"The World of Tim Burton" sergisi 2014 yılından bu yana 11 ülkede 14 şehirde gösterildikten sonra 90 yeni eserle Londra'da gösterilecek.
Gezici "Tim Burton'ın Dünyası" sergisi, Londra Tasarım Müzesi'nde Cadılar Bayramı arifesinde açılıyor. Oscar adayı yönetmen, yıllar boyunca izleyicilere gotik hayaletler ve ürkütücü yaratıklar sundu, ancak bugünlerde onu gerçekten korkutan bir şey var: Yapay zeka.
Sergi açılışından önce konuşan Burton, yapay zeka teknolojisinin "rahatsız edici" olduğunu belirtti. Disney karakterleriyle çizimlerini birleştiren bir yapay zeka web sitesi gördüğünde "gerçekten rahatsız" olduğunu söyledi.
66 yaşındaki yönetmen, serginin ön gösteriminde gazetecilere, "Bu entelektüel bir tepki değildi. Tamamen içsel ve içgüdüsel bir duyguydu," dedi. "Bazılarına baktığımda 'Bunlar oldukça iyi' diye düşündüm, ama içimde tuhaf bir korku uyandırdı."
Burton, yapay zekanın durdurulamaz olduğunu, "bir kez mümkün olduğunda insanların bunu kullanacağını" dile getirdi. Ancak bu teknolojiyi kendi işinde kullanma olasılığı sorulduğunda alaycı bir tavır sergiledi.
Bu yıl, 1988 yapımı kült filmi Beetlejuice'un devamı olan ve büyük beğeni toplayan "Beetlejuice Beetlejuice" ("Beterböcek Beterböcek") ile geri dönen Burton, her zaman analog bir sanatçı oldu. "Eskiden çok sözel bir insan değildim," diyen yönetmen, "Kendimi ifade etmenin bir yolu olarak çizim yaptım," ifadesini kullandı.
Burton'ın "Edward Scissorhands," "Batman," "The Nightmare Before Christmas ve Frankenweenie" gibi filmleri, çizimlerle başlıyor. Sergi, film stüdyosu koleksiyonlarından ve Burton'ın kişisel arşivinden 600 parçayı bir araya getiriyor ve Burton'ın fikirlerinin eskizlerden beyaz perdeye nasıl taşındığını gözler önüne seriyor.
Londra, serginin 11 ülkede 14 şehri kapsayan on yıllık turunun son durağı. İngiltere'nin başkentindeki sergi, 90 yeni nesne ile genişletildi.
Tasarım Müzesi CEO'su Tim Marlow, "Tim Burton olağanüstü kariyeri boyunca fantastik film dünyaları yaratırken gotik korku ve kara komedinin, melankoli ve büyünün, tuhaf kaprisler ve vizyoner çeşitliliğin etkileyici bir karışımından yararlandı," dedi.
Övgüye değer ama sergilenen eserlere çok yakından bakmaya hevesli olmadığını söyleyen Burton için sergiyi gezmek pek de eğlenceli bir deneyim olmadı.
"Kirli çamaşırlarınızın duvarlara asıldığını görmek gibi bir şey," dedi. "Oldukça şaşırtıcı. Biraz bunaltıcı."