Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Okyanuslar için kritik eşik: 2026’da neler değişecek?

Şili kıyıları açıklarındaki Salas y Gómez sırtı.
Şili açıklarındaki Salas y Gómez sırtı. ©  ©OCEANA_Eduardo Sorensen
© ©OCEANA_Eduardo Sorensen
By Jeremy Wilks
Yayınlanma Tarihi Son güncelleme
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

2025’te Fransa’nın Nice kentinde düzenlenen BM Okyanus Konferansı’na 64 devlet başkanı katılmıştı. 2026’da da okyanuslar küresel gündemde üst sıralarda olacak.

2025, okyanus yönetiminde büyük dönüşümlerin yaşandığı bir yıl olurken, 2026 bu vaatlerin gerçeğe dönüşeceği kritik eşik olarak görülüyor. Euronews, mavi gezegenimizi bekleyen gelişmeleri mercek altına aldı.

17 Ocak 2026 itibarıyla, bugüne dek büyük ölçüde sahipsiz kalan açık denizler hukuki statü kazanacak. Kamuoyunda “Açık Denizler Anlaşması” olarak bilinen ve teknik adı BBNJ olan düzenleme yürürlüğe girecek.

Bu anlaşma, yıllardır yasadışı balıkçılığın, insan hakları ihlallerinin ve çevresel yıkımın yaşandığı, ancak uluslararası hukukun ulaşamadığı bölgelerde yeni bir dönem başlatmayı hedefliyor.

Oceano Azul Vakfı CEO’su Tiago Pitta e Cunha, anlaşmayı 'medeniyet adına atılmış bir adım' olarak tanımlıyor. “Gezegenimizin en büyük bölümünü koruma altına alıyoruz,” diyor.

Dünya okyanuslarının üçte ikisinden fazlasını oluşturan açık denizler bugüne kadar parçalı bir yönetim anlayışıyla idare ediliyordu. Yeni anlaşma; deniz koruma alanlarının oluşturulması, genetik kaynaklardan elde edilen faydaların paylaşılması, çevresel etki değerlendirmeleri ve gelişmekte olan ülkelere teknik destek sağlanmasını mümkün kılıyor.

2026’yı kritik kılan bir diğer unsur ise yıl içinde yapılması planlanan ilk “Okyanus COP” toplantısı. Bu zirvede anlaşmanın hayata geçirilmesini sağlayacak kurumlar oluşturulacak.

Pew Vakfı’ndan Liz Karan’a göre bu teknik detaylar uzun vadede belirleyici olacak: “Heyecan verici görünmeyebilir ama doğru kurumları kurmak, onlarca yıl sürecek koruma politikalarının temelini oluşturur.”

Avrupa Komisyonu da anlaşmanın uygulanması için harekete geçti. Komisyon, BBNJ’nin AB genelinde eşit biçimde uygulanmasını hedefleyen bir taslak hazırladı. Avrupa Parlamentosu bu taslağı Kasım 2025’te kabul etti, şu anda Konsey’de görüşülüyor.

Avrupalı tüketiciler ne kazanacak?

Oceana Europe’tan Vanya Vulperhorst’a göre anlaşma, sürdürülebilir balıkçılığı doğrudan etkileyecek. “Açık denizlerde yoğun trol faaliyetleri var. Bu alanların korunması, Avrupa’da daha sürdürülebilir deniz ürünleri tüketilmesini sağlar,” diyor.

Şili kıyılarındaki Salas y Gómez ve Nazca Sırtları’na yapılan bir keşif gezisinden fotoğraf.
Şili kıyılarındaki Salas y Gómez ve Nazca Sırtları’na yapılan bir keşif gezisinden fotoğraf. Eduardo Sorensen/OCEANA

Ancak denetim konusu hâlâ tartışmalı. Pitta e Cunha’ya göre uluslararası hukukun bir polisi yok, fakat uydu teknolojileri sayesinde artık ihlaller teşhir edilebiliyor.

Yine de birçok deniz koruma alanının kâğıt üzerinde kaldığına dikkat çekiliyor. Vulperhorst, Avrupa’nın önce kendi sularında gerçek koruma sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Derin deniz madenciliği: Duracak mı, hızlanacak mı?

2026’da en sert tartışmalardan biri de derin deniz madenciliği olacak. Şu ana kadar 40’tan fazla ülke bu faaliyete karşı çıktı. Fransa tamamen yasaklarken, Almanya ve İspanya ihtiyatlı bir moratoryum uyguluyor.

Çevreciler, derin denizlerde yapılacak madenciliğin ekosistemleri geri dönülmez biçimde tahrip edeceğini savunuyor. Pitta e Cunha bu konuda net: “Bu, insanlığın yapabileceği en büyük sorumsuzluk.”

ABD Başkanı Donald Trump ise farklı düşünüyor. Nisan 2025’te imzaladığı kararnameyle deniz tabanı madenciliğinin hızlandırılmasını istedi.

Avrupa Komisyonu ise bilimsel belirsizlikler giderilene kadar bu faaliyetin yasaklanması gerektiğini savunuyor. Konu, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) kapsamında tartışılıyor. Ancak ABD bu sözleşmeye taraf değil; bu da hukuki bir gerilim yaratıyor.

Derin deniz mercanları.
Derin deniz mercanları. Deep Sea Imagery via Schmidt Ocean Institute

Derin denizlerde bulunan minerallerin geri dönüşümle ya da kara madenciliğiyle elde edilebileceği, hatta yeni teknolojilerle ikame edilebileceği görüşü de giderek güçleniyor. Birçok büyük şirket şimdiden derin deniz madenciliğinden uzak duracağını açıkladı.

2026’daki zirveler ne vaat ediyor?

2025’te Fransa’nın Nice kentinde düzenlenen BM Okyanus Konferansı’na 64 devlet başkanı katılmıştı. 2026’da da okyanuslar küresel gündemde üst sıralarda olacak.

16 Haziran 2026’da Kenya’da yapılacak “Our Ocean” konferansında iklim değişikliği, deniz seviyesinin yükselmesi ve kıyı topluluklarının geleceği ele alınacak.

Avrupa’da ise gözler AB Okyanus Paktı’nda olacak. 2027’de yürürlüğe girmesi planlanan Okyanus Yasası, denizlerin yüzde 30’unun korunmasını, bunun yüzde 10’unun ise sıkı koruma altına alınmasını öngörüyor. Ayrıca 12–15 metrelik balıkçı tekneleri için izleme cihazları zorunlu hale gelecek.

Tüm bu başlıklar, 2–6 Mart 2026’da Brüksel’de düzenlenecek Avrupa Okyanus Günleri ve 17–20 Kasım’da Brugge’de yapılacak Dünya Deniz Biyoçeşitliliği Konferansı’nda masaya yatırılacak.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Denizlerde gizli kriz: Isınan okyanuslar karbon döngüsünü bozuyor

Okyanusun dibindeki gizemli halkalar, 'zehirli sırrı' açığa çıkardı

Denizlerde sıcaklık alarmı: Okyanuslarda geri dönüşsüz noktaya mı gelindi?