LGBTİQA+ Onur Yürüyüşü'ne polis müdahalesi: 300'den fazla kişi gözaltına alındı

İstanbul'da yapılması planlanan Onur Yürüyüşü öncesi Taksim meydanına çıkan yollar Valilik kararıyla kapatıldıktan sonra, Beyoğlu'nda toplanan aktivistlere polis tarafından müdahale edildi. Cihangir ve Tarlabaşı'nda polis, aralarında AFP foto muhabiri Bülent Kılıç'ın da olduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
LGBTI+ Onur Haftası Komitesi'nden akşam saatlerinde yapılan açıklamada en az 100 kişinin gözaltına alındığı duyuruldu. Daha sonraki açıklamalarda 300'den fazla kişinin gözaltına alındığı belirtildi.
Yürüyüş öncesi euronews Türkçe'ye konuşan Onur Haftası Komitesi yetkilileri, bu yılki yürüyüşün temasını 'direniş' olarak belirlediklerini ve yasaklara rağmen yürüyüşü düzenleyeceklerini açıklamıştı.
Foto muhabiri Bülent Kılıç TSİ 23.00'ten önce serbest bırakılırken, organizatörler gözaltına alınanların bu sabah bırakıldığını açıkladı.
Türkiye'de Onur Yürüyüşü'ne 2015 yılından bu yana yasak uygulanıyor.
İstanbul'da pazar günü yapılması planlanan LGBTİQA+ Onur Yürüyüşü öncesi Valilik Beyoğlu'nda bazı yolları geçici olarak kapattı. Valilik Taksim'e çıkan yolların saat 11:00 itibariyle kapatılacağını duyurdu.
LGBTİQA+ Onur Yürüyüşü Komitesi, pazar günü saat 17.00’de Beyoğlu’ndaki Sıraselviler Caddesi’nde toplanma çağrısı yapmıştı. İstanbul Valiliği ise Taksim'e çıkan yolları kapatma kararı aldı.
Bu kararın ardından Taksim'e çıkan yollarda polis önlem alırken, toplanan aktivist grupla polis arasında gerginlik yaşandı.
İstanbul Barosu'ndan 'hukuksuz yasak açıklaması'
İstanbul Barosu'da bir açıklama yaparak toplantı ve yürüyüş yasağının hukuka aykırı olduğunu duyurdu.
Beyoğlu ve Kadıköy’de yapılacak toplantı, basın açıklaması, yürüyüş, bildiri dağıtımının yasaklandığının hatırlatıldığı açıklamada, "30. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası etkinliklerinin ve Onur Yürüyüşünün Beyoğlu ve Kadıköy Kaymakamlıklarınca yasaklanması, hukuka aykırı ve gerekçesiz olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile bağlantılı olarak ayrımcılık yasağıyla bağdaşmayan bir uygulamadır" denildi.
Uygulanan yasağın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesini ihlali olduğu belirtilen açıklamada, "Kamu makamlarının asli görevi, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmak isteyen kişileri, haklarını kullanırken yaşanabilecek her türlü saldırı ve şiddet tehdidinden korumaktır" denildi.
Baro açıklamasında son olarak "Barışçıl ve şiddet içermeyen hiçbir toplantı ve gösteri yürüyüşü ile etkinliğin yasaklanamayacağını bir kez daha hatırlatıyoruz" ifadeleri yer aldı.