Euroviews. Seçim ekonomisi nedir? Yerel seçimler öncesinde hükümetin duyurduğu 11 "müjde"

"Her 'müjde' bir seçim ekonomisi uygulamasıdır"
"Her 'müjde' bir seçim ekonomisi uygulamasıdır" © Reuters
By Yalçın Karatepe
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Yorum sayfamızda yayınlanan makaleler, euronews'in editoryal görüşünü yansıtmaz.

Yerel seçimlerin yaklaştığı bu dönemde açıklanan tedbirlerin tamamını “seçim ekonomisi” uygulamaları olarak adlandırılabiliriz. Bu uygulamalara ilişkin açıklamaların “müjde” olarak duyurulmasının gerekçesi de hedef kitlenin farkındalığını artırmaktır.

REKLAM

Yazar: Prof. Dr. Yalçın Karatepe, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi

Türkiye ekonomisinde yaşanan krizin etkileri gittikçe daha da belirginleşiyor. En son TÜİK tarafından 14 Ocak günü açıklanan kasım ayı sanayi endeksindeki gerileme de bunun göstergelerinden birisi. Kasım ayında toplam sanayi üretim endeksi %6,5 oranında azaldı. Özellikle imalat sanayi endeksinde yaşanan %11,9 ve sermaye malı üretiminde yaşanan %8,3’lük gerileme ekonominin çarklarının beklentilerden çok daha çok hızlı yavaşladığını ortaya koyuyor.

2019 yılında ekonominin küçüleceğine ilişkin beklentiler oldukça yaygın. En iyimser beklentilerde bile büyüme oranı %1’in altında tahmin ediliyor. Yavaşlayan ekonomik aktivitenin olumsuz sonuçlarını, artan işsizlik başta olmak üzere, pek çok alanda görmeye devam edeceğiz.

Ekonomide yaşanan olumsuz gelişmelerin seçmen davranışına etki etmesi olasıdır. Hükümet de bozulmakta olan ekonomik koşullar altında sandığa gidecek olan seçmenleri etkileyecek bir dizi uygulamayı hayata geçiriyor. Bunların tamamı kamu kaynaklarını kullanan ya da kamusal maliyetlere yol açacak uygulamalardır.

“Seçim ekonomisi” iktidarda bulunanların kamu kaynaklarını seçmen davranışını etkileyecek şekilde kullanması olarak tanımlanabilir.

Türkiye son yıllarda belli aralıklarla seçim sandığına gitti; 2017 yılında yapılan anayasa referandumu, 2018 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimi ve şimdi de, yaklaşık iki ay sonra yapılacak, yerel seçimler. Bu süre içerisinde başta kamu harcamalarının artırılması olmak üzere pek çok uygulama hayata geçirildi.

2018 yılında kamu harcamalarının büyüme üzerindeki etkisini açıkça görüyoruz. 2. ve 3. çeyrekte kamu harcamalarının artış oranı ekonomik büyüme oranının oldukça üzerinde gerçekleşti. 3. çeyrekte kamu harcamaları %7,5 artarken milli gelirin artış oranı sadece %1,6 oldu. Ekonomik büyümeye en önemli katkının kamu harcamalarından geldiği açık. Elbette bu artan bütçe açıklarına yol açarak!

Yerel seçimlerin yaklaştığı bu dönemde açıklanan tedbirlerin tamamını “seçim ekonomisi” uygulamaları olarak adlandırılabiliriz. Bu uygulamalara ilişkin açıklamaların “müjde” olarak duyurulmasının gerekçesi de hedef kitlenin farkındalığını artırmaktır.

Şimdiye kadar “müjde” olarak duyurulan uygulamalar:

  • Ziraat Bankasının kredi kartı borcu olanlara mevcut kredi kartı faiz oranının yarısı kadar bir faizle yeni bir kredi açılması ve bununla kredi kartı borçlarının ödenmesi.

  • Bireysel kredi kartı kullanıcıların 2018 yılı sonu itibariyle toplam 103,4 milyar lira borcu bulunmaktadır. Vatandaşların önemli bir kısmı kredi kartlarının asgari ödemesini yapabiliyor. Ziraat Bankasının aylık %1,1 faizle kullandıracağı kredi ile kredi kartlarının borcu kapatılacak. Bankanın muhtemel talebi karşılayacak kaynağı olmadığı için kredi kullanım koşulları getirildi. Kredi kartı borunu ödeyemedikleri için takibe düşmüş olan kişilere kredi verilmeyecek. Ziraat bankasının uygulayacağı faiz oranı halen kredi kartlarına uygulanan aylık %2,25 faiz oranının yarısından az. Bankanın daha yüksek bir faizle mevduat topladığını biliyoruz. Dolayısıyla burada kullandırılacak krediler banka bilançosunda zarar oluşmasına yol açacaktır.

  • Bankacılık sektörünün tarım sektörüne kullandırmış olduğu 100 milyar liralık kredinin yaklaşık 70 milyar liralık kısmı kamu bankalarından kullanılmıştır. Türkiye’de diğer tüm sektörlerde olduğu gibi tarım sektörünün de ekonomik bozulmadan çok etkilendiğini biliyoruz. Özellikle girdi maliyetlerinin artmasına bağlı olarak ortaya çıkan zararlar çiftçileri ödeme güçlüğüne düşürmüştür. Ziraat Bankasının kullandırdığı tarımsal kredileri ödeme zorluğu çeken çiftçi borçlarının yıllık %11 faiz ile vadelerinin bir yıl uzatılması sağlanacaktır.

  • Türkiye’de yaklaşık 1,8 milyon esnaf bulunmaktadır. Halkbank esnaflara 2019 yılı içinde 22 milyar liralık düşük faizli kredi kullandıracak. Bunun 10 milyarlık kısmı seçimlerden önce verilecek.

  • KOBİ Değer Kredisi: Kobilere kredi garanti fonu destekli, düşük faizli yeni bir kredi olanağı sağlanmıştır. Toplam 20 milyar liralık kredi, ilk altı ayı ödemesiz olmak üzere, 3 yıl vadeli ve faiz oranı %1,54 olacaktır. Piyasa oranlarının oldukça altında bir faiz uygulanacak.

  • İstanbul Boğazında bulunan 1. ve 2. köprülerden aks uzunluğu belli limitin üzerinde olan araçların geçişi bir kanunla yasaklanmış ve bu yasağa uymayanlara idari para cezası uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak geçen hafta Hazine ve Maliye Bakanı tarafından yapılan bir açıklamada bu tür cezaların artık yazılmayacağı, yazılanların tebliğ edilmeyeceği ve daha önce benzer cezaları ödemiş olanlara ise yaptıkları ödemelerin iade edileceği duyurulmuştur.

  • Sosyal yardım alan 2,5 milyon ailenin aylık 80 liraya kadar olan elektrik faturalarının bir yıl boyunca devlet tarafından ödenecektir. Bu uygulamanın kamuya maliyeti yaklaşık 2,3 milyar lira olacaktır.

  • Belli ürünlerde uygulanan KDV ve ÖTV indirimi seçimlerin yapılacağı 31 Mart 2019 tarihine kadar uzatıldı.

  • İşçi ve işveren destekleri kapsamında vergi, sigorta ve işsizlik sigortası prim desteği ya da teşviki sağlanacak,

  • Vergi veya SGK prim borcunu zamanında ödeyemediği için yapılandırmak yapmak için başvurmuş ancak yapılandırma kapsamında ödeme yapmamış olanlar için ödeme süresi 28 Şubat tarihine kadar uzatılmıştır.

  • Türkiye’nin temel sorunlarından birisi imara aykırı yapılaşmadır. Ülkede oldukça yaygın olan kaçak yapılaşmalara bir af getirilmiş ve belli bir miktar ödeme yapılması halinde imara aykırı uygulamaların tamamının bundan yararlanması sağlanmıştır. Bu af kapsamında elde edilen gelir miktarının 10 milyar lira civarında olması bekleniyor. 2018 yılı sonunda sona eren imar affı başvuru süresi Haziran 2019’a kadar uzatılmıştır.

Yukarında sıralananlara benzer, seçmen davranışını etkilemesi olası uygulamaların seçim süresince hayata geçirilmesi bekleniyor. Sadece sorunların ötelenmesine yol açan bu tedbirlerin hiç birisi ülkenin temel ekonomik sorunlarına kalıcı çözüm üretecek uygulamalar değildir.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Belediye seçimleri: Yeniden Refah Partisi'nin İstanbul, Ankara ve İzmir adayları belli oldu

AK Parti 26 ilin belediye başkan adaylarını açıkladı: İstanbul adayı Murat Kurum

ABD ve NATO'dan Kosova'nın kuzeyindeki gerilimi azaltma çağrısı