Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Fosil yakıttan çıkış çağrılarına rağmen COP30 taslağında fosil yakıt vurgusu metinden çıkarıldı

19 Ocak 2012 tarihli bu uzun pozlamalı arşiv fotoğrafında, Kansas’taki La Cygne’deki La Cygne Generating Station kömürlü termik santralinin bacalarından duman yükseliyor.
19 Ocak 2012 tarihli bu arşiv fotoğrafında, La Cygne, Kansas'taki La Cygne Üretim İstasyonu kömürle çalışan santralin bacalarından duman yükseliyor. Fotoğraf uzun pozlu. ©  Copyright 2012 The Associated Press. All rights reserved. This material may not be published, broadcast, rewritten or redistributed.
© Copyright 2012 The Associated Press. All rights reserved. This material may not be published, broadcast, rewritten or redistributed.
By Liam Gilliver
Yayınlanma Tarihi Son güncelleme
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

Uzmanlar, fosil yakıtlara hiç yer vermemesi nedeniyle COP30 taslak metnini 'utanç verici derecede zayıf' nitelendirmesi yaparak sert şekilde eleştirdi.

Fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkılmasına yönelik bir yol haritası oluşturulma ihtimali, desteğin “artmasına” rağmen hâlâ belirsiz.

COP30 müzakerelerinin sonuç metnine ilişkin yeni bir taslak bugün (21 Kasım) yayımlandı ancak fosil yakıtlara dair tüm ifadeler metinden çıkarıldı.

Önerilen anlaşma, küresel sıcaklık artışının 1,5°C eşiğini aşmasını engellemek için neredeyse hiçbir şey yapmadığı gerekçesiyle uzmanlardan ve çevre örgütlerinden sert eleştiriler aldı. Bazı uzmanlar, metnin bu hâliyle “boş sayfadan farksız” olduğunu söylüyor.

Fosil yakıtların sona erdirilmesi için bir yol haritası

Fosil yakıt üretiminden uzaklaşma konusu başlangıçta COP30’un resmî gündeminde yer almıyordu ancak siyasi ivmenin artmasıyla bu mesele bir anda tartışmanın odak noktası hâline geldi.

Ülkelerden istenen şey aslında fosil yakıtların aşamalı olarak terk edilmesine yönelik bir yol haritası bile değil; daha çok bir yol haritasına yol haritası niteliğinde. Bu da her ülkenin kendi hedeflerini belirlemesi anlamına gelebilir ve bağlayıcı hiçbir somut önlem içermeyebilir.

Dubai’deki COP28’de yaklaşık 200 ülkenin 2050’ye kadar net sıfıra ulaşmak için enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan “adil, düzenli ve eşitlikçi bir biçimde uzaklaşma” konusunda anlaşmasının ardından, konuya dair ilerleme gerilemiş durumda.

Bu hafta başında (18 Kasım) 20’den fazla ülkenin bakanları düzenledikleri basın toplantısında, nihai anlaşmada fosil yakıtların aşamalı olarak terk edilmesine yönelik bir yol haritası oluşturma taahhüdünün açıkça yer alması çağrısında bulundu.

O günden bu yana Birleşik Krallık, Almanya ve Hollanda’nın yanı sıra Kolombiya ve Kenya gibi gelişmekte olan ülkeler de dâhil olmak üzere 80’den fazla ülke, böyle bir yol haritasını destekledi.

19 Kasım’da Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva da konuyu gündeme taşıdı ve dünyanın sera gazı emisyonlarını azaltması gerektiğini vurguladı.

“Fosil yakıtsız nasıl yaşayacağımızı düşünmeye başlamalıyız,” diye ekledi.

Başkanın, müzakerelerin son gününde bir anlaşma sağlanamazsa fosil yakıtlardan çıkış planını G20 zirvesine taşıyacağı geniş biçimde bildirildi. COP30’un bir salonunda dün (20 Kasım) çıkan yangın da bazı kritik toplantıları geciktirdi.

Zirvenin bugün yerel saatle 18.00’de sona ermesi planlanırken hâlâ nihai bir anlaşma işareti olmaması, COP30’un uzatmalara kalacağı beklentisini güçlendiriyor.

COP30 taslak metni bize ne anlatıyor?

BM iklim zirvesinde taslak anlaşmalar, nihai metne ulaşmadan önce genellikle çok sayıda revizyondan geçiyor; çünkü anlaşmanın kabul edilmesi için müzakerelere katılan neredeyse 200 ülkenin tamamının onayı gerekiyor.

Taslak anlaşmanın önceki versiyonunda, fosil yakıtlardan çıkışa yönelik bir anlaşmaya varmak için üç olası yol yer alıyordu. Ancak petrol üreten ülkelerin karşı çıkması sonucu bu seçeneklerin tamamı metinden çıkarıldı.

Başkanlık tarafından sunulan yeni öneri, “iklim değişikliğinin acil tehdidine karşı etkili ve kademeli bir yanıt verilmesi ihtiyacının” kabul edilmesini talep ediyor.

Metin, küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlama çabaları ile “düşük sera gazı emisyonları ve iklim dirençli kalkınma” arasındaki doğal bağlantıya vurgu yapıyor; ancak bu hedefi fosil yakıtlarla ilişkilendirmiyor.

Taslak ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin daha temiz iklim politikalarına geçişte karşılaştığı engelleri de kabul ediyor. Bu engeller arasında mali ve teknik yetersizliklerin yanı sıra sınırlı kurumsal kapasite de bulunuyor.

Taslak metin, ülkelerin iklim değişikliğine uyum sağlamasına yardımcı olacak finansmanın 2025 seviyesine kıyasla 2030’a kadar üç katına çıkarılması çağrılarına da yer veriyor.

Petrol zengini Suudi Arabistan gibi ülkelerin, fosil yakıtlardan çıkış yol haritasının oluşturulmasında en büyük engeller arasında yer aldığı geniş biçimde bildiriliyor.

“Zayıf” olarak nitelenen taslak metin, şimdiden onlarca ülkenin önleyici nitelikte bir mektup imzalamasına yol açtı. Bu mektupta, fosil yakıtlardan uzaklaşmanın önemine değinilmemesinin kabul edilemez olduğu vurgulanıyor.

Belem Deklarasyonu

Kolombiya, Belem Deklarasyonu ile fosil yakıtların aşamalı olarak terk edilmesine yönelik gerçek eylem çağrısı etrafında ülkeleri birleştirerek tarihe geçti.

Bugün itibarıyla 24 ülkenin desteklediği deklarasyon, gelecek yıl Nisan ayında Kolombiya’nın Santa Marta kentinde düzenlenecek bir konferansta sunulacak.

Analistler, bu girişimin, yüksek hedefli ülkelerin fosil yakıtsız bir dünya için adım attığını; buna karşılık “petro-devletlerin” aynı kararlılığı göstermediğini ortaya koyan önemli bir siyasi işaret olduğunu söylüyor.

Uluslararası Çevre Hukuku Merkezi’nin (CIEL) kıdemli avukatı Johanna Gusman, “Belém Deklarasyonu, COP30’da sorunu açıkça adlandıran en net siyasi mesajdır: fosil yakıtlar. Bu, yüksek hedefli bir liderlik işaretidir ve bilimsel ve hukuki açıdan 1,5°C ile uyumlu, tam, adil, finanse edilmiş bir çıkış yolunu çizen ülkelere destek olmalıyız. Çözümler zamanı tam da şimdi; Uluslararası Adalet Divanı’nın Danışma Görüşü de bunu teyit ediyor,” dedi.

CIEL İklim ve Enerji Programı Direktörü Nikki Reisch, Belem Deklarasyonu’nu bir “dönüm noktası” olarak nitelendirerek bunun UNFCCC dışında iyi niyetli işbirliği gerektirdiğini belirtti.

Reisch, “Dünyayı rehin almasına izin verilen bir avuç ülkeyi bekleyecek vaktimiz yok; ya da kirleticileri rahatsız ettiği için gerçeğin metinden çıkarılmasını,” dedi.

Reisch sözlerini şöyle sürdürdü:

“Uluslararası Adalet Divanı’nın iklim kararı çok açık: Ülkeler fosil yakıt üretimini ve kullanımını azaltmaz, yeni ruhsatları durdurmaz ve sübvansiyonları kaldırmazsa hukuki sonuçlarla karşılaşacaklar. Dünya ise daha fazla iklim yıkımı ve zarar görecek.”

Metin ‘utanç verici derecede zayıf’

Oil Change International’dan Bronwen Tucker, çok sayıda ülkenin desteğine rağmen zengin ülkelerin fosil yakıtlardan uzaklaşmanın anahtarı olan borçsuz ve adil koşullarda kamu finansmanı sağlamayı hâlâ reddettiğini söylüyor.

Kuruluşun bir sözcüsü, “Buraya adalet ve eşitlik için bir COP30 paketi elde etmeye geldik” dedi.

“Başkanlık, fosil yakıtlardan hiç bahsetmeyen, zengin ülkelerin finansman yükümlülüklerine yönelik hesap verebilirlik sağlamayan ve uyuma dair yalnızca belirsiz vaatler içeren utanç verici derecede zayıf bir metin sundu.”

Küresel Yenilenebilir Enerji İttifakı (GRA) CEO’su Bruce Douglas, ülkelerin COP30’da fosil yakıtlardan çıkışa yönelik bir yol haritası üzerinde anlaşamaması hâlinde “boşa giden bir fırsatı ıskalamış olacaklarını” söyledi.

“Belém Deklarasyonu’nu imzalayan 80’den fazla ülkenin çağrısını yineliyoruz: Dünya, geçişin hızlı, adil ve kontrollü olmasını sağlayacak pragmatik bir yol haritasına acilen ihtiyaç duyuyor.”

Douglas şöyle devam etti:

“Fosil yakıtların aşamalı olarak terk edilmesi zaten ekonomik açıdan mantıklı; özel sektör bunun öncülüğünü yapıyor. Yenilenebilir enerji yatırımları, fosil yakıt yatırımlarını ikiye katlamış durumda.”

“Artık hükümetlerin politika ve finansmanı uyumlu hâle getirmesi, yenilenebilir enerji hedeflerini ulusal planlara yerleştirmesi ve özel sektörü temiz büyümeyi güvence altına almak için yatırım yapmaya teşvik etmesi gerekiyor.”

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Danimarka: Sera gazı emisyonlarını yüzde 85 azaltma hedefiyle iklimde en iddialı ülke

Kutup ayıları iklim değişikliğine nasıl uyum sağlıyor?

Küresel eğilim değişti: Emisyon azaltıp ekonomik olarak büyüyen ülke sayısı arttı