ABD Merkez Bankası (Federal Reserve) yetkilileri, önümüzdeki aylarda enflasyonun kötüleşmesini bekliyor; ancak buna rağmen yıl sonuna kadar iki faiz indirimi yapılmasını öngörüyorlar. Bu, Mart ayında yapılan tahminlerle aynı.
Fed, Çarşamba günü üst üste dördüncü toplantıda politika faizini değiştirmeyerek sabit tuttu ve ABD ekonomisinin 'sağlam hızla' büyümeye devam ettiğini bildirdi. Fed'in faiz oranındaki değişiklikleri genellikle (her zaman olmasa da) mortgage, otomobil kredisi, kredi kartı ve ticari kredilerin maliyetlerini etkiliyor.
Merkez Bankası, aynı zamanda ekonomiye ve faiz oranlarına dair en son üç aylık projeksiyonlarını da yayımladı. Buna göre, yıl sonunda ekonomik büyümenin belirgin şekilde yavaşlayacağı, enflasyonun artacağı ve işsizliğin biraz daha yükseleceği öngörülüyor. Bu tahminler, ABD Başkanı Donald Trump’ın 2 Nisan’da açıkladığı kapsamlı gümrük vergileri öncesindeki Mart ayı tahminlerinden daha karamsar. Bu vergilerin çoğu daha sonra, 9 Nisan’da ertelenmişti. Fed ayrıca, 2026 yılı için öngörülen faiz indirimlerini de iki yerine bire düşürdü.
Fed’in tercih ettiği enflasyon göstergesine göre, enflasyonun yıl sonunda yüzde 3’e yükselmesi bekleniyor (Nisan ayında yüzde 2,1’di). İşsizlik oranının ise mevcut yüzde 4,2 seviyesinden yüzde 4,5’e çıkması öngörülüyor. Ekonomik büyümenin ise geçen yılki yüzde 2,5’ten bu yıl sadece yüzde 1,4’e düşeceği tahmin ediliyor.
Bu daha karamsar tabloya rağmen, Fed Başkanı Jerome Powell ve diğer yetkililer, vergilerin etkisi ve ekonomik görünümle ilgili belirsizlikler nedeniyle politika faizinde herhangi bir değişiklik yapmaktan şimdilik kaçındıklarını vurguladı. Bazı Fed yetkilileri, vergilerin fiyatları artırarak, son 40 yılın en yüksek enflasyon dalgasının ardından yeni bir artışa neden olabileceğinden endişe ediyor. Birçok ekonomist, ithalat vergilerindeki artışlar olmasa, Fed'in daha fazla faiz indirimi yapabileceğini savunuyor.
Yine de, enflasyon bu yıl soğuyarak Nisan ayında yüzde 2,1’e kadar geriledi ve bu, Fed'in hedefi olan yüzde 2 seviyesine oldukça yakın. Ancak gıda ve enerji gibi değişken kalemler hariç tutulduğunda ölçülen çekirdek enflasyon halen yüzde 2,5 seviyesinde seyrediyor.
Fed’in son politika açıklamasının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Powell, “Bu yılki vergilerin fiyatları artırması ve ekonomik aktiviteyi baskılaması muhtemel,” dedi. Ancak, bu etkinin büyüklüğünün tarifelerin kapsamına ve süresine bağlı olduğunu belirtti. Trump’ın birçok vergiye uyguladığı “duraklama” 9 Temmuz’da sona erecek ve bu tarihe kadar başka ticaret anlaşmaları yapılmazsa devreye girecek.
“(Vergilerin) nereye varacağını şu anda net olarak bilmiyoruz,” diye konuştu Powell.
Trump ise, düşük seyreden enflasyon rakamlarını gerekçe göstererek Fed'in faiz oranlarını düşürmesi gerektiğini savunuyor ve Powell’ı bu konuda sık sık eleştiriyor. Çarşamba günü de Powell için “aptal” ifadesini kullandı ve faiz indirimi yapmadığı için “siyasi davranmakla” suçladı.
Powell, ekonominin mevcut gücünün Fed’e sabırlı olma imkanı tanıdığını vurguladı.
“Birkaç ay beklemek ya da ne kadar gerekiyorsa beklemek, enflasyona neyin yansıyacağını daha iyi anlayabilmemizi sağlayacak. Böylece daha akıllıca ve doğru kararlar alırız.”
Trump, daha önce faiz indiriminin ekonomiyi canlandıracağını savunuyordu. Şimdi ise odağını, pandemi sonrası hızla artan ve yıllık 1 trilyon doları aşan faiz ödemeleriyle birlikte, federal hükümetin borçlanma maliyetlerine çevirmiş durumda.
Fed’in, yalnızca hükümetin faiz yükünü hafifletmek için faiz indirimi yapmaya zorlanması, ekonomistler arasında ciddi kaygılara neden oluyor. Çünkü bu tür bir baskı, Fed’in Kongre tarafından verilen fiyat istikrarı ve maksimum istihdam hedeflerini tehdit edebilir.
Trump’ın bir diğer eleştirisi de Fed'in, Avrupa, Kanada ve İngiltere gibi diğer ülkelerin merkez bankaları faiz oranlarını düşürürken kendi faiz oranlarını sabit tutması.
Japonya Merkez Bankası ise Salı günü, kısa vadeli faiz oranını yüzde 0,5’te sabit tuttu — bu, yakın zamanda yapılan bir faiz artışının ardından geldi.
Avrupa Merkez Bankası, Kanada Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası ise bu yıl faiz indirimine gitti. Bunun nedenlerinden biri de, ABD’nin uyguladığı vergilerin bu ülkelerin ekonomilerini zayıflatması. Buna karşılık, ABD ekonomisi büyük ölçüde sağlam kalmaya devam ediyor ve işsizlik oranı düşük seyrediyor.
İngiltere Merkez Bankası bu yıl iki kez faiz indirimi yaptı, ancak Perşembe günü yapılacak toplantısında oranı yüzde 4,25’te sabit tutması bekleniyor.