Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Argan yağına artan küresel talep ve kuraklık, Fas ormanlarını ve kadınların geçim kaynağını zorluyor

Fas'ın Essaouira kentindeki bir kooperatifte bir kadın yağ çıkarmak için argan fıstığı döküyor.
Fas'ın Essaouira kentindeki bir kooperatifte bir kadın yağ çıkarmak için argan fıstığı döküyor. ©  AP Photo/Mosa'ab Elshamy
© AP Photo/Mosa'ab Elshamy
By Sam Metz & AP
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Güzellik sektöründe giderek artan argan yağı kullanımının gizli maliyeti: Kuraklık, ormansızlaşma ve kaybolan gelenekler.

REKLAM

Fas’ın kırsal bölgelerinde yaşayan kadınlar için hayati bir geçim kaynağı olan argan yağı, dünya genelinde lüks kozmetik ürünlerinde kullanılmaya başlanmasının ardından giderek artan bir taleple karşı karşıya. Ancak bu popülerlik, hem argan ormanlarını hem de kadınların nesilden nesile aktardığı geleneksel üretim yöntemlerini tehdit ediyor.

Argan yağı, yerel pazarlarda uzun süredir satılan geleneksel bir ürünken, bugün küresel kozmetik devlerinin saç ve cilt bakım ürünlerinin vazgeçilmez bileşeni haline geldi. Nemlendirici ve onarıcı etkisiyle öne çıkan yağ, dünya genelinde "sıvı altın" olarak anılıyor.

Fas'ın güneybatısında, kadınlar taş değirmenlerin başında saatler süren emekle argan çekirdeklerini öğütüyor. Yaklaşık iki günlük çalışmanın sonunda bir kilogram yağ elde ediliyor ve bu da kadınlara sadece 2,60 Euro (yaklaşık 122 TL) kazandırıyor. Bu mütevazı gelir, kadınlara sınırlı ekonomik fırsatların bulunduğu bölgelerde ayakta kalma imkânı sunuyor.

Kooperatif çalışanı Fatma Mnir, “Burada doğduk, burada büyüdük. Bu gelenekler doğadan geliyor. Anne babamızdan, dedelerimizden miras aldık,” diyor.

Ancak uzmanlara göre, kontrolsüz şekilde artan talep, argan ağaçlarını ve çevresini ciddi şekilde zorluyor. Eskiden zorlu iklim koşullarına dirençli olduğu düşünülen argan ağaçları, hem kuraklık hem de aşırı toplamayla birlikte ciddi tehdit altında.

Argan meyvesini toplayan ve kooperatif işleten Hafida El Hantati, tehlikenin yalnızca doğayla sınırlı olmadığını belirtiyor.

El Hantati, “Buradaki mesele sadece ağaçlar değil. Bu bizim kültürümüz, kimliğimiz, hayatımız. Geleneklerimiz de tehdit altında,” diye konuşuyor.

Yetkililer ve çevre örgütleri, argan ormanlarının korunması ve kadınların emeğinin sürdürülebilir şekilde desteklenmesi için acil önlemler alınması gerektiği konusunda uyarıyor.

Sahil kasabası Essaouira'nın dışındaki Ajddigue kooperatifinde konuşan El Hantati, "Bu ağaca bakmalı ve onu korumalıyız çünkü onu kaybedersek bizi tanımlayan her şeyi ve şu anda sahip olduklarımızı da kaybederiz," dedi.

Zamanı tükenen bir orman

Yüzyıllar boyunca argan ağaçları, Atlas Dağları ile Atlas Okyanusu arasında yer alan kurak tepelerde yaşamı ayakta tuttu. İnsanlara ve hayvanlara besin sağladı, toprağı yerinde tuttu ve çölleşmenin yayılmasını engellemeye yardımcı oldu.

Dikenli yapısıyla bilinen bu ağaçlar, yıllık yağış miktarının 2,5 santimetreden az olduğu bölgelerde ve 50 dereceye varan sıcaklıklarda dahi hayatta kalabiliyor. Kuraklığa, 35 metre derinliğe kadar ulaşabilen kökleriyle direniyorlar.

Bölgeye özgü keçiler, ağaçlara tırmanıp meyvelerini yiyor, ardından tohumları farklı alanlara yayarak ormanın doğal yenilenme döngüsüne katkıda bulunuyor.

Fas'ın Essaouira kentinde argan ağaçlarından oluşan bir orman görülüyor.
Fas'ın Essaouira kentinde argan ağaçlarından oluşan bir orman görülüyor. AP Photo/Mosa'ab Elshamy

Faslılar yağı fındık ezmelerine karıştırır ve tajinlerin üzerine gezdirirler. E vitamini açısından zengin olan bu yağ kuru saçlara ve cilde sürülerek dolgunlaştırır, nemlendirir ve hasarı önler. Bazıları egzamayı yatıştırmak ya da su çiçeğini iyileştirmek için kullanıyor.

Ancak argan ormanları giderek seyrekleşiyor. Ağaçlar artık daha az meyve veriyor; susuzluktan dalları bükülüp buruşmuş durumda. Birçok bölgede argan ağaçlarının yerini narenciye ve domates tarlaları almış durumda—üstelik bu ürünlerin çoğu ihracat için yetiştiriliyor.

Geçmişte topluluklar ormanları birlikte yönetir, otlatma ve hasat için ortak kurallar koyardı. Ancak bu sistem artık çözülüyor. Hırsızlık vakaları sık sık rapor ediliyor.

Ormandaki problem ne?

Yüzyılın başında yaklaşık 14 bin kilometrekarelik bir alanı kaplayan argan ormanları, bugün itibarıyla yüzde 40 oranında küçüldü. Bilim insanları, argan ağaçlarının sanıldığı kadar dayanıklı olmadığını ve yok oluşlarının ciddi bir tehdit oluşturduğunu söylüyor.

Rabat’taki Muhammed V Üniversitesi’nde argan üzerine araştırmalar yapan kimyager Zoubida Charrouf, “Argan ağaçları, Sahra Çölü’nün yayılmasına karşı Fas’ın güneyini koruyan yeşil bir perde işlevi görüyordu. Bu ağaçların yavaş yavaş yok olması artık ekolojik bir felaket olarak değerlendiriliyor,” diyor.

İklim değişikliği, bu felaketin önemli bir parçası. Sıcaklıklar yükseldikçe mevsimler uyumsuz hale geliyor, meyve ve çiçekler her yıl daha erken açıyor. Bu da bitkilerin doğal döngüsünü bozuyor.

 Fas'ın Essaouira kentinde bir argan ağacına tırmanıp beslenen keçiler.
Fas'ın Essaouira kentinde bir argan ağacına tırmanıp beslenen keçiler. AP Photo/Mosa'ab Elshamy

Tohumları yaymakta yardımcı olan keçiler bile bu süreçte zararlı olabiliyor, özellikle fidanlar henüz olgunlaşmadan onları yediklerinde. Kurak bölgelerden göç eden çobanlar ve meyve toplayıcılar, geleneksel olarak belirli ailelere tahsis edilmiş arazilere girince aşırı otlatma daha da kötüleşmiş durumda.

Ormanlar ayrıca bölgenin varlıklı kesimi tarafından yetiştirilen deve sürülerinin tehdidiyle de karşı karşıya. Zoubida Charrouf’a göre, develer boyunlarını uzatıp ağaç dallarını bütün olarak koparıyor ve bu da geri dönülmez zararlara yol açıyor.

Sıvı altın ve boş cepler

Bugün Fas’ta yüzlerce kadın kooperatifinde kadınlar, argan yağını elde etmek için çekirdekleri soyuyor, kırıyor ve presliyor. Ancak bu emekle üretilen yağın büyük kısmı, aracıların elinden geçerek L’Oreal, Unilever ve Estee Lauder gibi dev kozmetik firmalarının ürünlerinde yer alıyor.

Ancak kooperatif çalışanları, kazançlarının çok düşük olduğunu, asıl kârın başka yerlere aktığını söylüyor. Kooperatifler, bu adaletsizliğin temel nedenlerinden birinin artan fiyat baskısı olduğunu belirtiyor.

Örneğin bir litre argan yağı bugün Fas’ta ortalama 600 dirheme (yaklaşık 2 bin 670 TL) satılıyor. Oysa 30 yıl önce bu fiyat sadece 25 dirhem (yaklaşık 111 TL) idi.

Yurt dışında satılan argan içeren ürünlerin fiyatı ise çok daha yüksek. Kozmetik şirketleri arganı, "piyasadaki en pahalı bitkisel yağ" olarak tanımlıyor.

Koronavirüs pandemisi küresel talebi ve fiyatları altüst etti ve birçok kooperatif kapandı. Kooperatif liderleri, kuraklığın her bir meyveden ne kadar yağ çıkarılabileceğini azalttığı gibi yeni rakiplerin de pazarı doldurduğunu söylüyor.

Fas'ın Essaouira kentinde argan yağı ve ürünleri üreten bir kooperatifte kadınlar argan cevizi kırıyor.
Fas'ın Essaouira kentinde argan yağı ve ürünleri üreten bir kooperatifte kadınlar argan cevizi kırıyor. AP Photo/Mosa'ab Elshamy

Kadınlara düzenli bir taban ücret ve aylık kâr payı sağlamak amacıyla kurulan argan kooperatifleri, son yıllarda artan taleple birlikte büyüse de, bu büyümeden yeterince pay alamadıklarını söylüyor. Fas Kadın Argan Kooperatifleri Birliği Başkanı Jamila Id Bourrous, çok az kadının ülkenin asgari aylık ücretinden fazla kazandığını belirtiyor.

Bourrous, “Asıl parayı kazananlar, son ürünü satanlar,” diyor.

Bazı işletmelere göre, büyük çok uluslu şirketler, pazar üzerindeki güçlerini kullanarak fiyatları belirliyor ve küçük üreticileri dışarıda bırakıyor.

Bu durumun tekel oluşumu anlamına gelebileceğine dikkat çeken Ageourde Kooperatifi’nin ortaklarından Khadija Saye, “Yoksulun tek geçim kaynağı olan şeyde onlarla rekabet etmeyin. Eğer onların modelini alıp sadece paranız olduğu için daha iyi yapıyorsanız, bu rekabet değil, yerinden etmektir,” diye konuşuyor.

Yerel kooperatiflerin verilerine göre, Olvea adlı bir şirket ihracat pazarının yüzde 70’ini elinde tutuyor. Kooperatifler, bu şirketin küresel markaların büyük siparişlerini karşılama kapasitesinin rakiplerinin çok önünde olduğunu söylüyor.

Şirketten yorum talep eden medya kuruluşlarına ise henüz yanıt verilmedi.

Sınırlı çözümlerle artan zorluklar

Atlas Okyanusu’na bakan bir tepede, bir devlet su tankeri ağaç sıralarının arasından geçerek, yeni filizlenmeye başlayan fidanlara su püskürtmek için duraksıyor.

Bu ağaçlar, Fas hükümetinin 2018 yılında başlattığı bir projenin parçası.

Proje kapsamında, ormanlara komşu özel arazilere 100 kilometrekarelik alan üzerine argan ağaçları dikildi. Su tasarrufu sağlamak ve toprağın verimliliğini artırmak amacıyla, argan ağaçları ile kapari bitkileri sıra sıra dönüşümlü dikildi — bu yönteme intercropping (birlikte ekim) adı veriliyor.

Amaç, orman örtüsünü genişletmek ve argan ağacının doğru yönetildiği takdirde sürdürülebilir bir gelir kaynağı olabileceğini göstermek. Yetkililer bu sayede, fazla sömürülmüş ortak araziler üzerindeki baskının azalacağını ve çiftçilerin yeniden toprağa yatırım yapmaya ikna edileceğini umuyor.

Bu ağaçların bu yıl ürün vermesi bekleniyordu, ancak yaşanan kuraklık nedeniyle henüz meyve vermediler.

Fas'ın Essaouira kentinde, yerel yönetimden bir işçi, kuraklık ve ormansızlaşmayla mücadeleye yardımcı olmak için yeni dikilen argan ağaçlarını suluyor.
Fas'ın Essaouira kentinde, yerel yönetimden bir işçi, kuraklık ve ormansızlaşmayla mücadeleye yardımcı olmak için yeni dikilen argan ağaçlarını suluyor. AP Photo/Mosa'ab Elshamy

Bir diğer sorun ise tedarik zinciri.

Birlik başkanı Id Bourrous, “Köydeki kadın ile son alıcı arasında dört aracı var. Her biri kendi payını alıyor. Kooperatiflerin ürünleri depolayacak gücü yok, bu yüzden peşin ödeme yapanlara ucuza satmak zorunda kalıyorlar,” diyor.

Hükümet, üreticilerin ürünlerini daha uzun süre ellerinde tutarak daha iyi fiyatlarla pazarlık yapabilmesi için depolama merkezleri kurmayı denedi. Ancak kooperatifler, şimdiye kadar bu sistemin etkili olmadığını belirtiyor. Erişim engellerinin azaltıldığı yeni bir sistemin 2026’da devreye girmesi bekleniyor.

Tüm bu sorunlara rağmen, bu sektörde hâlâ ciddi bir kazanç potansiyeli var.

Fas'ın Essaouira kentinde argan yağı ve ürünleri üreten bir kooperatifte bir kadın argan cevizi kırıyor.
Fas'ın Essaouira kentinde argan yağı ve ürünleri üreten bir kooperatifte bir kadın argan cevizi kırıyor. AP Photo/Mosa'ab Elshamy

Hasat mevsiminde kadınlar, yere düşen meyveleri toplamak için çuvallarla ormana giriyor. Ancak El Hantati’ye göre, bir zamanlar canlılıkla dolup taşan o gür ormanlar artık sessizleşmiş durumda. Sadece rüzgârın sesi ve meyve arayan keçilerin dallara tırmanırken çıkardığı gıcırtılar duyuluyor.

El Hantati, “Gençken sabahın ilk ışıklarıyla yiyeceklerimizi alır, ormana giderdik. Bütün günü meyve toplayarak geçirirdik. Ağaçlar yıl boyunca yemyeşildi,” diyor.

Bir an durup geleceğe dair endişelerini dile getiriyor. Çünkü yeni nesiller artık büyük şehirlerde eğitim ve iş fırsatlarının peşinden gidiyor.

El Hantati, “Ben, geleneklerle büyüyen son kuşağım. Düğünler, doğumlar, yağı nasıl yaptığımız. Hepsi yavaş yavaş yok oluyor,” diye konuşuyor.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Sırbistan’da kuraklık binlerce hayvanı susuz bıraktı: Su tankerleri yardım için dağlarda

İtalya'da zeytinyağı üretimi aşırı sıcak ve kuraklıktan zarar görüyor

'Sessiz katil': Araştırmaya göre, iklim değişikliği bu yaz Avrupa'da 16.500 can aldı