Trump'ın hedefindeki İran nükleer anlaşması

Trump'ın hedefindeki İran nükleer anlaşması
By Faruk Can
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

14 Temmuz 2015'te altı küresel güç, Avrupa Birliği ve İran'ın dışişleri bakanları 2003 yılında başlayan dünyanın en uzun diplomatik müzakerelerinden birini tarihi bir anlaşmaya imza atarak tamamladı.

REKLAM

14 Temmuz 2015'e altı küresel güç, Avrupa Birliği ve İran'ın dışişleri bakanları 2003 yılında başlayan dünyanın en uzun diplomatik müzakerelerinden birini tarihi bir anlaşmaya imza atarak tamamladı.

2006 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde İran konusunda gerekli önlemleri alınması için bastırdı.

2006'dan 2014'e kadar Güvenlik Konseyi İran'ın tartışmalı nükleer programını durdurması için hazırlanan 10 ekonomik yaptırım kararını kabul etti. Bu yaptırımlar özellikle bankacılık ve petrol sektörlerini hedef alırken kademeli olarak arttı ve İran ekonomisini zayıflattı.

2013 yılında Hasan Ruhani'nin yönetime gelmesiyle İran, nükleer meselesine nokta koyma isteğini açıkladı.

Üç Avrupa ülkesinin yanı sıra Çin, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin dışişleri bakanları bir uzlaşı sağlamak için çabalarını arttırdı.

Nükleer anlaşmanın şartları

Temmuz 2015'te imzalanan Viyana anlaşması bu çabaların sonucuydu ve tüm tarafları memnun eden kazan-kazan prensibinde bir çözüm olarak kabul gördü.

Anlaşma 10 yıl içerisinde İran'ın nükleer bomba yapımı için gerekli uranyumu zenginleştirme süresini en az bir yıla çıkaracak önlemlerin yürürlüğe sokulmasını hedefliyor. Müzakerelerden önce bu süre 2 ila 3 aydı.

Ekonomik yaptırımların kalkması karşılığında İran'ın

- düşük oranda zenginleştirilmiş uranyumu 15 yıl boyunca yüzde 98 azaltması

- Uranyum zenginleştirmeyi yüzde 3,67 ile sınırlandırması

- 10 yıl boyunca santrifüj kapasitesinin üçte ikisini kullanması

- 10 yıl boyunca sadece Natanz tesisinde zenginleştirme yapması

- Sadece birinci nesil IR-1 tipi santrifüjler kullanması gerekiyor

İran ayrıca Uluslararası Atom Enerjisi kurumundan 150 müfettişin ülkenin nükleer aktivitelerini düzenli olarak kontrol etmesini de kabul etti. Müfettişler ayrıca istedikleri zaman teftiş yapma hakkına sahipler.

Öte yandan insan hakları ihlali ve silah satışıyla ilgili yaptırımlarsa devam etti.

Trump'ın hedefindeki anlaşma

İran'ın nükleer gücüne odaklanmış bu anlaşma Donald Trump'ın seçilmesiyle tehlike altına girdi. ABD başkanının kendi ifadesiye bu korkunç anlaşma ya tamamen kaldırılmalı ya da ilave kısıtlamalarla tamamlanmalıydı.

Trump'a göre yaptırımların kaldırılması İran'ın Körfez Bölgesi, Suriye, Yemen ve Irak'taki politikalarını sürdürmesine olanak sağlıyor ki bu da ABD 'nin Suudi Arabistan dahil bölgedeki müttefiklerine risk teşkil ediyor.

Donald Trump nükleer anlaşmaya İran'ın uzun menzilli füze programının da dahil edilmesini istiyor. Başkana göre kısıtlayıcı maddeler 10 ya da 15 yıl sürüyor ve İran bir yandan anlaşmaya uyarken diğer yandan da bu süre boyunca balistik füzelere odaklanabilir.

REKLAM

Bu süre dolunca İran nükleer bomba yapımına kaldığı yerden devam edip geliştirdiği füzelere savaş başlığı olarak takabileceğini savunuyor. Fakat anlaşmaya göre bu süre sonunda İran'ın Uluslararası Nükleer Kontrol Rejimine uyması gerekiyor.

Öte yandan İran ise balistik programının savunma sisteminin bir parçası olduğunu belirterek anlaşmaya dahil edilmesini kabul etmiyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Trump'tan İran milli futbol takımına 'çelme'

6 milyar dolar transfer edildi, İran ile ABD arasında mahkum değişimi yapılacak

İsrail, ABD ve İran arasında nükleer programla ilgili geçici bir anlaşmaya karşı