AB Konseyi'nin tartışmalı teklifi oylamasına sadece birkaç gün kala, hem kamuoyu baskısı hem de partiler arası tepkiler, Brüksel'in uzun süredir tartışılan yasa teklifine ilişkin alışılagelmiş oylamalarına benzersiz bir meydan okuma teşkil edebilir.
Bu makale ilk olarak EU Tech Loop' ta, Euronews ile yapılan ortaklığın bir parçası olarak yayımlanmıştır. İfade edilen görüşler Euronews'i yansıtmamaktadır.
AB üye devletleri 12 Eylül'de Sohbet Kontrolü (Chat Control) olarak da bilinen mesajlaşma uygulamalarında Çocuk Cinsel İstismarı Materyali'nin (CSAM) taranmasını zorunlu kılmak için önerilen düzenleme konusundaki pozisyonlarını kesinleştirmek zorunda kalacaklar.
AB Konseyi Danimarka Dönem Başkanlığı daha önce Dönem Başkanlığı sırasında CSAM taraması için bastıracağını belirtmiş olsa da, özel iletişimin otomatik olarak taranmasına ve uçtan uca şifrelemenin etkin bir şekilde sona erdirilmesine karşı çıkan kişi ve siyasi grupların sayısı giderek artıyor.
Muhalefet
Vatandaşların öncülüğündeki girişim ve web sitesi Fightchatcontrol.eu'ya göre, sadece altı AB ülkesi mevcut Sohbet Kontrolü önerisine karşı çıkıyor: Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Hollanda ve Polonya.
Polonya bu tür tedbirlere uygulamaya konulduğu günden bu yana karşı çıktı ve farklı hükümetlerin göreve gelmesine rağmen bu tutumunu sürdürdü.
Kararsızlar
Almanya'da ise durum farklı. Almanya, Sosyal Demokrat Parti (SPD) liderliğindeki bir önceki hükümette Sohbet Kontrolü'ne güçlü bir şekilde karşı çıkarken, şimdi Şansölye Friedrich Merz liderliğindeki muhafazakar koalisyon hükümeti altında Estonya, Yunanistan, Lüksemburg, Romanya ve Slovenya ile birlikte "kararsız" durumda.
Estonya'nın eski enformasyon şefi Luukas Ilves, ülkesinin kararsız tutumunu açıkça sorguladı:
"Estonya her zaman uçtan uca şifrelemenin ateşli bir savunucusu olmuştur. Konsey'de ben de bu konuda birkaç raunt mücadele ettim. Şimdi "kararsız" mıyız? Ne oluyor?" dedi.
AP'de çok partili muhalefet
Avrupa Parlamentosu'nda (AP) muhalefetin saflarında hem yeşil/sosyal-liberal hem de sözde sağcı partiler ve daha küçük olan partiler yer alıyor.
Yeşiller/EFA VOLT üyeleri son zamanlarda Sohbet Kontrolü yasa teklifine karşı açıkça konuşarak, "çocukları çevrimiçi ortamda korumanın kitlesel gözetim olmadan mümkün olduğunu" belirttiler.*
Bu mesaj, şu anda AP'deki üçüncü en büyük grup olan aşırı sağcı Avrupa için Vatanseverler (PfE) üyeleri tarafından da yankılandı. Gösterişli eski yarış arabası sürücüsü ve Çek AP üyesi Filip Turek ve popülist Prisaha partisi üyesi Nikola Bartusek sohbet kontrolü yasa teklifine kesin bir şekilde karşı çıktı:
"Sohbet Kontrolü oylamasına ilişkin resmi tutumum nettir. Karşı oy kullanacağım! Her gün bu konuyla ilgili yüzlerce e-posta alıyorum ve Brüksel'in gözetlemesine karşı bizim tutumumuzu ve dilekçemizi desteklediğiniz için çok mutluyum!"
Muhafazakâr kanatta yer alan ve Brüksel'deki en büyük parlamento grubu olan Avrupa Halk Partisi'nin (EPP) üyesi Finlandiyalı AP üyesi Aura Salla da Avrupa Komisyonu'nun düzenlemesine karşı çıkarak "özel iletişim ve fotoğraflarımızın ifşa edilmesi gibi büyük bir risk oluşturduğunu" ifade etti.*
Konsey'in tartışmalı teklifi oylamasına sadece birkaç gün kala, hem kamuoyu baskısı hem de partiler arası tepkiler, Brüksel'in uzun süredir tartışılan mevzuata ilişkin alışılagelmiş koreografili oylamalarına benzersiz bir meydan okuma oluşturabilir.
Sohbet Kontrolü nedir?
Yasa teklifi, özel şifreli yazılım sağlayıcılarına, saldırgan ve yasa dışı çocuk cinsel istismarı materyallerini taramalarını zorunlu kılan yeni bir "görev" yaratıyor. Birçok güvenlik uzmanının da belirttiği gibi, bu tarama yöntemi, özel mesajların hedeflenen alıcıları dışında herhangi biri tarafından okunmasını veya görülmesini engelleyen şifreleme algoritmalarını etkili bir şekilde kırıyor.
Denetleme, içeriğin bir cihazdan hedeflenen alıcıya teslim edilmeden önce, saldırgan veya yasa dışı materyal taraması için başka bir veritabanına yükleneceği anlamına geliyor. Normal bir uçtan uca şifrelenmiş görüşmede, mesajın her bir tarafının bir özel ve bir genel anahtarı vardır. İçeriğin filtrelenmeye zorlanması, içeriğin amaçlandığı gibi teslim edilmesini sağlayan özel ve genel anahtar çiftine sahip olmanın faydasını bile ortadan kaldırır.