Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

İrlanda'daki erken seçimle ilgili ihtimaller ve kritik konular neler?

Dublin'deki RTE stüdyolarında Genel Seçim liderler tartışması.
Dublin'deki RTE stüdyolarında Genel Seçim liderler tartışması. ©  Niall Carson/PA via AP
© Niall Carson/PA via AP
By Andrew Naughtie
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

IRA'nın siyasi kanadı Sinn Fein partisi yeniden ayağa kalkmaya çalışırken, düzen partileri oyları silip süpürme fırsatını değerlendirmeye çalışıyor.

REKLAM

Bir yıl kadar kısa bir süre önce İrlanda, bir zamanlar imkansız gibi görünen bir gelişmeye hazırlanıyordu: Geçici İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun (IRA) siyasi kanadı olarak görev yapan Sinn Fein partisi liderliğinde bir hükümet.

Ancak Sinn Fein, şu anda Belfast Meclisi'ndeki en büyük parti konumunda olduğu Kuzey İrlanda'da büyük ilerlemeler kaydetmiş olsa da, Cumhuriyet'te bekleyen bir hükümet olarak imajı çökmüş durumda.

Ve şimdi, ülkenin geleneksel düzen partilerinin, seçimlerin iktidar sahiplerinin aleyhine sonuçlanması yönündeki küresel eğilimi kırmak ve bunun yerine iktidarlarını korumak üzere olduklarına dair işaretler var.

Peki İrlanda'daki seçim yarışında kimler var, kilit konular neler ve neler olması bekleniyor?

Koalisyon aritmetiği

İrlanda, uzun süredir rakip partiler olan liberal-muhafazakar Fine Gael ve cumhuriyetçi Fianna Fail'in liderliğindeki çoğunlukla merkezci bir koalisyon hükümeti altında dört yılı geride bırakıyor.

Yeşiller ve bazı bağımsızlar tarafından desteklenen koalisyon, İrlanda parlamentosunda sadece bir kişilik farkla çoğunluğa sahip.

Son seçimlerden sonra Fianna Fail'den Micheal Martin ve Fine Gael'den Leo Varadkar, Fianna Fáil'in Fine Gael'den sadece iki sandalye daha fazla kazanmış olması nedeniyle, başbakanlık görevlerini dönüşümlü olarak yürütecekleri bir anlaşma üzerinde müzakere etti.

Varadkar bu yaz hiçbir uyarıda bulunmadan görevinden istifa etti ve yerine Fine Gael'den meslektaşı Simon Harris geçti. Harris o zamandan beri sosyal medyadaki coşkulu varlığı nedeniyle "TikTok Başbakanı" olarak tanınıyor.

Hem Fine Gael hem de Fianna Fail şimdi merkezci artı Yeşiller koalisyonunun aritmetiğini aşağı yukarı aynı tutmak için yeterli sandalyeyi koruyabileceklerini ve belki de artık birbirlerine güvenmek zorunda kalmayacakları kadar kazanım elde edebileceklerini umuyorlar.

Ayrıca solda ya da merkez solda yer alan ve her iki tarafın da farklı bir koalisyon kurmaya ikna etmeye çalışabileceği, başta İşçi Partisi ve Sosyal Demokratlar olmak üzere bir dizi parti bulunuyor.

Kamu maliyesiyle ilgili sorunlar

Seçim, İrlanda ve Apple'ın Avrupa Komisyonu tarafından açılan bir davayı kaybetmelerinden kısa bir süre sonra yapıldı ve ardından Avrupa Adalet Divanı, teknoloji devinin yıllarca ultra düşük vergileri telafi etmek için İrlanda hazinesine 13 milyar euro ödemesine karar verdi.

Mahkeme, İrlanda hükümeti tarafından uygulanan düşük vergi oranlarının yasa dışı bir sübvansiyon teşkil ettiğine karar verdi.

Bu ceza, İrlanda hükümeti için utanç verici olmasının yanı sıra, İrlanda'nın çözmesi gereken çok sayıda pahalı sorunların olduğu bir dönemde hazineye milyarlarca euroya mal oldu.

Bunlar arasında Donald Trump'ın ABD başkanı olarak yeniden seçilmesinin ardından ciddi bir transatlantik ekonomik istikrarsızlık ihtimali de yer alıyor ki bu da Euro Bölgesi'nin güçlü ülkelerindeki ekonomik sorunların, Ukrayna ve diğer yerlerdeki çatışmaların yol açtığı emtia fiyat şoklarının zincirleme etkilerini arttıracağı öngörülüyor.

Harris, ani sorunların etkilerine karşı kamu maliyesini desteklemek için yılda 50 milyar euro değerinde bir fon ayrılmasını önerdi. Hükümete kamu hizmetlerine daha fazla harcama yapması yönünde de baskı yapılıyor.

Ancak birçok seçmen için listenin başında İrlanda'nın yıllardır karşı karşıya kaldığı en acil iç mesele bulunuyor: Ülke çapında bir konut krizi.

Aşırı inşaat ve ipotek kredilerinin 2007-2008 mali krizinin bir parçası olarak İrlanda ekonomisini çökertmesinin ardından konut inşası dramatik bir şekilde yavaşladı.

İrlanda'nın on yıllardır süren net göç eğiliminin tersine dönmesinin ardından, ülkenin artan nüfusunu ve ülkeye taşınan insanları barındırmak için çok az sayıda ev olduğu ortaya çıktı.

Konut krizi, İrlanda kamuoyundaki tartışmaların belirleyici konularından biri haline geldi. Ancak bu durum milliyetçi parti Sinn Fein'in de fark ettiği gibi, sol ile koalisyon kurmayı çok daha zorlaştırdı.

Ortada kaldılar

Bir Avrupa ülkesi için alışılmadık bir şekilde, İrlanda'da güç dengesini elinde tutma şansı olan güçlü bir sağ popülist parti yok. Ancak, aşırı sağcılar göçmenlere ve sığınmacılara - özellikle de Müslüman ülkelerden gelenlere - karşı tabanda bir hareket başlatmak için yoğun çaba sarf ediyor.

Pek çok sığınmacı, daha önce kapatılmış oteller ve güçlendirilmiş eski binalar da dahil olmak üzere, bazen varlıklarının son derece dikkat çektiği küçük kasabalarda geçici konaklama yerlerinde barındırılıyor.

Önemli bir kısmı da Dublin'in merkezindeki sokaklarda çadırlarda uyumak zorunda kalabiliyor.

Bu durum, uzun süredir devam eden konut krizinin yoğunlaştığı bir döneme denk geldi ve internetteki aşırı sağcı kışkırtıcılar - bazıları yerli, bazıları yabancı - mültecilere ve yabancılara İrlanda vatandaşlarından daha fazla öncelik verildiğine dair yalan iddialar yayarak bu durumu istismar etme fırsatı buldu.

Konut eşitsizliğine karşı öfkenin istismar edilmesiyle başlayan bu durum, #IrelandfortheIrish (İrlanda İrlandalılar içindir) gibi hashtag'lerin X ve Telegram gibi düzenlenme ve moderasyona açık platformlarda yayılmasıyla, beyaz, Gal kökenli İrlandalı nüfusun, sözde "değiştirilmesi" hakkında açıkça ırkçı bir söyleme dönüştü.

Yine de Avrupa'daki eğilime ters düşen bir şekilde, bu siyasi değişimin en sert vurduğu yer görevdeki hükümet değil İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun (IRA) siyasi kanadı Sinn Fein oldu.

Partinin oyları uzun zamandır işçi sınıfı topluluklarında yoğunlaşmıştı, ancak son yıllarda eğitimli kentli mezunlara ve profesyonellere giderek daha fazla hitap ederek koalisyonunu büyüttü.

Bu son grup, Sinn Fein'in mültecilere verdiği açık destek de dahil olmak üzere partinin sol enternasyonalist politikalarını cazip buluyor.

Ancak bu yaz yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde beklenenden daha kötü bir performans sergileyen parti, sol ilkelerine bağlı kalmaya devam ederken göçmenlik konusundaki söylemini keskinleştirmeye çalıştı.

Parti bu yaz yayınladığı bir politika belgesinde, "Sinn Fein göç politikalarımızın Avrupa Birliği tarafından değil İrlanda hükümeti tarafından belirlenmesi gerektiği konusunda nettir," dedi.

"Göç konusundaki bakış açımız Cumhuriyetçi değerlerimiz ve ilkelerimiz - eşitlik, ekonomik ve sosyal adalet, egemenlik, ırkçılık ve sömürgecilik karşıtlığı - tarafından şekillendirilmektedir."

Yakın zamanda Irish Independent'a verdiği bir röportajda partinin lideri Mary Lou McDonald, hükümetin sığınmacı barınma merkezlerinin kurulmasına karşı protestolara sahne olan işçi sınıfı topluluklarını kınadığını söyledi.

McDonald, "Bence hükümet, 'insanlar veto etmek istiyor' cümlesinin arkasına saklandı çünkü içeri girmediler ve gidip topluluklardaki insanlarla konuşmak için gerekli çalışmaları yapmadılar," dedi.

"Hepimiz bir gece yatağa girdik ve ertesi gün uyandığımızda tüm ülkenin ırkçı olduğu gibi bir analize kaymamak için dikkatli olmalıyız. Böyle bir şey olmadı."

Başbakanın süpermarket ziyaretindeki görüntüleri ardından oy kaybı

Ancak Sinn Fein, kampanya sona yaklaşırken sorun yaşayan tek parti olmaktan çok uzak. Başbakan Simon Harris günlerini, partisinin son düzlükteki oy oranını etkilemiş gibi görünen büyük bir gafın etkisinden kurtulmaya çalışarak geçirdi.

Harris, County Cork'ta kampanya kapsamındaki bir süpermarket ziyareti sırasında, hükümetinin neden kendi durumundaki insanlara daha fazla destek sunmadığını soran bir engelli bakım çalışanı ile karşı karşıya geldi.

Kadına verdiği küçümseyici yanıt videoya kaydedildi ve eleştiri yağmuruna tutularak Harris'i özür dilemek zorunda bırakan birkaç günlük bir haber döngüsüne dönüştü.

Bunun ardından Harris, kampanya ekibinden birinin, ulusal yayın kuruluşu RTE ile temasa geçerek olayın görüntülerini göstermeyi durdurmasını talep ettiğinden haberinin olmadığı konusunda kamuoyunu ikna etmek zorunda kaldı.

Süpermarket olayı, sürpriz potansiyelinin her zaman var olduğunu gösteriyor ve Fine Gael'in oylarına zarar vermiş gibi görünüyor. Parti şu anda Sinn Fein ile başa baş durumda ve Fianna Fail ise biraz önde. Yine de bu durum seçim sonrası aritmetiğin bazı temellerini değiştirmiyor.

Sinn Fein bir şekilde İrlanda parlamentosundaki en büyük parti haline gelse ya da en büyük iki partiden birinin önüne geçse bile, bazen sertlik yanlısı politikaları ve IRA ile olan uzun geçmişi onu ana akım partilerdeki birçok üst düzey isim için kabul edilemez bir koalisyon ortağı haline getirecektir. Fine Gael'den Leo Varadkar daha önce partisinin Sinn Fein ile hükümet kurması halinde üyeliğinden istifa edeceğini söylemişti.

Ancak Harris'in gafı partisini Sinn Fein ile fiilen baş başa bırakırken, diğer iki ana parti kendilerini koalisyonlarını daha da genişletmek zorunda kalacak kadar sandalye kaybederken bulabilir.

Her ne olursa olsun, siyasi resmin tamamının netleşmesi biraz zaman alabilir.

İrlanda seçim sistemi çok üyeli seçim bölgelerini ve transfer edilebilir oylamayı içeriyor. Sandıklar Cuma günü yerel saatle 22:00'de kapanacak olsa da, sayım ertesi sabaha kadar başlamayacak ve bazı yerlerde hafta sonuna kadar devam edebilecek.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Teyit: İrlanda vatandaşlarına yönelik ayrımcılık iddiaları doğru mu?

İrlanda'nın 'İşgal Altındaki Topraklar Yasa Tasarısı' nedir ve neden yeniden incelenebilir?

Libya'da BM misyon merkezine saldırı girişimi: Soruşturma başlatıldı