Meclis'te görüşülen 11. Yargı Paketi'nin tartışmalı 27. Maddesi'ndeki af düzenlemesinden deprem suçlularının yararlanamaması için önerge verilecek.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu'nun, kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak bilinen ve yargı sisteminde köklü değişiklikler öngören düzenlemeye ilişkin tartışmalar gündemdeki yerini korurken, deprem suçlulularının istisna tutulması için önerge verileceği açıklandı.
38 maddelik kanun teklifinin en çok konuşulan maddesi ise 27'nci madde oldu. Bu madde, 2023’teki 10'uncu Yargı Paketi’yle getirilen 'Covid-19 infaz indirimi'nin kapsamının genişletilmesini öngörüyor.
2020’de Covid-19 pandemisi nedeniyle cezaevlerindeki yoğunluğu ve bulaş riskini azaltmak için hükümlülere Covid-19 izni (açık cezaevinden eve gönderilme) verilmeye başlanmıştı. Bu izin 2020 Haziran’dan 2023 Temmuz’a kadar her iki ayda bir uzatıldı. 2023 Temmuz’da çıkan torba yasayla (10'uncu Yargı Paketi) bu izin kalıcı hale getirildi ve büyük bir tahliye dalgası yaşandı. Bu düzenlemeyle yaklaşık 110 bin mahpus tahliye oldu veya açık/denetimli serbestliğe geçti.
"Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" başlığını taşıyan paketin 27'nci maddesi, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce işlenmiş suçlar için hükümlülerin açık cezaevine geçişini ve denetimli serbestlikten yararlanmasını yaklaşık 3 yıl öne çekmeyi hedefliyor. Bu madde, cezaların infazında kademeli olarak erken tahliye ve denetimli serbestlik imkanı sağlayacak bir düzenleme getiriyor.
Terör, örgütlü suçlar, aile içi cinayet, cinsel saldırı ve çocuk istismarı gibi suçların komisyon görüşmelerinde kapsam dışı bırakıldığı düzenlemenin gündeme gelmesiyle birlikte, 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden aileler, deprem sanıklarının da istisna tutulması talebiyle TBMM önünde nöbet başlattı.
Adalet Peşinde Aileleri Platformu öncülüğünde toplanan aileler, hem iktidar hem de muhalefet partilerinin grup yöneticileriyle görüşerek, depremle bağlantılı suçların af kapsamı dışında tutulması yönündeki taleplerini iletti.
Tepkiler üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), 11. Yargı Paketi kapsamında, depremle bağlantılı suçların af düzenlemeleri dışında bırakılması için ortak bir adım atma kararı aldı. İki parti, deprem nedeniyle ölüme yol açan fiillerden hüküm giyenlerin erken tahliye ve denetimli serbestlikten yararlanmasını engelleyecek bir önerge sunmayı planlıyor. Böylece daha önce pakette yer alan ve kamuoyunda “Covid-19 affı” olarak anılan uygulamanın deprem suçluları açısından doğurduğu tahliye olasılığı ortadan kalkacak.
Platformun temas kurduğu AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, bugün MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından açıklama yapan Güler, depremzede aileleri incitecek bir düzenlemenin kabul edilemez olduğunu belirterek, deprem suçlarından yargılananların “'Covid-19 affı” kapsamına alınmaması için çalışma başlattıklarını duyurdu.
Aileler geçtiğimiz cumartesi günü TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel ile görüşmüş ve taleplerini dile getirmişti.
Aileler dün de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup toplantısına katıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel burada yaptığı konuşmada, deprem suçlularının 'COVID affı' düzenlemesinden yararlanmaması için partili milletvekillerinin çabalayacağını vurgulayarak, "6 Şubat gecesi ve devamında enkaz altından sesini duyuramayanların yakınları buradan 'Sesimizi duyan var mı?' diye bağırıyorlar," ifadelerini kullandı. CHP'nin deprem suçlularının bu düzenlemeden yararlanmaması için "elinden geleni" yapacağı sözünü de verdi.
Öte yandan, Türk Ceza Kanunu’nda “deprem suçu” başlığı altında ayrı bir suç tanımı bulunmadığı için, yapılacak istisnanın suçun adı üzerinden değil, fiilin niteliği esas alınarak düzenlenmesi planlanıyor.
AK Parti kaynakları, deprem suçlarının "taksirle öldürme" kapsamına girdiğini belirterek, bu tür suçların kapsamının çok geniş olduğunu ifade ediyor.
Komisyon, özellikle avukatlık mesleğinin disiplin süreçlerini yeniden tanımlayan, dolandırıcılık suçlarında görevli mahkemeyi değiştiren ve akıl hastalarına yönelik güvenlik tedbirlerini sıkılaştıran düzenlemeleri içeren ilk 15 maddeyi aralık ayında kabul etmişti.
Kabul edilen maddelerle birlikte, hangi eylemin hangi disiplin cezasını gerektirdiği tek tek kanun metnine işlendi. Böylece baro disiplin kurullarının keyfi yorumlarının önüne geçilmesi ve avukatlar için hukuki belirliliğin sağlanması hedefleniyor.