Aşırı sağ partiler kendi aralarında tam bir uzlaşı ve birlik sağlamadıkları için bölünmüş şekilde hareket ediyorlar ve bu durumun değişip değişmeyeceği birliğin geleceği açısından son derece önemli.
REKLAMAvrupa Parlamentosu için yapılan ve pazar günü sona eren seçimlerin kesinleşmemiş resmi sonuçlarına göre, 751 koltuktan 170'i yani tüm parlamentonun yüzde 23'ü göçmen karşıtı, popülist, aşırı sağcı veya aynı zamanda Avrupa'dan kuşku duyan (Euroskeptik) partilerin adaylarına gitti. Bu oran bir önceki parlamento dağılımında yüzde 20 idi.
Ne var ki, bu sandalyelerin tamamı tek bir grupta değil. Bir kısmı merkez sağ grup olan EPP'de, bir kısmı ulusalcı ENL ve bir kısmı da kuşkucu EFDD grubunda. Aşırı sağ partiler kendi aralarında tam bir uzlaşı ve birlik sağlamadıkları için bölünmüş şekilde hareket ediyorlar ve bu durumun değişip değişmeyeceği birliğin geleceği açısından son derece önemli.
Potansiyel işbirlikleri ve ayrımlar
Seçimlerden büyük bir galibiyet ile çıkan İtalyan Lig Partisi lideri ve Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini parlamentodaki tüm Euroskeptik ve aşırı sağ partileri birleştirip güçlü tek bir blok oluşturmak istiyor.
Bu gerçekleşirse Salvini'nin yaklaşık 150 kişilik bir grubu olabileceği tahmin ediliyor. Salvini konuyu hali hazırda Fransa'nın aşırı sağ lideri Marine Le Pen, İngiltere'de Brexit Partisi lideri Nigel Farage ve Macaristan Başbakanı Victor Orban ile görüştü.
Bunun olabilmesi ise hiç kolay değil çünkü Euroskeptik partilerin kendi aralarında anlaşamadıkları önemli konular bulunuyor. Göç politikasının çerçevesinden Rusya ile ilişkilere pek çok alanda tam olarak aynı hizada ve frekansta değiller. Avrupa Birliği'nin entegrasyonuna yaklaşım noktasında dahi önemli farklılıklar mevcut.
Salvini zor hedefe gözünü dikti
Salvini'nin grubuna katılması en olası kişiler şimdilik Macar lider Orban'ın partisinden olan 13 parlamenter çünkü Orban'ın partisinin merkez sağ grup olan EPP'deki üyeliği ülkesindeki gelişmeler nedeniyle askıya alınmış durumda. Ne var ki, Salvini'nin sığınmacıları AB ülkelerine dağıtma fikrine Orban da sıcak bakmıyor.
Polonya'nın AP'de 23 sandalyeli PiS partisi Salvini ile böyle bir girişim için görüşmeye hazır olduklarını belirtti ancak bu kes de Rusya ile ilişkiler konusunda uzlaşı çıkması oldukça güç ve bu nedenle birlikteliğin oluşması düşük bir ihtimal.
Bununla birlikte en başarılı Euroskeptik parti olan Brexit Partisi'nin vekilleri İngiltere'nin birlikten ayrılması halinde parlamentodaki sandalyelerini terk edecek ve ulusalcı blok zayıflamış olacak.
İzolasyon politikası devam edecek
Aşırı sağ popülist Euroskeptikler bir şekilde birleşmeyi başarsa dahi bugüne kadar varolan sorun onlar için devam edecek. O da; merkez partilerin onlarla herhangi bir konuda işbirliğine girmeyi reddetmesi ve bu sebeple yaşadıkları izolasyon.
Merkez sağ, sol, liberaller ve Yeşiller çoğunluğu yeterli şekilde elinde tutuyor ve bu partilerden hiç biri Euroskeptikler ile birlikte anılmak istemiyor.