Uzun zamandır reklamcılığın önemli bir parçası olan mizah, insanlar için insanlar tarafından üretildi ancak bu günlerde yapay zeka da komedi yazarlarından rol çalıyor.
REKLAMSeyirciler duyduklarını unutsa da hissettiklerini hep hatırlar. Yaptıkları işlerde güçlü bir etki uyandırmayı hedefleyen reklamcıların yazılı olmayan temel kurallarından biridir bu.
Yıllar boyunca tüketicilerin dikkatini çekmek için kullanılan komik sesler, kelime oyunları, iğneleyici ifadeler ve diğer mizahi tekniklerin amacı da bundan ibarettir. Fakat küreselleşmiş bir reklamcılık pazarında doğru noktalara parmak basmak pek kolay değil.
Teknoloji destekli bir içerik ajansı olan Accenture Song’un küresel kreatif direktörü Neil Heymann konuya ilişkin açıklamasında, “Aynı anda birçok türevi üretilen bir çeşit içerik yığınına maruz kaldığımız bu dönemlerde aradığımız o eşsiz mizahi tonu yakalamak zorlayıcı olabiliyor. Üstelik bu tonun hedef kitleleri tarafından zımparalanma, farklı piyasalarda test edilme ve yerelleştirilme eğilimi de işimizi kolaylaştırmıyor,” dedi.
Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali’nde konuşan Heymann, komedinin bu sektörde biraz riskli olarak görülmesine ama aynı zamanda mükafatının da kayda değer oluşuna dikkat çekiyor.
Mizah nihayet Cannes’ta kendi kategorisine kavuştu
Mizah sektörün bazı kesimleri tarafından her zaman rağbet görmüş olabilir ama Cannes Lions ödül programında kendi kategorisine henüz kavuşabildi.
Euronews Culture’e konuşan Heymann,“Festivale gelirken en sevdiğim parça, bazı eski iş arkadaşlarımın da dahil olduğu, İngiltere'de Uber için çekilen ve Robert De Niro’nun oynadığı bir reklamdı,” dedi.
“Zamanlaması pek çok açıdan oldukça dikkat çekiciydi. Her şeyi altı saniyeye sığdırmaya çalışan bir dünyada, açık alanlar ve tuhaf duraklamalar gerçekten ilaç gibi geldi.”
Güldüren yapay zeka
Heymann, sıklıkla duygu yoksunluğundan dolayı eleştirilen yapay zekanın De Niro gibi usta bir aktörün performansını taklit edebilmesini zor bulduğunu vurguladı. Öte yandan teknolojiyi, insanların kreatif zihinleri ile işbirliği halinde iletişimde mizah amacıyla kullanılabilecek yeni ve kullanışlı bir araç olarak gördüğünü de belirtti.
İyi düşünülmüş kelime oyunlarına bayılan Heymann bunların ardında belirli bir matematik ile metodolojinin olduğunu düşünüyor ve bunun da yapay zekaya uygun düşen bir görev verebileceğine inanıyor. Google Labs tarafından geliştirilen ve belirli durumlara en çok yakışacak şakaları bulmaya yarayan bir uygulamanın yakın zamanda ilgisini çektiğinden de söz etti.
“Neredeyse kelime oyunlarının bütün varyasyonlarını ve kelimelerin nasıl bir araya getirilebileceğine dair yapılan yorumlamaların her çeşidini sunan büyüleyici bir ara yüze sahip,” diye açıkladı.
“Bunu sunarken kullandıkları örnek, şu ana kadar yazarların seçeneklerini genişletebilmek için kullandığı kafiye veya eşanlamlılar sözlüğü gibi sınırlı araçların çok ötesinde.”
“Dediklerine göre bunu gitarlardaki distorsiyon pedallarıyla kıyaslayabiliriz. Yani hala aynı melodiyi çalıyorsunuz ama bunu farklı ses tonlarıyla, farklı ritimlerle, farklı zamanlamalarla ve bu tarz şeylerle de deneyebiliyorsunuz,” diyerek sözlerine devam etti.
Mizahı doğru ayarlamak
İzleyici zevklerinin yıllar içinde değişmesi, farklı kültürler ve bakış açılarıyla birleşmesi nedeniyle reklamcıların kullandıkları kelime oyunları ve diğer mizahi taktikleri konusunda daha dikkatli olmaları gerekiyor. Her ne kadar sektör giderek küreselleşse de tüm içerikler her yerde tercüme edilemiyor. Heymann yapay zekanın bu soruna da bir çözüm sunabileceğini düşünüyor.
“Eğer doğru şekilde kurulursa yapay zeka, biraz risk almanın ya da cüretkar bir adım atmanın verdiği heyecanı tamamen yok etmeden olası tehlikeleri tespit edebilen çok gelişmiş bir filtreleme sistemi olarak faydalı ve önemli bir rol üstlenebilir.”
Yapay zeka ve komedi hakkında daha fazla bilgi edinmek için yukarıdaki videoyu izleyebilirsiniz.