Seattle'daki Popüler Kültür Müzesi, Kurt Cobain'in intiharını "kendisini hayatta tutmayı bıraktı" olarak nitelendiren Nirvana sergisi nedeniyle sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutuldu.
REKLAMSeattle'daki Popüler Kültür Müzesi, Kurt Cobain'in intiharını TikTok menşeli bir kelimeyle anlatan bir Nirvana sergisi nedeniyle eleştirilere maruz kalıyor.
"Un-alived" ("kendini yaşatmayı bıraktı") terimi TikTok'ta, kullanıcıları "intihar" gibi kelimelerden dolayı yasaklayan algoritmaların sansürünü aşmak için ortaya çıktı.
Sergide de, Cobain'in 4 Nisan 1994'de intihar ederek hayatını kaybettiği değil, "27 yaşında kendini yaşatmayı bıraktı" ibaresine yer veriliyor.
Bir başka metin ise bu terimin kullanımı şöyle açıklanıyor: "Popüler kültürün dinamik doğasının ve dil ile sosyal söylemi şekillendirmedeki rolünün farkındayız."
"Dijital çağda sosyal medya, çevrimiçi toplulukların özellikle ruh sağlığı gibi hassas konuları etkiliyor. İntihar ya da cinayet sonucu ölümü tanımlamak için internette ortaya çıkan 'un-alive' terimi buna bir örnektir. Sosyal medya platformlarındaki kullanıcılar, ruh sağlığı ve müstehcen konularla ilgili içeriği sansürleyen algoritmalardan etkilenmemek için bu terimi yarattı. 'Un-alive' özellikle gençler arasında depresyon, anksiyete ve intihar gibi konuları ele alan yapıcı tartışmalara yol açtı."
Açıklama, "Bu sergide de küratör, ruh sağlığı sorunları nedeniyle trajik bir şekilde hayatını kaybedenlere bir saygı göstergesi olarak 'unalive' terimini kullanmayı tercih etti. Bu dile farkındalık getirerek, anlamlı bir diyaloğu teşvik etmeyi ve toplumumuzda ruh sağlığı ve dilin karmaşıklığı hakkında farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz," diye devam etti.
Bu durum sosyal medyada durumun tam aksine eleştirilere yol açtı.
Sosyal medyada ayrıca ruh sağlığı hakkında konuşurken uygun ve saygılı bir dil kullanmanın önemli olduğu vurgulandı. "İntihar etmek" ifadesinin, olumsuz çağrışımlara sahip olduğu ve birinin hayatına son vermeyi suç işlemek gibi bir anlam taşıyormuş gibi görünebileceği, "kendini yaşatmayı bırakmak" ifadesinin yanlış bir ifade gibi hissedilebileceği de belirtildi.
Sosyal medyada bir çok kişi George Orwell'in "1984" adlı distopik romanında herkesin konuşmak zorunda olduğu "Yenisöylem" ("Newspeak") diline atıf yaptı.
Romanda "Yenisöylem", eleştirel düşünceyi sınırlandırmayı amaçlayan basitleştirilmiş, hükümet tarafından yönlendirilen bir dildir. Dil, zıt anlamlı sözcüklerden oluşur ve geniş bir sözcük dağarcığı geliştirmek yerine sözcüklerin başına "un" önekinin eklenmesini içerir.
Bir X kullanıcısı "George Orwell 1984'te bizi uyarmıştı," dedi.
Bir başka kullanıcı ise "1984'teki Yenisöylem'in gerçek bir şey haline gelmesine neden olanın hükümet değil de Youtube ve sosyal medya olduğu o an," yorumunu yaptı.
Tüm bu tartışmalardan sonra müze, yazıyı "intihar etti" olarak değiştirdiği bir resmi sosyal medya üzerinden paylaştı.