Soçi Mutabakatı'nın ardından Suriye'de kim ne kazandı ?

Soçi Mutabakatı'nın ardından Suriye'de kim ne kazandı ?
© Sergei Chirikov/Pool via REUTERS
© Sergei Chirikov/Pool via REUTERS
By Beraat Gokkus
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Türkiye ve Rusya, Soçi'de Suriye'nin kuzeyi ile ilgili 10 maddelik anlaşmaya vardı. Taraflar, YPG önderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) Ankara'nın isteği üzerine 150 saat içinde Türkiye sınırından 30 kilometre güneye inme çağrısı yaptı.

REKLAM

Türkiye ve Rusya, Soçi'de Suriye'nin kuzeyi ile ilgili 10 maddelik bir mutabakat üzerinde anlaştı. Taraflar, YPG önderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) Ankara'nın isteği üzerine sınırdan 30 kilometre güneye inmesi için 150 saat süre tanıdı.

İki ülke de Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduklarını ifade etti. Suriye'de "terörle mücadele" edileceğinin altını çizdi.

Soçi'de Rusya ve Türkiye bir araya gelse de yapılan mutabakatın doğrudan etkilediği taraflar Esad yönetimi, Özgür Suriye Ordusu veya yeni adıyla Suriye Milli Ordusu ve YPG olarak düşünülebilir.

Suriye'de sekiz yıldır devam eden iç savaş ve IŞİD'le mücadele açısından Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ülkeleri ve İran da Soçi mutabakatının ikinci dereceden etkilenen tarafları durumunda.

10 maddelik mutabakatın ne kadar uygulanabileceğini ve sonuçlarını elbette zaman gösterecek ancak ilk planda ortaya çıkan duruma göre bu anlaşmadan kim ne kadar etkilendi ?

Türkiye'nin istediği "güvenli bölge" kuruldu

Suriye iç savaşının ilk günlerinden beri mülteciler için bir tampon bölge ya da güvenli bölge oluşturulmasını savunan Ankara bu amaçla Barış Pınarı Harekatı'nı başlattı.

Türkiye'nin Suriyeli rejim muhalifi grupları desteklediği askeri operasyon dünya kamuoyu tarafından kınamalarla karşılansa da Soçi'de Moskova, Suriye'nin kuzeyindeki 30 kilometrelik alanı YPG'nin 150 saatte terk etmesine imza attı.

Türkiye sınırından başlamak üzere 10 kilometrelik bir alanda iki ülke güçleri güvenliği sağlamak amacı ile devriye gezecek.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump da Soçi mutabakatına verdiği ilk tepkilerde "güvenli bölge kuruldu" diyerek anlaşmaya olumlu yaklaştı.

Trump ayrıca halihazırda kendisini rahatsız eden bir durum olmadığını belirtip Türkiye'ye operasyon sebebi ile uygulanan yaptırımların kalkacağını söyledi.

Almanya'dan da güvenli bölgeden yana açıklamalar geldi. Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer uluslararası güçler tarafından korunacak bir güvenli bölge projesini gündeme taşıdı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg bu konuyu Alman Bakanla konuştuklarını ifade etti.

Mutabakattaki "Her iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır." maddesi de düşünüldüğünde Türkiye sınırda güvenlik sağlanması adına önemli bir adım atmış oldu.

Mülteciler maddesi iç siyasette Erdoğan'ın elini güçlendirebilir

Mutabakatın maddelerinden birisi de Türkiye'deki Suriyeli mültecilerle ilgili. Barış Pınarı Harekatı'nın gerekçelerinden birisi oluşturulacak güvenli bölgeye Suriyeli'lerin gönderilmesi idi.

Soçi'de her iki taraf "Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır." dedi.

Türkiye'de yükselen enflasyon ve artan işsizlik ile birlikte 3.5 milyon civarındaki Suriyeli sığınmacı ülkede hedef haline geliyordu. Erdoğan, Suriyelilerin bir kısmını güvenli bölgeye yollarsa bu durumun etkilerini hafifletip iç siyasi alanda elini güçlendirmiş olacak.

Ankara Esad'ı tanımış oldu, rejimin kontrol alanı genişledi

Mutabakatı değerlendiren uzmanlar Ankara'nın Beşar Esad yönetimini 1998 tarihinde Suriye ve Türkiye arasında imzalanan Adana Anlaşması'na yapılan atıf sebebiyle tanımış olduğu yorumunu yaptı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuçoğlu tarafından Türkçe metni okunan mutabakatta "Her iki taraf Adana Anlaşması’nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması’nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır." maddesi yer alıyor.

Türkiye, Adana Anlaşması kapsamında PKK ile mücadele için bölgede sınır ötesi operasyonlar düzenliyordu. Soçi sonrası, Türkiye’nin kontrolü dışında kalan sınır boyundaki 10 kilometre derinlikte Rus ve Türk askeri Adana Mutabakatı çerçevesinde ortak devriye görevi yapacak.

REKLAM

Ankara, Suriye iç savaşı başladıktan sonra 'Esad'sız bir Suriye'den yana olduğunu söylüyordu.

Şam kurşun atmadan kontrol alanını genişletti

Soçi'de varılan mutabakata Şam'ın ilk tepkisi egemenlik hakları noktasında oldu. Esad, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i arayarak "Suriye topraklarının herhangi bir bahaneyle işgal edilmesini tamamen reddediyoruz" dedi. Esad, sınırda Rus askeri polisiyle birlikte görev alacak devriyelerin gönderilmeye hazır olduğunu da söyledi.

Böylece Türkiye'nin operasyonu sonrası Esad, kurşun dahi atmadan Suriye'nin kuzeyindeki kontrol alanını genişletti.

Rusya ve İran ise bölgede askeri anlamda desteklediği Esad için stratejik kazanım elde ederek siyasi gücünü arttırdı.

YPG ile Esad yakınlaştı

Barış Pınarı Harekatı sırasında Esad yönetiminin "ihanet" ile suçladığı YPG ile anlaşmaya gitmesi Kürtlerin Suriye'nin geleceği kurulduğunda masada daha sağlam bir yer alacağını gösteriyor.

REKLAM

Soçi mutabakatında Türkiye'nin desteklediği grupların akıbeti açısından herhangi bir madde bulunmuyor. Ayrıca mutabakatta özellikle Avrupalı ülkeleri son derece meşgul eden "yabancı cihatçılar" ve bölgedeki IŞİD üyesi ya da bağlantılı mahkumların durumu ile ilgili de bir bölüm yok.

ABD Başkanı Donald Trump, operasyon sebebi ile kaçma ihtimali doğan IŞİD'li mahkumların mutabakatla hapishanelerde güven altına alındığını söyledi. Türkiye daha önce Suriye'nin kuzeyinde tutuklu olan "yabancı cihatçıların" ülkelerine gönderilmesinin değerlendirilebileceğini belirtmişti.

Suriye'nin kuzey doğusundaki petrol kimin olacak?

Suriye'nin kuzeyi ile ilgili taşlar yerine otururken tartışılan bir konu da petrol kaynaklarının akıbeti. ABD Savunma Bakanı Mark Esper, YPG önderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile beraber bir grup Amerikan askerinin Suriye'nin kuzeydoğusundaki petrol yataklarının yakınında tutulmasının seçenekler arasında olduğunu söylemişti.

Ancak Rusya Dışişleri'nden yapılan açıklamada Suriye'nin kuzeydoğusundaki petrol rafinerilerinin kontrolünün Şam'a geri verilmesi gerektiği söylendi. RIA Novosti haber ajansı Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov'un Suriyeli Kürtler'in sınır bölgesini terk etmeyi garanti etmelerini beklediğini belirtti.

29 Ekim'de Cenevre'de Suriye'nin ilk anayasa kurucu komitesi gerçekleşecek.

REKLAM
Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Suriye: SDG'nin Türkiye sınırının 30 km gerisine çekilmesini olumlu karşılıyoruz

BM Özel Temsilcisi: Suriye’de ateşkesin ardından Anayasa Komisyonu haftaya toplanacak

IŞİD’in Şam rejimi güçlerine saldırısında en az 30 kişi öldü