İstanbul seçim sonuçları: Evdeki hesap neden çarşıya uymadı?

İstanbul seçim sonuçları: Evdeki hesap neden çarşıya uymadı?
© Reuters
© Reuters
By Menekse Tokyay
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

8,8 milyon kullanılan oy ile yüzde 84,4’lük bir katılım oranının söz konusu olduğu İstanbul seçimlerinde Millet İttifakı’nın adayı olan Ekrem İmamoğlu oyların 4,6 milyonunu alarak %54,03’lük bir oranla İstanbul’un yeni büyükşehir belediye başkanı oldu.

REKLAM

8,8 milyon kullanılan oy ile yüzde 84,4’lük bir katılım oranının söz konusu olduğu İstanbul seçimlerinde Millet İttifakı’nın adayı olan Ekrem İmamoğlu oyların 4,6 milyonunu alarak %54,03’lük bir oranla İstanbul’un yeni büyükşehir belediye başkanı oldu.

Böylelikle, bir önceki seçimlerde rakibiyle arasında yüzde 0,16’lık bir fark olan İmamoğlu, bu seçimlerdeki farkı yüzde 9’a çıkarmış oldu.

İstanbul, AK Parti ve öncülleri tarafından 25 yıldır yönetiliyordu. İstanbul’un siyaseten bir başka önemi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da siyasete bu şehirdeki belediye başkanlığıyla adım atması ve tanınır bir siyasetçi haline gelmesinde bu şehrin katkısıydı.

Ağırdır: Seçim sonuçlarından dersler çıkarılmalı

Konda Araştırma, İstanbul seçimlerinin sonucunu resmi sonuçla birebir örtüşen şekilde bilen kurum oldu.

Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır euronews Türkçe’ye yaptığı açıklamada, seçim sonuçlarından üç mesaj çıkarılması gerektiğini belirtti.

“AK Parti seçmeninin adalet ve vicdan duygusu zedelenmişti. CHP ve İyi Parti seçmeni ilk kez kazanabilme duygusunu tadarak moral üstünlüğü ele geçirdi. İstanbul’un seçmen kitlesinin üçte biri 30 yaş altı gençlerden oluşuyor ve bu gençler de keyfi uygulamalara itirazlarını oylarıyla göstermek istediler,” diyor Ağırdır.

Ağırdır’a göre, AK Parti açısından seçimlerde yaşanan oy kaybı, partinin beyni ile bedeni, örgütlerle yerel yönetimler arasındaki ilişki koptu:

“AK Parti’nin bundan sonra örgütsel yenilemeyi başarıp başaramayacağı belirleyici olacak.”

Ancak, Ağırdır, 31 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun aldığı oylarda belirleyici unsurun kendisinin vaatleri değil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin muhalefete karşı kullandığı dil olduğunu düşünüyor:

“Şimdi yeni eklenen oylar ise, gençlerden, HDP’li ve CHP’li olan ancak bir önceki seçimlerde seçimi kazanma umudu olmayıp sandığa gidenler ve az bir kısım da MHP’li seçmenlerdendi.”

Yeni bir ütopya üretmeli

Bununla birlikte, Ağırdır’a göre, İmamoğlu’nun başarısının ardından ortaya çıkan potansiyeli kaldıraca dönüştürmede CHP’nin atacağı adımlar önümüzdeki dönemde kritik önemde.

“CHP’nin artık yeni bir başarı üretme şansı var. Karşımızda bölünmüş, kutuplaşmış üç adet Türkiye var. Muhafazakarlar, Kürtler ve sekülerlerden oluşan bu üç Türkiye’nin de ihtiyaçları, talepleri var. Bir ütopyaya, bir ideale ihtiyaç duyuyorlar. Üç Türkiye’nin de bir arada yaşayabildiği bu toplumsal uzlaşıyı kim üretirse artık o parti kazanacak,” diyor Ağırdır.

İbn Haldun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Talha Köse’ye göre, bu sonuçlardan her iki partinin de alacağı dersler var.

“Başkanlık sistemine geçilmesiyle birlikte, siyasetin genel işleyiş şekli değişti. CHP ve oluşturmuş olduğu ittifak, İstanbul açısından daha kapsayıcı ve yeni sisteme daha uygun bir ittifakla seçime girdi,” diyor Dr. Köse.

Kapsayıcı aday çıkarılması önemliydi

Köse’ye göre Ekrem İmamoğlu’nun muhafazakar kesime hitap edebilen bir adayla çıkmış olması, CHP’nin oyunu değiştiren bir etmen oldu ve tekrarlanan seçimlerle de bu durum teyit etmiş oldu.

“Seçimlerin tekrarlanması, vatandaşta adalet açısından olumsuz bir his oluşturdu, kararsız kitle seçimlerin tekrarlanma gerekçelerine ikna olmadı. Tüm bu süreçte yapılan açıklamalar ters tepti,” diyor Köse ve ekliyor:

“AK Parti ve MHP tabanından daha önce sandığa gitmeyen seçmen, her ne kadar parti tercihlerini genel anlamda değiştirmemiş olsalar da, bu sefer sandığa giderek İmamoğlu’na oy verdi.”

AK Parti’nin seçimlere sayılı gün kala Kürt seçmeninin oylarını alma çabaları çok fazla tartışmaya konu olmuştu. Keza, Kürt seçmen İstanbul’da yaşayan 10,5 milyon kayıtlı seçmenin ortalam yüzde 15’ini oluşturuyor.

REKLAM

Anadolu Ajansı’nın Abdullah Öcalan’ın cezaevinden HDP’ye tarafsızlık çağrısı yaptığı yönündeki iddiası, Abdullah Öcalan'ın kardeşi ve aynı zamanda PKK'nın eski yöneticilerinden Osman Öcalan’ın TRT Kurdi kanalına röportaj vererek İmamoğlu’nu eleştirmesi gündeme yerleşmişti.

Köse, son dönemde yapılan tüm bu açıklamalara rağmen Kürt seçmenin büyük oranda Ekrem İmamoğlu’ndan yana oy kullandığına da dikkat çekiyor.

“İlk seçimde Yıldırım’ın kullandığı beka söylemi Kürtleri ötekileştirmiş, Ekrem İmamoğlu tarafına kaydırmıştı. İkinci seçim sürecinde bu söylem kullanılmamış olsa da, Kürt seçmen geri kazanılamadı,” diyor Köse.

İmamoğlu’nun seçim kampanyası sırasında, Ateş İlyas Başsoy’un mimarı olduğu “Radikal Sevgi” stratejisinin de önemi büyüktü. Bu strateji, toplumun her kesimine ulaşmayı, kimseyi ötekileştirmeden kapsayıcı bir söylem geliştirmeyi ve CHP’ye yönelik önyargıları halka kulak vererek kırmayı öngörüyordu.

Seçim gecesi yaptığı konuşmada İmamoğlu, ister Kürt, ister Türk, ister Çerkez, ister Ermeni olsun, İstanbul'un tüm sakinlerine teşekkür etti.

REKLAM

Soyer: Bu CHP'ye verilmiş bir kredi

Euronews Türkçe’ye konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “bu seçimin çok kazananı var. Adalet, vicdan, demokrasi, barış, Türkiye, İstanbul kazandı. Çok mutluyuz,” dedi.

“Bunu bir zafer değil, bunu bir kredi olarak görmek lazım; bu umuda toz kondurmamak lazım,” diyen Soyer’e göre Türkiye’nin üç büyük şehrinin muhalefet adaylarından yana tercihlerini ortaya koyması, seçmenin bu şehirlerin yöneticilerine büyük bir kredi verdiği anlamına geliyor.

“Bunu korumak için elimizden geleni yapacağız,” diyor Soyer.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Erdoğan: Trump 'Güvenli Bölge' konusunda söylediğimiz noktaya geldi

AB eski Türkiye Büyükelçisi Pierini: Avrupa'ya göre seçimler Erdoğan'ın yenilgisi

İstanbul'u kaybeden Binali Yıldırım bundan sonra ne yapacak?