Avrupa Birliği yasaları ve standartları çerçevesinde tüzel ve kişisel verileri değerlendiremezken, Amerika merkezli teknoloji şirketleri bu verileri Avrupa'nın kontrolü dışında ekonomik fayda sağlamak için kullanıyor.
REKLAMAlım gücü son derece yüksek bireylere sahip olan Avrupa, 21. yüzyılda dünyanın en değerli kaynağı olarak görülen çok büyük kişisel veri tabanlarına sahip.
Ne var ki, Avrupa Birliği yasaları ve standartları çerçevesinde bunları değerlendiremezken Amerika merkezli teknoloji şirketleri bu verileri Avrupa'nın kontrolü dışında ekonomik fayda sağlamak için kullanıyor.
Bunun olabilmesinin en önemli nedeni Avrupa'daki en büyük firmaların bilgilerini ve arşivlerini tutmak için yine ABD merkezli şirketlerin bulut sistemlerini (Cloud) kullanması.
Örneğin Renault, Orange, Deutsche Bank ve Lufthansa Google Cloud kullanıyor. Volkswagen Amazon Web Servisi (AWS) kullanırken Fransız Sağlık Bakanlığı tüm verilerini Microsoft'un bulut hizmetlerinde tutuyor.
'Bulut' denilen aslında veri depolanan hafıza diskleri. Bu maliyetli ve güvenlik riskleri içeren bir konu olduğu için küçük, orta ve büyük şirketlerin çoğu artık günümüzde bu hizmeti veren bulut sistemlerine geçiyor.
Amerikalı hizmet sağlayıcılar tercih ediliyor
Bu şekilde bir şirketin veya bir kurumun tüm verileri çalınmaya, yanmaya, bozulmaya veya silinmeye karşı güvenceye alınmış oluyor. Bununla birlikte arşivleme ve günlük kullanım çok daha pratik hale geliyor.
Ne var ki bu trend başta Almanya olmak üzere bazı ülkelerde endişe verici bulunmaya başlandı. Ülkelerin güçlü sektörlerine ve vatandaşlarına ait verilerin bir başka ülkenin veri depolarında tutulmasının ileride ne tür zayıflıklar, açıklar ve tehdit oluşturabileceğini öngörmek güç.
Almanya'da yayınlanan bir rapora göre uzmanlar dijital alanda Avrupa'nın ABD karşısında etkisini yitirmekte olduğunu düşünüyor. Raporda Avrupa'ya ait verilerin çoğunluğunun şu anda Avrupa dışında olduğu kaydediliyor. Geri kalan veriler de fiziki olarak Avrupa'da yer alsa bile Avrupalı olmayan şirketlerce tutuluyor.
Çok büyük bir hükümranlık ve güvenlik sorunu
Fransız yetkililer de bulut meselesi ile ilgili olarak ortada inanılmaz ölçülerde büyük bir hükümranlık ve güvenlik sorunu olduğunu belirtiyorlar. AFP'ye konuşan üst düzey bir devlet yetkilisi Avrupa'da benzer hizmetleri sunan son derece kaliteli teknoloji şirketler olsa da Avrupalı bu alternatiflerin daha pahalı ve kullanımlarının da Amerika'dakiler kadar pratik olmadığını belirtiyor.
2018'de ABD istihbaratına yetki verildi
Avrupalıları endişelenmesine en çok neden olan şeylerden biri ABD'nin 'Cloud Act' adı altında yasalaştırdığı 'Bulut Düzenlemesi'.
2018'de hayata sokulan bu düzenlemeye göre Amerikan istihbaratı ABD'de bulunan şirketlerin depoladıkları verileri gerekli görüldüğü takdirde inceleyebilir. Üstelik bunu veri depo tesisi ABD topraklarında olmasa bile yapabilir.
Avrupa'dan karşı adım: GAIA-X projesi
Avrupalı siyasetçilere göre de bu birçok hak ihlaline yol açabilecek önemli bir sorun. Bu sebeple Alman-Fransız ortaklığı ile ABD'ye rakip olmak için Haziran ayında GAIA-X adlı Avrupa bulut projesi oluşturuldu.
Amerikan şirketlerinin sunduğu tüm hizmetleri sunma hedefiyle yola çıkan iki lider ülke bir süre sonra AB düzenlemesi ile Avrupa merkezli şirketlerin ve kurumların veri depolama konusunda güvenlik ve kişisel veri standartları gereği AB dışı şirketleri kullanmalarına kısıtlama getirebilir.