Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Deniz tabanı madenciliği ekosisteme ne kadar zarar veriyor?

Sık görülen iki çizgili çipuralar Fransa'daki Porquerolles Ulusal Parkı'nın koruma alanında yüzüyor.
Karagöz balıkları, Fransa'daki Porquerolles Ulusal Parkı'nın korunan alanında yüzüyor. ©  Copyright 2025 The Associated Press. All rights reserved
© Copyright 2025 The Associated Press. All rights reserved
By Liam Gilliver
Yayınlanma Tarihi Son güncelleme
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

Derin deniz madenciliğinin biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkilerine odaklanan, beş yıl süren bir bilimsel araştırma nihayet yayımlandı.

Beş yıl süren bir incelemenin sonuçları açıklanınca, derin deniz madenciliğine karşı küresel çağrılar daha da yükseldi.

Bilim insanları, Pasifik’in derinliklerindeki deniz tabanından alınan örnekleri, deniz madenciliğinde kullanılan araçların 80 kilometrelik bir alanın üzerinden geçmesinden önce ve sonra analiz etti.

Göteborg Üniversitesi, İngiltere Doğa Tarihi Müzesi ve Ulusal Oşinografi Merkezi’nden araştırmacılar, izlerin yol açtığı hasarın kapsamını ortaya çıkarmak için denizde 160 günden fazla zaman geçirip ardından laboratuvarda üç yıl çalıştı.

Nature bilim dergisinde yayımlanan çalışma, okyanus tabanında ticari madencilik yapan ilk şirket olmayı hedefleyen derin deniz madenciliği devi The Metals Company tarafından finanse edildi.

Bilim insanları bulguların bağımsız şekilde yürütüldüğünü, şirketin sonuçları yayımlanmadan önce görebildiğini ancak bunları değiştirmesine izin verilmediğini söylüyor.

Derin deniz madenciliğinin biyolojik çeşitliliğe etkisi

Araştırmacılar, Hawaii ile Meksika arasında yer alan ve mineraller açısından zengin deniz tabanı nedeniyle şu anda hedef alınan Clarion-Clipperton Bölgesi’nden verileri inceledi.

Deniz tabanında yaşayan 4.000'den fazla canlı türü buldular ve madencilik aracının 3 bin tondan fazla polimetalik nodül çıkarmasından iki yıl önce ve iki ay sonra bölgenin biyolojik çeşitliliğini takip ettiler.

Madencilik araçlarının izlerinde bulunan makrofauna canlılarının sayısının, dokunulmamış alanlara kıyasla şaşırtıcı biçimde yüzde 37 azaldığı uyarısını yaptılar. Bunlar arasında, solucanlar, kabuklular, salyangozlar ve midyeler gibi çıplak gözle görülebilen organizmalar bulunuyor.

Makineden çıkan tortu bulutunun kapladığı bölgelerde canlı sayısı üzerinde bir etkisi görülmedi. Ancak ekip, denemenin tür zenginliğinde (belirli bir alandaki farklı türlerin sayısı) yüzde 32’lik bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

The Metals Company, bulguların kendilerini “cesaretlendirdiğini” söyleyerek, biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkilerin “yalnızca doğrudan madencilik yapılan alanla sınırlı” olduğunu savunuyor.

Ancak çevre örgütü Greenpeace, testte “kullanılması planlananların yarısı büyüklüğünde” bir makine kullanıldığını, bunun da derin deniz madenciliğinin gerçek etkisinin çok daha büyük olacağı anlamına geldiğini belirtti.

Greenpeace International’dan Georgia Whitaker şöyle diyor: “The Metals Company, manşetlerdeki kötü habere dikkati başka yöne çekmeye çalışıyor ama söz konusu olan, yeni keşfedilen benzersiz ve kıymetli deniz canlılarının zarar görmesi."

“Yalnızca madencilik sahasının etkileneceğini iddia etmeleri yanıltıcı.”

Ülkeler neden derin deniz madenciliği yapmak istiyor?

Derin deniz madenciliğine artan ilgi, deniz tabanında bulunan ve bakır, demir, çinko ve daha fazlası gibi kritik minerallerle yüklü küçük kayaçlar etrafında şekilleniyor.

Bu mineraller, elektrikli araçlar (EV) için bataryalar, güneş panelleri ve cep telefonları gibi yeşil teknolojilerin üretiminde kullanılabiliyor. Bu tür mineraller karada da bulunmakla birlikte, çıkarılmaları çoğu zaman riskli tedarik zincirleri ve etik dışı uygulamalarla ilişkilendiriliyor.

Buna karşın Environmental Justice Foundation’ın geçen yıl yayımladığı bir rapor, temiz enerji dönüşümü için derin deniz madenciliğinin aslında gerekli olmadığını ortaya koydu.

Rapora göre, ileri teknoloji, döngüsel ekonomi ve geri dönüşümün bir araya gelmesi, 2022 ile 2050 arasında mineral talebini yüzde 58 oranında azaltabilir.

Derin deniz madenciliğinin biyolojik çeşitliliğe zarar verdiğine dair artık kanıtlanmış endişelerin yanı sıra, uzmanlar uygulamanın okyanusta depolanan karbonu etkileme riski taşıdığı konusunda da uyarıyor.

Hangi ülkeler derin deniz madenciliğini araştırıyor?

Geçen yıl, Norveç derin deniz madenciliği uygulamalarına yeşil ışık yakan dünyadaki ilk ülke oldu; ülkenin ulusal sularında 280 bin metrekarelik bir alanın açılmasına izin verildi.

Madencilik lisanslarının 2025’te verilmeye başlanması planlanıyordu, ancak geçen hafta Norveç’in yeni seçilen hükümeti kararın, 2026 devlet bütçesini hayata geçirmek için yapılan müzakerelerin bir parçası olarak en az dört yıl erteleneceğini duyurdu.

Greenpeace ve WWF gibi gruplardan çevreciler bu adımı memnuniyetle karşılasa da, Başbakan Jonas Gahr Store gazetecilere bunun kalıcı bir yasaktan ziyade bir erteleme olarak anlaşılması gerektiğini söyledi.

3 Aralık’ta bütçe anlaşmalarını engelleyen Sosyalist Sol Parti’nin “iktidarı sonsuza dek elinde tutmadığını” da ekleyen Store, yine de derin deniz madenciliğinin 2029’da sona erecek mevcut parlamento döneminde gerçekleşmeyeceğini teyit etti.

Geçen ay, Cook Adaları yetkilileri de Pasifik ülkesinin sularındaki derin deniz madenciliği başvurularını erteledi ve bölgede madenciliği en az 2032’ye kadar geciktirdi.

Donald Trump'ın nisan ayında imzaladığı kararname ile ABD, kendini “deniz tabanı mineral işletiminden sorumlu küresel lider” olarak tanımladığı bir konuma ulaşma yarışındayken hem ülke karasuları hem de uluslararası sularda derin deniz madenciliğini artırmayı hedefliyor.

Bu adım, kaynakların nasıl paylaşılacağına ilişkin bir çerçeve üzerinde ülkeler uzlaşana kadar izin vermeyi erteleyen Çin başta olmak üzere yoğun eleştirilerle karşılaştı.

Aynı zamanda, uygulamaya geçici bir yasak getirilmesine yönelik destek de ivme kazandı. Şu anda 35’ten fazla ülke ve AB yasağa destek veriyor.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Çita sperm bankası: Bilim insanlarının türü kurtarma planı

Derin deniz madenciliği: Norveç tartışmalı uygulamayı 2029'a kadar askıya aldı

Derin deniz madenciliği atıkları, gıda zincirlerini bozarak balıkçılığı tehdit ediyor: Araştırma