Onaylanması halinde sistem, Rus diplomatların başka bir AB ülkesine seyahat etme ya da bu ülkeden transit geçme niyetlerini önceden bildirmelerini zorunlu kılacak.
Avrupa Birliği, Rus diplomatların birlik topraklarındaki hareketlerini kısıtlamayı öngören bir öneriyi değerlendiriyor. Euronews tarafından görülen ve son yaptırım paketine eklenen belgeye göre, plan kabul edilirse Rus diplomatların başka üye devletlere geçişi daha sıkı kurallara bağlanacak.
Öneri, Rusya’nın diplomatik ve konsolosluk misyonlarında görev yapan idari ve teknik personel ile aile üyelerini de kapsıyor.
Buna göre, Rus temsilciler ev sahibi ülkelerinin dışına çıkmak veya başka bir üye devletten geçiş yapmak istediklerinde bunu en az 24 saat önceden bildirmek zorunda olacak.
Bildirimde kullanılacak ulaşım aracı, giriş-çıkış noktaları ve tarihler yer alacak. Karar, ilgili ülkenin geçişe izin vermesi veya reddetmesiyle sonuçlanacak.
Üst düzey bir AB diplomatı, “Bu doğru yönde atılmış bir adım. Bir şey olmasını beklemek yerine şimdi harekete geçmek önemli,” dedi.
Plan, kısa süre önce Avrupa Dış Eylem Servisi (EEAS) tarafından Rusya’ya yönelik 19’uncu yaptırım paketine eklendi. Geçen ay açıklanan ilk taslakta Rus diplomatlara dair bir düzenleme bulunmazken, odak enerji sektörü olmuştu. Ancak EEAS, bu konuda ivme olduğunu fark ederek iki sayfalık metni masaya getirdi.
Gerekçede, Rus diplomatların “çoğunlukla Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısına katkıda bulunan faaliyetlerde yer aldıkları, özellikle de savaşın nedenleri, gidişatı ve AB’nin rolüne dair Rus söylemini yaydıkları” ifade ediliyor.
Belgede ayrıca, AB içinde dolaşan Rus diplomatların “koordineli bilgi manipülasyonu, dezenformasyon ya da kamuoyunu etkilemeye yönelik diğer eylemler” riskini artırdığı uyarısı yapılıyor.
EEAS, kısıtlamaların 1961 tarihli Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi’ni ihlal etmeyeceğini savunuyor. Zira düzenleme, diplomatların görevli oldukları ülke içindeki hareketlerini sınırlamayacak, Rusya’ya ulaşma imkanlarını da engellemeyecek.
Çek baskısı
Öneri, Rus diplomatları hedef alan ilk ciddi girişim olarak öne çıkarken, konu uzun süredir AB içinde gayriresmî tartışmalara konu oluyordu.
İşgalin ilk aylarında birçok üye devlet, casuslukla suçlanan Rus personeli sınır dışı etmiş, Kremlin de buna misilleme yapmıştı.
Çekya ise uzun süredir bu tür kısıtlamaların AB genelinde uygulanmasını savunuyor. Ülke, devlet kurumlarını hedef alan siber saldırılar ve parlamento seçimlerinde yürütülen dezenformasyon kampanyaları gibi Rusya kaynaklı hibrit faaliyetlerin hedefi oldu.
Geçen hafta Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky, Prag tarafından akredite edilmemiş Rus diplomatlara ülkeye giriş yasağı getirildiğini açıkladı.
Lipavsky, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Sabotaj operasyonları artıyor ve diplomatik dokunulmazlık perdesi altında faaliyet yürüten ajanları riske atmayacağız,” dedi.
“Diğer ülkelere örnek oluyoruz ve Schengen düzeyinde en sıkı önlemler için bastırmaya devam edeceğim. Çekya’yı savunacağız,” ifadelerini kullandı.
Çekya’nın planı, uzun süre Moskova ile diyaloğun korunmasının önemini vurgulayan bazı üye devletlerin direnciyle karşılaşmıştı.
Ancak bu şüphecilik zamanla azaldı ve Avrupa Dış Eylem Servisi (EEAS), öneriyi masaya getirecek kadar uygun bir ortam oluştuğunu düşündü. Bu da onay ihtimalinin yüksek ama garanti olmadığını gösteriyor.
Diğer tüm yaptırımlarda olduğu gibi, bu adımın da kabul edilmesi için 27 üye devletin oy birliği gerekiyor.
Kararların münhasıran başkentler tarafından alınacak olması nedeniyle kısıtlamaların asimetrik biçimde uygulanması bekleniyor. Bazı ülkeler Rus diplomatların hareketlerini kısıtlamak için geniş yorum yapabilirken, diğerleri daha izin verici bir yaklaşım sergileyebilir.
19’uncu yaptırım paketi üzerindeki müzakerelerin çarşamba günü sürmesi planlanıyor. Yetkililer özellikle Slovakya’yı yakından takip ediyor. Zira Bratislava, paketin içeriğine doğrudan itiraz etmese de onay vermek için alakasız talepler öne sürüyor.
Bir önceki yaptırım turunda Slovakya Başbakanı Robert Fico, Rus fosil yakıtlarının aşamalı olarak terk edilmesi karşılığında mali tazminat talep etmiş, haftalar süren pazarlıkların ardından yalnızca bağlayıcı olmayan güvenceler içeren bir mektup elde edebilmişti.