Ayşe Ateş, "Serdar konuşacaktı. Kamuoyunun dikkati başka yöndeydi ama Sinan'ın katline ilişkin düğümün çözülmesine ramak kalmıştı" dedi.
Suikast sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, davada yargılanan isimler arasında yer alan avukat Serdar Öktem'in 6 Ekim'de İstanbul'da uğradığı silahlı saldırıda öldürülmesi hakkında açıklamalarda bulundu.
Ateş, "Serdar konuşacaktı. Kamuoyunun dikkati başka yöndeydi ama Sinan'ın katline ilişkin düğümün çözülmesine ramak kalmıştı," dedi. Ateş, Öktem'in, "Sinan Ateş cinayeti hakkında konuşmak zorunda kalacağı bir başka davadan yargılandığını" ekledi.
Sosyal medya platformu X'teki hesabından paylaşımlarda bulunan Ateş, Öktem tarafından dolandırılan kişinin kendisine ulaştığını ve bazı konuşmalar gösterdiğini ifade etti:
"Serdar zayıf halkaydı. Serdar'ın hüküm giydiği anda Sinan'ın katline karışan herkesi yakacağını onu tanıyanların hepsi biliyordu."
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Nisan 2024'te Ateş davasında 22 tutuklu sanık hakkında dava açmış, iddianameyi 7 Mayıs'ta kabul etmişti. Tutuklanan sanıklar arasında Öktem de vardı.
Geçmişte Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı da yaptığı öğrenilen Öktem, aynı zamanda davanın diğer sanıkları Doğukan Çep, Eray Özyağcı ve MHP'li Ufuk Köktürk gibi isimlerin de avukatıydı.
Sanıklardan Çep'in adı, Ayşe Ateş'in paylaşımında da geçti. Paylaşımda şu ifadeler yer aldı:
"Peki, bana aktarılan konuşmalarda ne vardı? Ben de duyduklarımı kamuoyu ile paylaşayım: Serdar, bu kişiden Doğukan Çep'e vermek üzere 3 milyon TL para istiyor ve böylece mahkeme bitene kadar onu susturacağını söylüyor. Doğukan'ın 'Mahkemeye mektup yazacağım' şantajından bahsedip ardından da 'Ahmet konusunda haklı çıktın' diyor. Hemen akabinde Ahmet'le ilgili kısmı siliyor ancak karşısındaki kişi hepsinin ekran görüntüsünü anlık olarak almış ve mahkemeye de delil olarak sunmuş."
İddianamede, Sinan Ateş cinayetindeki tetikçinin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın makam aracı olarak kullanılan Audi marka çakarlı aracıyla Bolu'ya götürüldüğü iddia edilmişti.
Ayşe Ateş ayrıca, "Eminim ki bu ülkenin şerefli ve namuslu gazetecileri gizlilik kararı kalkar kalkmaz bahsi geçen dosyadaki delilleri ortaya dökecektir ve kapsamlı bir metinle aydınlatıcı bir haber yayınlayacaktır. Böylelikle Serdar'ın zamanlaması manidar ölümü üzerindeki şüpheler daha da derinleşecektir," diye ekledi.