NewsletterHaber BülteniEventsEtkinliklerPodcasts
Loader
Bize Ulaşın
REKLAM

Suyla bağlantılı şiddet dünya genelinde giderek kötüleşiyor: Durdurmak için ne yapılabilir?

Fransa'da polis, tazyikli su ile göstericilere müdahale ediyor.
Fransa'da polis, tazyikli su ile göstericilere müdahale ediyor. © Copyright Michel Euler/The AP/File
© Copyright Michel Euler/The AP/File
By Saskia O'Donoghue
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Bu haberin orjinalinin yayınlandığı dil İngilizce

Bir araştırmaya göre, 2023 yılında suyla ilgili olaylar hem şiddetin tetikleyicisi, hem kullanılan bir araç, hem de şiddetin neden olduğu kayıplar açısından önemli ölçüde arttı.

REKLAM

Yeni bir araştırma, su kaynaklarına yönelik şiddet olaylarının 2023 yılında dramatik bir şekilde arttığını ve bu tür olayların 10 yıl içinde dünya genelinde hızla artma eğilimini sürdüreceğini ortaya koydu.

Küresel bir su düşünce kuruluşu olan Pasifik Enstitüsü tarafından yapılan araştırma, bu şiddet olaylarının su sistemlerine yönelik saldırıları, suyun kontrolü ve suya erişim konusundaki huzursuzluk ve anlaşmazlıkları ve suyun bir savaş silahı olarak kullanılmasını içerdiğini doğruladı.

2023 yılında suyla bağlantılı 347 olay kaydedilirken, bu sayı, 2022 yılında 231'di. Bu da 2023'te 2022 yılına kıyasla yüzde 150 daha fazla su ile bağlantılı olay kaydedildiği anlamına geliyor.

Bu türden sadece 22 olayın kaydedildiği 2000 yılı kayıtları ile kıyaslandığında ise durum daha da çarpıcı.

Keskin artışın sebebi ne?

Birleşmiş Milletler (BM) 2010 yılında su ve sanitasyonun temel insan hakkı olduğunu açıkça kabul etti ve o zamandan bu yana kuraklık ve sel gibi aşırı hava koşullarının dünya genelinde su sistemlerini daha da zorladığı giderek daha fazla kabul görüyor.

Pasifik Enstitüsü, 2023 bulguları nedeniyle, suyla bağlantılı şiddet konusunda dünyanın en kapsamlı açık kaynak veri tabanı olarak bilinen Su Çatışmaları Kronolojisi'nde büyük bir güncelleme yapmak zorunda kaldı.

Belgenin arkasındaki uzmanlar olayları haber raporları, görgü tanıklarının ifadeleri ve diğer çatışma veri tabanları gibi kaynaklardan tespit etti.

Bu bilgi, su konusunda dünyanın en büyük uluslararası konferansı olan ve 29 Ağustos Perşembe günü sona eren Stockholm Dünya Su Haftası ile aynı zamanda açıklandı.

Bu etkinliğin teması 'Sınırlar Arasında Köprü Kurmak: Barışçıl ve Sürdürülebilir Bir Gelecek için Su' olarak belirlenirken, Enstitü tarafından rapor edilen türden olaylarla mücadeleye odaklanıldı.

Öte yandan, su kaynakları ile bağlantılı şiddet yeni bir kavram değil.

Pasifik Enstitüsü tarafından 1980'lerde oluşturulan Su Çatışmaları Kronolojisi, su ve su kaynaklarının şiddetin tetikleyicisi, hedefi, zayiatı veya silahı olduğu doğrulanmış örnekleri içeriyor.

Veri tabanı sadece 40 yaşında olmasına rağmen, 4.500 yıl öncesine kadar uzanıyor ve bugün Kronoloji, su kaynakları ve sistemleriyle ilişkili 1.920'den fazla şiddet vakasını içeriyor. Son yıllarda su ile ilgili şiddet olaylarında belirgin bir kötüleşme olduğunu göstetiyor.

Ukrayna'nın güneyindeki Kakhovka Barajı'nın yıkılması sonucu içme suyu, gıda kaynakları ve Karadeniz ekosistemleri sular altında kaldı.
Ukrayna'nın güneyindeki Kakhovka Barajı'nın yıkılması sonucu içme suyu, gıda kaynakları ve Karadeniz ekosistemleri sular altında kaldı.The AP 2023

İklim değişikliği, savaş ve nüfus artışı su çatışmalarına yol açıyor

Pasifik Enstitüsü Kıdemli Araştırmacısı ve kurucularından Dr. Peter Gleick, "Su kaynakları ile bağlantılı şiddet olaylarındaki önemli artış, kıt su kaynaklarının kontrolü ve bunlara erişim konusunda süregelen anlaşmazlıkları, suyun modern toplum için önemini, nüfus artışı ve aşırı iklim değişikliği nedeniyle su üzerinde artan baskıları ve özellikle Orta Doğu ve Ukrayna'da savaş ve şiddetin yaygın olduğu yerlerde su sistemlerine yönelik devam eden saldırıları yansıtıyor," dedi.

Gleick'in yalnızca bu bölgelerden bahsetse de, 2023 yılında dünyanın tüm büyük bölgelerinde su çatışmaları rapor edildi.

Orta Doğu, Güney Asya ve Sahra-altı Afrika'da su nedeniyle yaşanan şiddet olayları veri tabanını domine etmeye devam ederken, 2023'te küresel olarak tüm çatışma kategorilerinde artış görüldü.

REKLAM

Avrupa en az etkilenen bölgelerden biri olsa da - ve Rusya-Ukrayna savaşında su sistemlerine yapılan çok sayıda saldırıda 2022'ye kıyasla 2023'te hafif bir azalma görülse de - kıtanın sınırında devam eden çatışmalarda yine de suyla ilgili bir dizi şiddet olayı yaşandı.

Ocak 2023'ün sonlarında Ukrayna'nın Odessa şehri, Rusya'nın kentsel enerji ve su sistemlerine yönelik yaygın saldırılarının ardından geçici olarak susuz kaldı.

Rusya ayrıca, Şubat 2023'te Ukrayna'nın Zaporijya kenti yakınlarındaki Dnipro hidroelektrik santraline saldırdı. Ukraynalı liderler, Dnipro Nehri üzerindeki Kakhovka Barajı'nın 6 Haziran 2023'te düşman tarafından yıkıldığını iddia ederken, Rusya ise hala bu iddiaları reddediyor.

Rusya'nın kusurlu olup olmadığından bağımsız olarak, olay 50'den fazla kişinin ölümüne, büyük sellere, nehrin aşağısında ekolojik yıkıma ve şehirler, enerji santralleri ve sulama sistemleri için su arzının kesilmesine neden oldu.

REKLAM

2023'te Avrupa'da başka nerelerde su temelli çatışmalar yaşandı?

Batı Avrupa da su kaynakları ile bağlantılı şiddet olaylarına sahne oldu.

Mart 2023'ün sonlarında Fransa'nın batısındaki Sainte-Soline'de düzenlenen bir protestoda 200 kadar protestocu ve 50 polis memuru yaralandı.

Göstericiler, yetkilileri ekinleri sulamak için dev su "havzalarının" inşasını durdurmaya çağırmıştı. Göstericiler polise, aralarında el yapımı patlayıcıların da bulunduğu mermiler fırlatmış, polis de göstericilere göz yaşartıcı gaz, tazyikli su ve plastik mermilerle karşılık vermişti.

Ülkeler arası olaylar azınlıkta

Su temelli şiddet genellikle ülke sınırları içinde kalma eğiliminde. Örneğin, 2023 yılında Afrika'da çiftçiler ve çobanlar ile kentsel ve kırsal su kullanıcıları, dini gruplar ve aile klanları arasındaki ulus-altı çatışmalar, tüm olayların yüzde 62'sini oluştururken, iki veya daha fazla ülkenin dahil olduğu sınır aşan olayların oranı ise sadece yüzde 38.

REKLAM

Enstitü tarafından elde edilen diğer bulgular, su ve su altyapısına yönelik saldırıların 2023'teki olayların yarısını oluşturduğunu gösterdi. Ayrıca, suya erişim ve suyun kontrolü konusundaki anlaşmazlıkların tetiklediği şiddet olaylarının oranı yüzde 39 ve su yüzde 11 oranında bir savaş silahı olarak kullanıldı.

Peki, bu olaylardaki artışın arkasında ne var?

Pasifik Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Morgan Shimabuku, "Bu olaylardaki büyük artış, güvenli ve yeterli suya eşit erişimin sağlanması için çok az şey yapıldığına işaret etmekte ve savaş ve şiddetin sivil nüfus ve temel su altyapısı üzerinde yarattığı yıkımı vurgulamakta," diye açıkladı.

"Yeni güncellenen veriler ve analizler, iklim değişikliğinin dünyanın dört bir yanındaki çatışma bölgelerinde temiz suya erişimi daha az güvenilir hale getirdiğini ortaya koyuyor. Böylece zaten kırılgan olan siyasi durumlara eklenen risk artıyor."

REKLAM
Bir polis memuru, Fransa'nın batısındaki Sainte-Soline'deki protestolar sırasında telefonu ile fotoğraf çekiyor, Mart 2023.
Bir polis memuru, Fransa'nın batısındaki Sainte-Soline'deki protestolar sırasında telefonu ile fotoğraf çekiyor, Mart 2023.Jeremias Gonzalez/The AP

Su temelli şiddeti nasıl sona erdirebiliriz?

Pasifik Enstitüsü, belirli şiddet olaylarını ortaya koymanın yanı sıra, ilk etapta meydana gelme risklerini azaltmaya yardımcı olabilecek stratejileri belirlemeye ve anlamaya da odaklanıyor.

Gleick, "Suyla bağlantılı şiddet tehdidini azaltmak için acilen çalışmamız gerekiyor. Bunu yapmanın en iyi yolları; herkes için güvenli su ve sanitasyonu garanti eden daha esnek ve etkili su politikalarına geçmek, paylaşılan su kaynakları üzerindeki uluslararası anlaşmaları ve yasaları güçlendirmek ve uygulamak ve iklim değişikliğinin kötüleştirdiği aşırı kuraklık ve sellerin yarattığı artan tehditleri ele almak," ifadelerini kullandı.

"Çözümler mevcut ancak bugüne kadar yeterince uygulanmadı."

Gleick ve ekibi, suyla ilgili çatışmalardaki artışın çeşitli itici güçleri ve nedenleri olduğunu düşünüyor. Basitçe ifade etmek gerekirse, bu, sorunun ele alınmasının, su direncini artırmaya ve altta yatan nedenlerle doğrudan yüzleşmeye yönelik çok çeşitli yaklaşımlar ve stratejiler gerektirdiği anlamına geliyor.

REKLAM

Enstitü, kuraklık ve iklim değişikliğinin su konusunda gerginliklere yol açtığı yerlerde, suyun paydaşlar arasında daha adil bir şekilde dağıtılması ve paylaşılması için politikalar uygulanabileceğini öne sürüyor.

Ayrıca, hangi suyun kullanılabileceğini daha verimli bir şekilde belirlemek için teknolojinin kullanılabileceğini de öneriyorlar.

Enstitü, barajlar, boru hatları ve su arıtma tesisleri gibi sivil altyapıyı koruyan uluslararası savaş yasalarının uygulanmasının elzem olduğunu belirtiyor.

Bu yasalar etkin bir şekilde kullanıldığında, temel insan hakkı olan su hakkını koruyan temel korumaları sağlayabilir.

REKLAM

Toplumların suya erişimini silah haline getirmeye çalışan siber saldırı tehdidini azaltabilecek gelişmiş siber güvenlik uygulamalarıyla birlikte kullanıldığında, bu araçlar yakın gelecekte su temelli şiddetin sona ermesini sağlayabilir.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kuraklığın kavurduğu Kuzey Yunanistan ciddi bir su krizi ile karşı karşıya

Alman kasabasında, askeri üsse sabotaj ihtimali ardından su kirliliği uyarısı yapıldı

Araştırma: Mikroplastikler solunum yoluyla vücuda girebilir