Martin Luther King'in rüyası 50 yaşında

Martin Luther King'in rüyası 50 yaşında
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Sivil Haklar savunucusu siyahi papaz Martin Luther King, tam 50 yıl önce Washington’da Lincoln Anıtı’nın altındaki meydanda toplanan kalabalıklar huzurunda tarihe geçecek ünlü konuşmasını gerçekleştirmişti.

O tarihte 34 yaşında olan Martin Luther King’in mesajı evrensel ve barışçı nitelik taşıyordu:

‘‘Bir rüyam var. Gün gelecek, bu ulus ayağa kalkıp kendi gerçek anlamıyla kendi prensiplerine uygun yaşayacak. Bütün insanlar eşit yaratılmıştır. Biz bunu kanıta gerek duymayan bir gerçek olarak benimsiyoruz.’‘

Başkan Abraham Lincoln’ın öncülüğünde Birleşik Devletler 1865’te köleliğe son verdi. Ancak bir çok eyalette siyahlar ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeye devam etti. 1865’te kurulan Ku Klux Klan, siyahları hedef alan bir terör ortamını hakim kıldı. Güney eyaletleri ırk ayrımı gözeten bir düzeni empoze etti.

Siyahi Amerikalıların tarih ve kültürel mirasını muhafaza eden ‘‘Smithsonian Institution’‘ adlı kuruluşun üst düzey yöneticisi John W. Franklin o günleri şu sözlerle anlattı:

‘‘Washington’ın şu bulunduğumuz yerinde benim veya annemle babamın gidebileceği tek bir lokanta yoktu. Yöredeki otellerin hiç biri Afrika kökenli Amerikalılara oda vermiyordu. Hastanelerin hiç biri yataklarına siyah hasta bile kabul etmiyordu. Başkentin çok küçük bir bölümünde siyahların işlem yaptıracağı bankalar veya üstlerine elbise deneyeceği dükkanlar vardı.

Ayrımcılığa karşı direniş hareketi özellikle Baptist Kiliseler bünyesinde örgütlenmeye başladı. 1955’te Martin Luther King, Alabama eyaletinde bir otobüs boykotu hareketine öncülük etti. Sivil haklar eylemcisi Rosa Park yerini bir beyaz yolcuya vermeyi ret ettiği için tutuklandı. Otobüs boykotu yaklaşık 1 yıl sürdü.

Martin Luther King’in başlattığı şiddet içermeyen eylemler sonraki yıllarda artarak devam etti. Oturma eylemi, yürüyüş, ırk ayrımı uygulayan şirketlerin mallarını boykot hareketleri bir birini izledi.

John W. Franklin bu gelişmeleri şöyle aktardı: ‘‘Aynı yılın mayısında ilk ve orta okul öğrencileri derslere girmeyi kabul etmeyerek sokak gösterilerine başladı. Siyah, beyaz, Hispanik veya Asyalı Amerikalılar itfaiye hortumlarıyla bütün bu çocuklara nasıl tazyikli su sıkıldığını, polis köpeklerinin yetişkinlerin üstüne nasıl sürüldüğünü televizyon ekranlarından kendi gözleriyle gördü. Bu görüntüler ulusça yeni bir bilinç oluşturmamıza yol açtı.’‘

Üç ay sonra Washington’da iş ve özgürlük yürüyüşü düzenlendi. Gösterinin amacı yeni bir sivil haklar yasası çıkarmayı tasarlayan başkan Kennedy’ye destek olmaktı. Kennedy 1963 kasımında cinayete kurban gitti.

1964’te sivil haklar yasasını Kennedy’nin halefi Lyndon Johnson imzaladı. Yasa metni ırk, renk, din, cinsiyet ve millet kökenli ayrımcılığın yasaklandığını ilan etti.

Ortam daha da sertleşti. Kızgın beyazlar ve sivil haklar savunucuları arasında ırkçı nitelikte arbedeler.meydana geldi

Martin Luther King Tennesee eyaletininin Memphis kentinde bir otelde 4 nisan 1968’de ırkçı bir beyaz tarafından katledildi. Tarihte ilk kez, bir siyahın ölümü ardından bir günlük yas ilan edildi.

Yas ilanı öfkeyi dindirmeye yetmedi. Ülkenin her yerinde ırk temelli arbedeler patlak verdi ve bir çok kişi öldü. Cumhuriyet muhafızlarının müdahalesi gerekti.

Martin Luther King’le gelen politik zaferler yaşamaya devam ediyor. Bir çokları için mücadele sona ermiş değil.

Parlamento üyesi John LEWIS’in yanıtı farklı:

‘‘Bu devam eden bir mücadele. Çoğumuz seçme ve seçilme hakkını elde edebildi. Obama’nın şahsında bir siyahi Amerika Birleşik Devletleri’nin başkanı seçildi. Bana, Obama’nın başkan seçilmesinin Martin Luther Kingi’in rüyasının gerçekleştiği anlamına gelip gelmediği soruluyor.. ‘Hayır’ diyorum bu sadece bir avans, tam hedefe ulaşmış değiliz. Bir çoğumuz hala devre dışı.’‘

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Martin Luther King'in hayali gerçekleşti mi?

ABD'de üniversitelerdeki Filistin yanlısı protestolarda onlarca öğrenci tutuklandı

New York'ta Trump'ın 'sus payı' davasının görüldüğü adliye önünde bir kişi kendini yaktı