Amerikan Başkanlık Seçimi'nde paranın rolü

Amerikan Başkanlık Seçimi'nde paranın rolü
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Amerika Birleşik Devletleri’nde Başkanlık Seçimi’nin en çekişmeli dönemine girildi. Kurultayların başlaması ile siyasi ve medyatik şovlarda adaylar sınır tanımayacak. Mali anlamda kampanyasında en çok para harcayan aday Beyaz Saray’a en yakın isim olacak.

Cumhuriyetçilerin düzenleyeceği sadece 3 gün sürecek kurultayın faturası 123 milyon Dolar’ı bulucak.Bu miktar Başkan Obama’nın temmuzda topladığı mali yardımlara denk. Demokrat Başkan Dolar yarışında Cumhuriyetçi aday Mitt Romney’nin gerisinde bulunuyor. Ama adaylar henüz son silahlarını kullanmadı.

Sınırsız bir bütçeye sahip olan adaylar özel sektörden mali yardım alma hakkına sahip. Şirketler, dernekler, sendikalar hatta Süper Siyasi Eylem Komiteleri (PACS) istediği adayı destekleyip bağışta bulunmakta özgür. Adları kötüye çıkan ve halk tarafından pek sevilmeyen eylem komiteleri, seçimin jokerleri olarak görülüyor. Yıllık harcamalarında beş bin Dolar’la sınırlı olan komitelerin önündeki bu engel Yüksek Mahkeme tarafından 2010’da kaldırıldı.

Seçimlerin düzenleneceği tarihe kadar adayların harcayacağı miktar ise yaklaşık 2,5 milyar Dolar. Bu miktarın yarısı televizyon reklamlarına akacak. Harcayabilmek için ise öncelikle paraları toplamak gerekli. Bunu yapmada ise Romney 186 milyon Dolar ile, 124 milyon toplayabilen Barack Obama’nın oldukça önünde.

Peki bu durum sonuçları etkileyebilir mi? Yanıt şüphesiz ki ‘evet’. Zira uzmanlar 2008 seçimini Obama’nın John McCain’e karşı kazanmasında, yarışın son haftalarında harcadığı paranın baş rol oynadığı kanısında.

ABD Başkanı’nı bağışlar belirleyecek

Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık Seçimi’nde Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasındaki yarış mali anlamda da tüm hızıyla devam ediyor. Küresel mali krizin hissedildiği ülkede kampanyalar için harcanan dev miktarlar şaşırtıyor. Cumhuriyetçi aday Mitt Romney bu yarışta rakibi Barack Obama’yı son üç ayda geride bıraktı. Başkanlık yarışında böylece önemli bir avantaj yakalamış oldu. Zira seçimlerde en fazla mali yardıma ulaşan aday, Beyaz Saray’ın anahtarlarını elde edebilecek en güçlü isim oluyor.

Politolog Thomas Mann, bu sene adayların seçim kampayasına hiç olmadığı kadar yatırım yaptığını belirtti. Bu seçimlerin diğer bir ilginç yanı da toplanan bağışların küçük gruplardan geliyor olması.

“Her iki adayın da komitelerini desteklemek için birçok milyarder ve milyoner değeri bir milyonu geçen çeklere imza attı. Toplanan tüm paralar radyo ve televizyonlarda yayınlanan reklamlarda kullanılıyor”

Her ne kadar son aylarda mali anlamda Romney Obama’nın önüne geçmiş gibi görünse de genel tabloda devlet başkanı yarışı önde götürüyor.

Adayların seçim kampanyasını cep telefonlarından mesaj atarak desteklemek bile mümkün. Her Amerikan vatandaşı mesaj başına en fazla 10 Dolar bağışta bulunabiliyor. Aynı aday için 20 defadan fazla mesaj çekmek ise yasak. PACS adlı Süper Siyasi Eylem Komiteleri yedi şifreli miktarlara kadar çıkma hakkına sahip:

“Barack Obama kendi kampanyası için bağış toplama konusunda hiç de tutuk değil. 2008’deki seçimlerde 750 milyon Dolar’lık mali yardım elde ederek tüm rekorları alt üst etti. Bunların çoğunluğunu küçük ölçekli bağışçılar oluşturuyordu. Bu sene de aşağı yukarı 700 milyon Dolar’lık bir meblaya ulaşması mümkün. Partisi ile bağlantıda olan Romney’nin kampanya bütçesi de bu seviyelerde olacak. Yani ikisinin de kurultaylardan sonra harcayacak dev miktarda paraları olacak.”

6 Kasım’daki Başkanlık Seçimi için Mitt Romney mali anlamda Barack Obama’nın önünde bulunuyor. Fakat Cumhuriyetçiler televizyon ve radyolardaki reklamlara devasa miktarlarda para harcıyor.

Bununla birlikte seçimlerin kaderini belirleyecek 10 anahtar eyalette Obama üstünlüğünü hala koruyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

ABD Hazine Bakanı Yellen: İran'a önümüzdeki günlerde yeni yaptırımlar geliyor

Donald Trump'ın 'sus payı' davası başladı

ABD Başkanı Biden: Netanyahu Gazze'de yanlış yapıyor