Virüsü tutan sakızdan antikorsuz kan testine Covid-19'la mücadelede son bilimsel gelişmeler

HIV virüsü saldırısı altındaki bir T hücresinin elektron mikroskobundan görüntüsü
HIV virüsü saldırısı altındaki bir T hücresinin elektron mikroskobundan görüntüsü © Seth Pincus, Elizabeth Fischer, Austin Athman/AP
© Seth Pincus, Elizabeth Fischer, Austin Athman/AP
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Vaka sayıları artarken bilim insanları tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını ile mücadelede yeni yöntemler geliştirmeye ya da eskilerin etkinliğini ölçmeye devam ediyor

REKLAM

Koronavirüs vakaları aşılamalara rağmen kuzey yarım kürede havaların soğumasıyla birlikte artışa geçti. Hükümetler de yeni bir dalga yaşanmaması için önlemleri sıkılaştırmaya ya da gündemlerine almaya başladı.

Bir yandan da bilim insanları tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını ile mücadelede yeni yöntemler geliştirmeye ya da eskilerin etkinliğini ölçmeye devam ediyor.

İşte virüsleri tutan sakızdan antikora ihtiyaç duymadan koronavirüsleri tespit eden kan testine bilim dünyasındaki Covid-19 gelişmelerinin bazıları:

Tükrük içerisindeki virüsü azaltan deneysel sakız

Pensilvanya Üniversitesi araştırmacıları tarafından geliştirilen deneyde bir sakız içerisindeki protein sayesinde tükürükteki virüsleri hapsederek enfekte kişilerin konuşurken, nefes alıp verirken ya da öksürürken hastalığı diğer insanlara bulaştırma riskini azaltıyor.

Moleküler Terapi (Molecular Therapy) isimli bilim dergisinde yayınlanan makaleye göre sakızın içerisinde hücre yüzeylerinde bulunan ACE2 proteinlerinin bir kopyası bulunuyor. Covid-19 virüsü normalde bu proteini hücrenin içerisine girmek için bir kapı olarak kullanıyor.

Hasta kişilerden alınan tükürük örnekleriyle yapılan deneylerde virüslerin kendilerini sakızın içerisinde yer alan ACE2 proteinlerine kenetlediği gözlendi. Bunun sonucu olarak da örneklerdeki virüs oranı yüzde 95'ten daha fazla azaldı.

Dokusu ve tadı normal bir sakızdan farklı olmayan deneysel sakız normal sıcaklıklarda yıllarca saklanabiliyor. Ayrıca sakızın çiğnenmesi içerisindeki ACE2 moleküllerine zarar vermiyor.

Sakızın tükrükteki virüs sayısını azaltacağını savunan bilim insanları bunun aşının yanında destekleyici bir yöntem olabileceğini hatta aşıya erişimi henüz mümkün olmayan ülkelerde özellikle bulaşmayı azaltma konusunda daha faydalı olabileceğini belirtiyor.

Antikora ihtiyaç duymadan virüsü tespit eden kan testi

Enfekte ya da aşı olan bireylerin Covid-19'a karşı ürettiği antikor seviyesinin farklı olduğunu biliniyor. Hatta bazı bireylerin ürettiği antikor normal kan testlerinde tespit edilemeyecek düzeyde oluyor.

İngiliz bilim insanları kandaki antikor seviyesinin yanı sıra bağışıklık sisteminin virüse verdiği diğer tepkileri de ölçen basit bir kan testi geliştirdi.

Testle özellikle hastalık geçirdiğinde ya da aşılama yoluyla virüsü tanımayı öğrenen T hücreleri adı verilen güçlü bağışıklık hücrelerini tespit ediliyor.

Cardiff Üniversitesi araştırmacıları alınan kan örneklerinin virüs partikülü kopyalarıyla buluşturulduğunu ve T hücrelerinin bu virüsü tanımaları halinde kolayca tespit edilebilen moleküller ürettirmeye başladığını belirtiyor.

Bu yöntem daha önce aşılara karşı antikor üretmeyen kanser hastalarında kullanılıyordu. Bilim insanlar testi uygulamanın son derece kolay olduğunu fakat Covid-19'a karşı bağışıklıkta hangi seviyede antikorun ve T hücrelerinin yeterli olduğunun hala bilinmediğini belirtti.

Hatırlatma dozundan sonra koruyuculuk daha üzün sürebilir

İki doz mRNA aşısından sonra yapılan üçüncü doz hatırlatma aşısından sonra koruyuculuğun daha uzun sürdüğü ileri sürüldü.

Henüz akran incelemesinden geçmeyen küçük çaplı bir araştırmada ikinci dozlarını 9 ay kadar önce olan 33 sağlıklı orta yaşlı yetişkin bireyin üçüncü doz aşı öncesi ve sonrası metabolizma tepkileri ölçüldü.

MedRxiv'de yayınlanan makalede üçüncü dozdan önce bireylerin antikor seviyesinin ikinci doz aşıdan sonraki seviyenin 10 katı altında olduğu ve üçüncü dozdan 6 ila 10 gün sonra yapılan testlerde antikor seviyesinin 25 kat arttığı ve bu seviyenin ikinci doz sonrasından da 5 kat fazla olduğu belirtildi.

Northwestern Üniversitesi'nden bilim insanları antikor seviyesindeki bu güçlü yükselmenin koruyuculuğun da daha uzun süreceği yönünde ipuçları verdiğini savunuyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Araştırma: İlk Covid-19 vakası Vuhan pazarındaki bir kadın

Moderna’nın 2. dozu erkeklerde kalp kası iltihabı için olası bir ilave risk yaratıyor | Araştırma

Almanya'da mağarada bulunan kemikler, Homo sapiens'in Avrupa'ya 47 bin yıl önce ulaştığını gösterdi