Andres Serrano: "Ben fotoğrafçı değilim"

Andres Serrano: "Ben fotoğrafçı değilim"
By Bahtiyar Kucuk
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Amerikalı fotoğraf sanatçısı Andres Serrano Fransa’nın Avignon kentindeki Lambert Koleksiyonu’nun konuğu. Onun yaklaşık 200 eseri burada

REKLAM

Amerikalı fotoğraf sanatçısı Andres Serrano Fransa’nın Avignon kentindeki Lambert Koleksiyonu’nun konuğu.

Onun yaklaşık 200 eseri burada sergileniyor.

Serrano tüm dünyanın bildiğinin aksine kendisini fotoğrafçı olarak tanımlamıyor: “Bir fotoğrafçı olmadığımı söyledim. Çünkü 17 yaşındayken Brooklyn’de güzel sanatlar okudum. Resim ve heykelcilik okudum. Birkaç yıllığına sanat okuluna gittiğimde resim ya da heykel yapamadığımı anladım. Gençtim ortalıkta geziyordum. Bir stüdyom yoktu. Fotoğraf makinesi olan bir kadınla birlikte yaşıyordum. Kamerasını aldım ve onu model olarak kullanmaya başladım. Bir sanatçı olarak fırçanın değil fotoğraf makinesinin benim aracım olmasını seçtim.”

65 yaşındaki sanatçı galerici Yvon Lambert’in daveti üzerine Atlantik’in diğer yakasına geçti: “Son 20-25 yıldır Yvon ve ben çok fazla iletişim halinde değiliz. Fakat onun beni sevdiğini biliyorum çünkü o benim işimi seviyor ve bundan dolayı ona minnettarım.”

Onun ilgilendiği konulardan biri de ölüm. Travmatik fotoğraflar insanı bir anda sarsıyor. Sanatçı, bu çalışma için üç ayını morgda geçirmiş: “Ondan hoşlanmadığımı anladım. Ölmek istemiyorum. Ölümle ilgili keşfettiğim şey, insanlar genelde hiç beklenmedik şekillerde ölüyor. Tasavvur ettiğiniz ya da hak ettiğiniz şekilde ölmeyebilirsiniz. Morgda fotoğrafladığım çok sayıda insan yaşlı değil. Feci kazalarda ölmüşler, cinayetlere kurban gitmişler, intihar ve hastalıktan dolayı ölmüşler. Çok azı normal şekilde ölmüş.”

11 Eylül saldırlarından sonrası Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan şoku da fotoğrafladı.

Irak’ta hapishanelerde Amerikan askerlerinin yaptığı işkence onu derinden sarsmış: “Benim için işkence 2005’te başladı. New York Times’ın bana işkence fotoğraflarını çekme görevi teklif etmesinden sonra. Irak’taki Ebu Garip hapishanesinden imajları biliyorsunuz. Benim çektiğim kukuletalı adam dergide yayınlandı. 2005’te ilk defa bu konu üzerine çalıştım. Geçtiğimiz yıla kadar da aynı konuyu düşünmedim. Birkaç insan bana geldi ve niçin işkence teması üzerinde çalışmadığımı sordu. Sonra ben de tamam dedim.”

Onun çalışmaları Brüksel’deki güzel sanatlar müzesinde de sergileniyor: “Evsizler konusunda bir projemiz vardı. Birkaç yıl önce New York’ta yaptım. ‘New York’un sakinleri’ adında bir çalışma. Evsiz insanları fotoğrafladım. Fakat ben onları evsiz olarak adlandırmak istemiyorum çünkü bu olukça klişe. Ben de onlara New York’un sakinleri dedim. Şimdi Belçika’daki kraliyet müzesinini direktörü Michel Draguet bana aynsını Brüksel’de yapmamı teklif etti.”

Sık sık işi bırakacağını söylüyor, ancak sergiler de devam ediyor, başarılı çalışmalar da: “Hayatımda sanattan çok şey öğrendim. Artık ona bakmaya ihtiyacım yok diye düşünüyorum. Çoğu zaman diğer sanatçıların, fotoğrafçıların kim olduğunu bilmem. Fakat klasikleri bilirim. Bilmem gerekeni yeterince bilirim. Bence bu önemli. Bir noktada hayatınızın bazı şeylerle dolduğunu görürsünüz. Bir daha bakmaya gerek yoktur. O anda sadece ondan kurtulmalısınız.”

Sergi 12 Haziran’a kadar Avignon’da gezilebilir.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Dubai'nin moda başarısı

Star Wars'un ilk hologram kayıtları

Televizyonun ünlü simaları Monte Carlo'da buluştu