"Televizyon olmasaydı daha az intihar, taciz ve tecavüz olacaktı"

"Televizyon olmasaydı daha az intihar, taciz ve tecavüz olacaktı"
By Kamuran Samar
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Askerlerin ordu disiplini içerisinde aldıkları eğitimin öğretici bir yanı var aslında. Amerikan ordusunda uzun yıllar görev yapan Yarbay Dave Grossman savaş esnasında askerlerden daha yüksek verim almak için, diyer bir değişle askerlerin ‘öldürme oranlarını’ artırmak için eğitim sırasında genç askerlere şiddet içeren oyunlar oynatıldığına dikkat çekmişti.

Öldürme psikolojisi üzerinde uzmanlaşan Dave Grossman ordu disiplini içerisinde acımasızlaştırılan, kendi kişisel değer yargılarından uzaklaştırılan, kişinin örf adet ve normlarını yıkan bu ordu disiplininin askerleri bir şekilde şiddete karşı duyarsızlaştırdığını belirterek bu sisteme maruz kalan askerler için şiddetin artık normal hale geldiğini söylüyor.

Askerleri şiddete karşı ‘duyarsızlaştırma’ uygulamasına günümüzde çocuklarımız maruz kalıyor. Bu da ‘medya’ yoluyla yapılıyor. Çocuklarımız şiddete karşı duyarsızlaşma tazyikine 18 ya da 20’li yaşlarda değil 18 aylıkken başlıyor.

Grossman’a göre çocuklar televizyon ekranlarındaki nesneleri mimikleri ayırt etmeye bebek diyebileceğimiz 18 aylık dönemlerinde başlar. Ama bu gördükleri bilgilerin nereden geldiklerini 6-7 yaşlarında iken anlamaya başlarlar. Bu yaşta çocuklar ‘taklit’ etmenin en ifade ettiğini kısmen anlıyor

olsalar da gelişimsel olarak hayali olan ile gerçek olanı ayırt edemezler. Bu yaştaki küçük çocuklar televizyon ekranlarında bir kişinin silahla vurulduğunu, bıçaklandığını, tecüvüze uğradığını, onurunun kırıldığını, küçük düşürüldüğünü, öldürüldüğünü görünce bunun hayali değil gerçek olduğunu sanar.

5-6 ya da 7 yaşındaki çocuğunuzun bir aksiyon filmi izlediğini düşünün. Filmde oynayan bir karakterin hayali olarak kendi arkadaşını bıçaklayarak öldürdüğünü farz edin.

Daha sonra gerçek hayatta çocuğunuzu kendi yaşıtı olan birisiyle tanıştırdığınızı ve kendi aralarında bir müddet oynamalarına izin verdiğinizi ve daha sonra bu arkadaşı çocuğunuzun gözü önünde bıçakladığınızı düşünün. İşte bu iki örnek, çocuğunu olayı ‘psikiolojik’ olarak algılaması bakımından aynı etkiye sahip.

Ve bu gerçek ile hayali örneklerin medyada her gün yüzlercesini görmek mümkün. Çocuğunuza filmlerde yaşanan şiddetin hayali olduğunu söylediğinizde bunu anlamış gibi yapabilir. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi hayal ile gerçeği ayırt edemeyen çocuk üzerinde bu gibi şiddet içeren içerikler yine de etki bırakıyor.

Çocuk hayal ile gerçeğin ne olduğunu size anlatamaz. Batıda yapılan bir çok araştırma medyada yer alan şiddet unsuru ile çocukların oynadığı şiddet içeren oyunların ileriki yaşlarda çocukta oluşan agresif davranışlarla doğrudan bağlantılı olduğunu gösteriyor.

Medyada şiddet unsuru ile çocuklardaki davranış bozuklukları arasındaki bağlantı

Amerikan Medical Association televizyon ekranlarında yer alan şiddet kültürünün etkileri üzerinde yaptığı araştımada ilginç sonuçlara ulaşmış. Televizyonun günlük hayata girdiği bazı ülkelerle televizyon kültürünün henüz oluşmadığı ülkelerin karşılaştırıldığı araştırmada televizyonun olduğu tüm toplumlarda şiddet patlaması yaşandığına dikkat çekiliyor.

Ve bu şiddet patlaması ortalama 15 yıl içerisinde cinayetlerle sonuçlanıyor. Neden mi 15 yıl? Çünkü 4-5 ve 6 yaşlarında medyada işlenen şiddetten etkilenen çocukların bu gördükleri şiddeti uygulamaları için ortalama 15 yıllık bir süreç geçiyor. Yani 3 yaşındaki bir çocuğa şiddet pompaladığınız zaman bu çocuk 15 yıl sonar 18 yaşına geldiğinde potansiyel bir suçlu olabiliyor.

Medyada işlenen şiddetin topluma verdiği zarar sigaranın verdiği zarardan daha fazla

Araştırmalarda yine 1950’li yıllarda günlük hayatımızda yer edinmeye başlayan televizyonun yılda on binlerce intihar olaylarının arkasındaki asıl neden olduğu ortaya çıkıyor.

Eğer televizyon hiç bir zaman hayatımıza girmemiş olsaydı yılda intihar olaylarında 10 bin, tecavüz olaylarında 70 bin ve taciz olaylarında ise 700 bin vukuat yaşanmayacaktı. American Medical Association medyadaki şiddetin çocukta agresif ve davranış bozukluklarına neden olabildiğine dikkat çekiyor. Amerika’da her yıl yaşanan silahlı saldırı olaylarının da medyadaki şiddet kültürüyle bağlantısı olduğunu gösteren araştırmalar mevcut. Dikkat edildiğinde bu saldırıları yapanların büyük çoğunluğu henüz 20’li yaşlardaki gençler.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Romanya mahkemesi, fenomen Andrew Tate'in İngiltere'ye iadesine izin verdi

İsveç, tarafsızlık politikasına son vererek resmen NATO'nun 32. üyesi oldu

8 Mart Dünya Kadınlar Günü: Türkiye'de geçen yıl 403, son iki ayda 71 kadın cinayeti işlendi