İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat, 'İddianamenin kabulünden önce basına servis edilmesi gizliliğin ihlalidir,' dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisi hakkında günler içinde hazırlanan iddianamenin kendisine ve avukatlarına bildirilmeden basına verildiğini belirterek ''Paniklerinin resmidir,'' dedi ve iddianame üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi.
Resmi X hesabında Çarşamba günü yaptığı bir paylaşımda iddianameyle ilgili haberin kendilerinden önce basına verildiğini belirten İmamoğlu, ''Başsavcı incindi diye hakkımda hazırlanan iddianameyi, ifademi alan savcı bey yerine incinen başsavcının yardımcısı yazmış. Daha mahkemeye ve avukatlarıma gönderilmeden iktidar medyasına dağıtılan evrak paniklerinin resmidir," dedi.
İmamoğlu, bu davaları 'yakından' takip ettiğini ve içeriklerini bildiğini söylediği Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili ise ''Belli ki seçimde milletin önüne mertçe çıkmak yerine, masabaşı oyunlarıyla ayakta kalacağını sanıyor,'' dedi ve ekledi: ''Milletimiz, demokrasiye ve kendi seçme hakkına zerre itibar etmeyene artık itibar etmemektir. Bunu da heybenize yazın."
Erdoğan daha önce Beşiktaş ve Esenyurt Belediyelerine yapılan operasyon sonrası 'turpların büyüğü heybede' demiş ve bu durum muhalefetin tepkisini çekmişti.
İmamoğlu'nun avukatı: İddianamenin kabulünden önce basına servis edilmesi gizlilik ihlali
İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat ise 'İmamoğlu hakkında iddianame düzenlendi' haberlerinin bir anda yayıldığını belirterek şunları söyledi: ''Türkiye Belediyeler Birliği ve İBB başkanı sayın Ekrem İmamoğlu hakkında iddianame düzenlendiği haberleri bir anda yayıldı. Avukatlar olarak bilgimiz ve erişimimiz olmayan bir iddianamenin varlığı ve/veya mahkemesince kabul edilip edilmeyeceği de belli değil iken haberin servis olmasının değerlendirmesini, kamuoyunun vicdanı yapacaktır.
İddianamenin kabulünden önce basına servis edilmesi gizliliğin ihlalidir. Bu durum ve müştekinin aynı adliyede başsavcı olması da diğer hususlar yanında adil yargılanma hakkının ihlali olacaktır. İçi boş bir iddianame ve dava olacağını değerlendiriyorum, bir müddet de bununla uğraşacağız.''
Basına sızdırılan iddianamede neler var?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırladığı iddianamede yedi yıl dört aya kadar hapis cezası istedi.
İddianamede, başsavcı Akın Gürlek 'mağdur' sıfatıyla yer aldı. 31 Ocak'ta ifade veren İmamoğlu hakkında günler sonra hazırlanan iddianamede 'kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret', 'tehdit' ve 'terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' suçlarından iki yıl sekiz aydan yedi yıl dört aya kadar hapis cezası istendi. Ayrıca siyasi yasak da isteniyor.
İmamoğlu'nun, 'görevinin getirdiği konumu ve nüfuzunu basın önünde aleni olacak şekilde kullanarak yargı organları ve mensupları üzerinde baskı oluşturmayı ve mensubu olduğu parti lehine etkilemeyi amaçladığının' değerlendirildiği belirtildi.
Gürlek'in geçmişte de 'terör suçlarına' bakmakla görevli ağır ceza mahkemelerinde başkanlık, sulh ceza hakimliği ve Adalet Bakan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu hatırlatılan iddianamede başsavcının 'terör örgütlerince hedef haline getirildiğinin bilindiği' sözleri yer aldı. İmamoğlu'nun da söz konusu konuşmasıyla Gürlek'i hedef göstererek, 'terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme' suçunu işlediği iddia edildi.
İddianamede, İmamoğlu'nun aleni şekilde kullandığı söylemlerin, kamu görevini sürdüren mağdur Akın Gürlek'i küçük düşürmeye yönelik ve küçültücü ifade niteliğinde olduğu öne sürüldü. Bu yüzden 'eylemin' ifade hürriyeti bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı belirtildi.
İmamoğlu'nun konuşmasında 'Başsavcı Gürlek ve aile yakınlarının hedef alındığı, zarara veya kötülüğe uğratılacağını içeren ifadeler kullanıldığı' yazılan iddianamede, "Fiilin mağdur üzerinde korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olduğu, bu haliyle şüphelinin tehdit suçunu işlediği anlaşılmıştır," değerlendirmesi yer aldı.
Ayrıca İmamoğlu hakkında başlatılan 'bilirkişi' soruşturmasının ise sürdüğü vurgulandı.
Siyasi yasak istemi
Savcılık ayrıca Türk Ceza Kanunu 53'üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ''Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, 'sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır" maddesinin uygulanması istendi. Bu da siyasi yasak anlamına geliyor.
Ne olmuştu?
İmamoğlu'na 20 Ocak Pazartesi “Ülke Politikaları Vakfı Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması" adlı bir panelde konuştuğu sırada 'tehdit ve terörle mücadelede görev olan kişileri hedef göstermekten' soruşturma başlatılmıştı.
Burada İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında şu sözleri kullandı: "Bak başsavcı sana söylüyorum. Sana hiçbir faydamız olmaz senin zihnin çürümüş de... Biz var ya senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Bunu unutma. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın, senin evlatlarını sabahın köründe evinden kimse almasın. Senin zihniyetinin içinden geçen yol ve yöntemleri bu memleketin her ortamından söküp atacağız ki senin dahi yuvana, çocuklarının geleceğine huzuru temin edelim. Bizim derdimiz bu."
Bu sözleri söylemesinden dakikalar sonra panel sırasında İmamoğlu'na soruşturma geldi.
27 Ocak'ta ise bir soruşturma daha açıldı. İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın tutuklanması üzerine yaptığı "Turpun büyüğü heybede" açıklamalarına referansla pazartesi günü sabah saatlerinde "Turpun Büyüğü" başlıklı bir basın toplantısı düzenledi ve Satılmış Büyükcanayakın isimli bir bilirkişiden söz etti.
İmamoğlu İBB, Esenyurt ve Beşiktaş belediyeleri ile kendisi hakkında yürütülen bazı soruşturmalarda bilirkişi olan Büyükcanayakın ile ilgili şunu söyledi: "Satılmış Bey’in, Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘sahte bilirkişi raporu yazmak’ iddiasıyla yargılandığı bir dava oldu mu? Satılmış Bey sevdalısı savcılar herhalde biliyordur bunu."
Bu sözlerin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu'yla ilgili "bir kısım soruşturmalarda görevli bilirkişinin hedef gösterilmek suretiyle yargı görevi yapanın etkilemeye teşebbüs edilmesi" iddiasıyla soruşturma başlattı.
Daha sonra İmamoğlu iki soruşturmayla ilgili olarak 31 Ocak'ta adliyede ifade verdi. Binlerce kişi İmamoğlu'na destek için adliye önündeydi.