İsviçre'nin en büyük siyasi partisi, yakın zamanda yapılan bir referandumun seçmenlerin radikal iklim hedefleri istemediğini gösterdiğini iddia ediyor.
İsviçre'nin en büyük siyasi partisi, ABD Başkan Donald Trump'ın göreve geldikten birkaç saat sonra ülkesini Paris Anlaşması'ndan çekmesini takip etmeyi istiyor.
ABD'nin anlaşmadan ayrılma sürecinin tamamlanması bir yıl sürecek ancak ayrılma kararı diğer siyasi liderleri de bir çıkış olasılığını gündeme getirme konusunda cesaretlendirdi.
Bu kapsamda iklim anlaşmalarını 'ütopik iklim hedefleri' olarak nitelendiren İsviçre Halk Partisi, ülkenin Paris Anlaşması'ndan çıkmasını istiyor. Ancak bu talep ne kadar gerçekçi ve İsviçre'nin gelecekteki iklim yükümlülükleri için ne anlama geliyor?
İsviçre Halk Partisi'nin çağrısı
9 Şubat'ta yapılan referandumda İsviçreli seçmenler bir 'çevresel sorumluluk girişimi'ni reddetti. Yüzde 60'tan fazlası 'hayır' oyu kullandı.
Sağcı İsviçre Halk Partisi bu girişimin İsviçre'yi 'Taş Devrine geri döndürmek' istediğini iddia ederek sonucu kutladı. Parti tarafından yapılan basın açıklamasında barınma, ısınma, yiyecek ve giyecek konularında kısıtlamaların gündeme geleceği belirtildi.
"Araba kullanmak imkansız hale gelecekti. Fiyatlar hızla yükselir, iş ve eğitim olanakları yok edilebilirdi. Yoksulluk normal haline gelirdi," diye eklendi.
Daha sonra parti, İsviçre'nin Paris Anlaşması'ndan çekilmesini talep etti. "Ütopik iklim hedefleri sadece yeni yasaklara ve İsviçre halkı için milyarlarca franklık ek maliyete yol açar," dendi.
Parti lideri Marcel Dettling, İsviçre devlet televizyonu RTS'ye verdiği röportajda hükümetin 'parlamentoya ya da İsviçre halkına sormadan bu anlaşmayı onayladığını' iddia etti.
"Hükümet bağımsız olarak bu anlaşmadan çekilmeye karar verebilir," diye ekledi.
İsviçre, Paris Anlaşması'ndan bu kadar kolay ayrılabilir mi?
İsviçre Federal Konseyi, Paris Anlaşması'nı 2017 yılında onayladı ve anlaşma aynı yılın başlarında parlamento tarafından kabul edildi.
Anlaşma daha sonra isteğe bağlı ya da ihtiyari referandum olarak bilinen bir uygulamaya tabi tutuldu. Bu, İsviçre vatandaşlarına 100 günlük bir süre zarfında karara itiraz etme fırsatı veriyor. Böyle bir itirazda bulunulmadığı için de kararın İsviçre halkı tarafından zımnen onaylandığı varsayılıyor.
Dettling'in yorumları ne olursa olsun, İsviçre'nin Paris Anlaşması'ndan çekilmesine yönelik bir girişimin federal bir kararname ile parlamento tarafından onaylanması gerekecek. Bu aynı zamanda bir referanduma ve dolayısıyla İsviçre halkının onayına tabi olacağı anlamına gelmekte.
Uluslararası Çevre Hukuku Merkezi'nin kıdemli avukatı ve İnsan Hakları ve İklim Kampanyası yöneticisi Sébastien Duyck, "Paris Anlaşması'ndan ayrılmak İsviçre'yi bilime dayalı iklim eylemlerini sürdürme konusundaki yasal yükümlülüklerinden muaf tutmaz; sadece ülkenin gelecekteki küresel iklim kararlarını şekillendirmedeki etkisini ortadan kaldırır," diye ekliyor.
"Diplomatik açıdan bu, kendi kalesine gol atmakla eşdeğer olacaktır."
İsviçreli seçmenler Paris Anlaşması'ndan çıkmak istiyor mu?
İsviçre'nin ikinci büyük partisi olan İsviçre Sosyal Demokrat Partisi, oylamanın ardından yaptığı açıklamada, girişimin 'mevcut iklim politikası zorlukları için yanlış çözüm' olduğunu söyledi.
Ancak parti son oylamaların iklim konusunda eylem ihtiyacının halk için hala bir öncelik olduğunu gösterdiğini de sözlerine ekledi.
İsviçre Halk Partisi üyesi olmasına rağmen partinin taleplerini reddeden Çevre Bakanı Albert Rösti'nin de paylaştığı bir duygu bu.
Referandum sonucunun ardından düzenlediği basın toplantısında, gazetecilere bu 'hayır'ın ''kesinlikle çevrenin korunmasına 'hayır' olmadığını" söyledi.
Rösti ayrıca Haziran 2023'te seçmenlerin yüzde 60 'ının İsviçre'nin yenilenebilir enerjiye geçişini hızlandırmayı ve 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı amaçlayan yeni bir iklim yasasını onayladığına dikkat çekti.
İsviçre haber sitesi Nau.ch'ye verdiği demeçte, partisinin eleştirilerine rağmen Paris Anlaşması'nı desteklediğini söyledi.
"Halk açıkça 2023 İklim ve İnovasyon Yasasını kabul etti. Böylece halk Paris'in iklim hedeflerine bağlı kalmayı taahhüt etti," dedi.
Duyck, "Bazı İsviçreli popülistler Donald Trump'ın Paris Anlaşması'ndan çıkma kararını desteklediklerini dile getirmiş olsalar da İsviçre halkının çoğunluğu 2023 referandumunda da teyit edildiği üzere iklim eylemlerinden yana olmaya devam ediyor," dedi.
Bu ulusal iklim planı, ülkenin sera gazı emisyonlarını 2035 yılına kadar en az yüzde 65 oranında azaltmasını taahhüt ediyor.
Başka hangi ülkeler Paris Anlaşmasından ayrılmak istiyor?
Şu ana kadar Paris Anlaşması'ndan ayrılma sürecini başlatan tek ülke ABD oldu. Ancak Avrupa dışında diğer dünya liderleri de ülkelerini çekmeyi gündeme getirdiler.
Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, Trump'ın ABD seçimlerini kazanmasından bu yana bu fikre sıcak bakıyor. Trump'ın zaferinden sonra Florida'daki Mar-a-Lago'da gördüğü ilk devlet başkanı olan Milei, daha önce uluslararası iklim çabalarını 'sosyalist bir yalan' olarak nitelendirmişti.
Endonezya da Trump'ın zaferinden bu yana Paris Anlaşması'ndan çıkmayı sorguluyor.
Ülkedeki iklim yetkilisi "Eğer ABD uluslararası anlaşmaya uymak istemiyorsa, Endonezya gibi bir ülke neden uysun?" diye sordu.