Birleşik Krallık’ın Brexit kararının ardından Avrupa Birliği’nde ‘ayrılık rüzgarları esiyor.
Birleşik Krallık’ın Brexit kararının ardından Avrupa Birliği’nde ‘ayrılık rüzgarları esiyor. Birlik üyeleri dağılmayı önlemek için tutunmaya çalışıyor.
Avrupa tarihinin en büyük geri adımı olarak nitelenen Brexit kararı Avrupa’da deprem etkisi yarattı. Birlik liderleri, bu kararın diğer AB üyesi ülkeleri de tetiklemesinden ve Avrupa projesine olan bakışı da değiştirmesinden endişe ediyor. AB karşıtı UKİP lideri Nigel Farage daha ilk günlerde bu konuyu gündeme getirmişti:
Hollanda’da da AB’den çıkma referandumu teklif edildi. Son anketlere göre Hollandalıların yüzde 47’si Nexit yani Hollanda’nın AB’den çıkmasına olumlu bakıyor. Ülkenin göçmen karşıtı lideri Geert Wilders’in Mart 2017’de yapılacak genel seçimlerde Nexit’i seçim kampanyalarının ana teması yapması bekleniyor:
Avusturya geçtiğimiz haftalarda aşırı sağcı bir Cumhurbaşkanı seçme riskiyle burun buruna geldi. Aşırı sağcıların adayı Norbert Hofer’ın bu başarısının altında Avrupa karşıtı söylemleri yatıyordu.
Hollanda’nın ardından İngiltere’yi Brexit konusunda tebrik eden siyasi lider Fransız Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen oldu. Kararı büyük bir sevinçle karşılayan Le Pen önce İngiltere’yi tebrik etti, daha sonra aynı referandumun Fransa’da yapılması için çağrıda bulundu.
Dağılma riski karşısında Avrupalı liderlere düşen görevse İngiltere’nin bu sürecini olabildiğince zorlu kılmak:
Aşırı sağcı partilerin etkisi altında olmasa da diğer AB üyesi ülkelerin de bu tür bir girişimde bulunması söz konusu.
Örneğin Danimarka’da hem aşırı sağ, hem de sol partiler referandum çağrısında bulunurken, İsveç‘te de aynı durum yaşandı. AB kısa bir süre sonra Swedix referandumuyla karşı karşıya kalabilir.