritesi olarak yok etmenin "ulaşılabilir ve elde edilebilir bir askeri hedef" olduğunu dile getirmişti.

Fetih-Hamas anlaşması olasılığı hayli düşük

Batılı devletler savaş sonrası Gazze'nin, Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi tarafından idare edilmesi fikrini destekliyor.

Merkezi Ramallah'ta bulunan Filistin Yönetimi, tüm dünyada Filistinlileri temsil eden meşru yönetim olarak kabul görüyor ve ABD ile AB'den güvenlik yardımı alıyor.

REKLAM

Abbas ve öncesinde Yaser Arafat tarafından yönetilen el Fetih, İslamcı bir hareket olan Hamas'ın yükselişine kadar on yıllar boyunca Filistin davasının tartışmasız lideriydi.

Filistin Yönetimi, Hamas'ın, Filistinlilerin son kez oy kullandığı parlamento seçimlerinde el Fetih'i yenmesinden bir yıl sonra el Fetih'i bölgeden çıkardığı 2007 yılına kadar Gazze'yi de yönetti.

Reuters tarafından beş kişiyle yapılan röportajlarda, bu kişilerden dördü, Hamas ve Fetih arasındaki düşmanlığın devam etmesi nedeniyle, Filistin topraklarının yönetimini yeniden birleştirecek bir anlaşma yapılma olasılığının düşük olduğunu belirtti. Kaynaklara göre bu durum, müzakerelere rağmen değişmeyecek.

Düşünce kuruluşu Carnegie Orta Doğu Merkezi'nden kıdemli araştırmacı Yezid Sayigh, "Yakınlaşma beklentim asgari düzeyde ya da daha az" diyor.

REKLAM

Filistinliler, İsrail'in Doğu Kudüs dahil Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni ele geçirdiği 1967 savaşında işgal ettiği tüm topraklarda bağımsız bir devlet kurmak istiyor.

Son olarak İrlanda, İspanya, Norveç ve Slovenya'nın da aralarında bulunduğu 144 ülke Filistin'i tanımış olmasına rağmen, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşimleri genişletmesi ve bağımsız bir Filistin devletine karşı çıkması nedeniyle Filistin'in egemen bir ulus olma umutları yıllardır gerçekleşmiyor.

Hamas-Fetih ayrılığı bu hedefi daha da karmaşık hale getiriyor.

Gruplar strateji konusunda derin görüş ayrılıklarına sahip; el Fetih bağımsız bir ülke için İsrail'le müzakere fikrini benimserken Hamas, silahlı mücadeleyi öncelikliyor ve İsrail'i tanımıyor.

REKLAM

Abbas'ın mayıs ayında gerçekleştirilen Arap Zirvesinde, 7 Ekim'deki saldırıları başlatarak İsrail'e "Gazze'yi yok etmek için daha fazla bahane" sağladığını söyleyerek Hamas'ı suçlaması, bu bölünmüşlüğü daha da gün yüzüne çıkardı.

Hamas söz konusu açıklamanın "talihsiz" olduğunu belirterek 7 Ekim'i, Filistin mücadelesi için "kritik bir an" olarak nitelendirdi.

Hamas'ın 1988 tarihli kuruluş tüzüğü İsrail'in yok edilmesi çağrısında bulunuyordu. Hamas 2017 yılında 1967 sınırları içinde "geçici bir Filistin Devletini" kabul ettiğini açıklamış, ancak İsrail'in var olma hakkını tanımaya karşı çıkmıştı.

Keza Hamas, Gazze savaşının patlak vermesinin ardından bu tutumunu yineledi.

REKLAM

Yeni hükümet?

Mart ayında Abbas, 2013-2014 yılları arasında hükümette yer aldığı dönemde Gazze'nin yeniden inşasını yöneten, kendisine yakın çalışma arkadaşlarından Muhammed Mustafa başkanlığındaki yeni Filistin Yönetimi kabinesini yemin ettirdi.

Kabine teknokratlardan oluşmasına rağmen Abbas'ın bu adımı, kendisini "tek taraflı hareket etmekle" suçlayan Hamas'ın tepkisine neden oldu.

El Fetih'in üst düzey yetkililerinden Sabri Saydam Reuters'a yaptığı açıklamada, yeni bir hükümet kurmanın zaman kaybı anlamına geleceğini söyledi.

Çin görüşmelerine vakıf ikinci bir üst düzey yetkili, Hamas'ın, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Filistinlilerin tek meşru temsilcisi olduğunu kabul etmesini ve FKÖ'nün imzaladığı anlaşmalara bağlı kalmasını istediğini söyledi.

REKLAM

Buna 30 yıl önce imzalanan ve FKÖ'nün İsrail'i tanıdığı ve Hamas'ın şiddetle karşı çıktığı Oslo Anlaşmaları da dahil.

Aynı yetkili, el Fetih'in Gazze'de tam güvenlik ve idari kontrole sahip olmayı isteyeceğini, bunun da Hamas'ın Gazze'deki hakimiyetine bir meydan okuma anlamına geleceği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail konusunda FKÖ ile temelde anlaşmazlık içinde olan Hamas, FKÖ'ye hiçbir zaman katılmadı.

Ancak uzun süredir PNC (Filistin Ulusal Konseyi / Palestinian National Council) olarak bilinen yasama organı dahil yönetim kurumlarında seçim çağrısında bulunuyor.

REKLAM

Hamas'ın siyasi lideri İsmail Heniye, cuma günü yaptığı açıklamada bir "ulusal uzlaşı" hükümetinin yanı sıra Filistin Yönetimi başkanlığı, parlamento ve PNC için de seçim yapılmasını istediklerini dile getirdi.

Batı Şeria merkezli Birzeit Üniversitesi öğretim görevlisi Gassan Hatib, Hamas'ın sadece kendi şartlarıyla, siyasetini, güvenlik aygıtını ve ideolojisini koruyarak uzlaşmaya ilgi duyduğunu, bunun da FKÖ'yü uluslararası izolasyona sürükleme riski taşıdığını söyledi.

Hatib, "Abbas onları politikalarıyla kabul edemez çünkü bu FKÖ'nün tek kazanımı olan uluslararası tanınırlığı tehlikeye atar." yorumunda bulundu.

"Hamas'ı, siyasi dokunun bir parçası olarak görüyoruz"

El Fetih yetkilisi Taysir Nasrallah, her şeye rağmen Hamas'ı, "Filistin ulusal dokusunun bir parçası ve aynı zamanda siyasi dokunun da bir parçası" olarak gördüklerini dile getirdi.

REKLAM

Gazze'de yardım ve yeniden yapılanmanın yönetilmesi için uzlaşmanın gerekli olduğunu belirten Sabri Saydam da, el Fetih'in Gazze'ye "Bir İsrail tankının üstünde dönmeyeceğini, aksine herkesle anlaşmaya varacağını” açıkça belirttiğini kaydetti.

İsrail hükümet sözcüsü Tal Heinrich ise Filistin Yönetimi'nin Hamas'la çalışma isteğinin “talihsizlik” olduğunu söyledi.

Diğer yandan Filistin Politika ve Anket Araştırmaları Merkezi tarafından mart ayında Batı Şeria ve Gazze'de yapılan bir kamuoyu yoklaması, Hamas'ın el Fetih'ten daha fazla destek gördüğünü ve popülaritesinin de savaş öncesine göre hala daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Bu arada Çin tarafından ağırlanmak, Hamas için diplomatik bir destek anlamına geliyor.

REKLAM

Mısır devlet gazetesi el Ahram genel yayın yönetmeni ve Filistin uzmanı Eşref Abouelhoul, Hamas'ın bir anlaşmayla el Fetih'ten daha fazla ilgil gösterdiğini ziya olası uzlaşının savaş yorgunu örgüte "yeniden inşa için bir kılıf" sağlayabileceği değerlendirmesinde bulundu.

Carnegie Orta Doğu Merkezi'nden Muhaned Hac Ali, Hamas'ın öngörülebilir bir gelecekte İsrail'in büyük çaplı misillemesine yol açacak herhangi bir askeri eyleme girişmesini hayal etmenin zor olduğunu ancak uzlaşmanın, "Hamas'ın yavaş yavaş yeniden silahlanmasına imkan tanıyacak bir geçiş aşaması" olacağını dile getirdi.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Filistin'i devlet olarak tanıyan Avrupa Birliği ülkelerine Slovenya da katıldı

Filistin Yönetimi, Adalet Divanı'ndaki Gazze'de 'soykırım davası'na katılma başvurusunda bulundu

İsrail ve Hamas üzerindeki ateşkes baskıları artıyor; can kayıpları artışını sürdürüyor