Büyük dil modellerindeki dil önyargılarıyla ilgili endişeler, Japonya ve AB arasında işbirliği çağrısına yol açtı.
Euronews’e konuşan üst düzey bir Japon hükümet yetkilisi, Japonya’nın İngilizce ve Çince’ye dayanmayan yapay zeka modelleri geliştirmek amacıyla Avrupa Birliği (AB) ile işbirliği yapmak istediğini belirtti.
Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’nın (Ministry of Economy, Trade and Industry - METI) BT Endüstrileri Bölümü Müdür Yardımcısı Motoki Kurita, yapay zeka gelişiminin Japonya-AB işbirliği için önemli bir alan olduğunu vurguladı.
"Üretken yapay zeka modellerinin ağırlıklı olarak İngilizce ve Çince dil modellerine odaklandığını düşünüyoruz. Bu nedenle, İngilizce ve Çince dışındaki yapay zeka sistemleri konusunda AB ile birlikte çalışabileceğimize inanıyoruz. Veri paylaşımı yoluyla bu işbirliğini İngilizce ve Çince konuşulmayan diğer bölgelere yayabiliriz," dedi.
Kurita, mevcut yapay zeka modellerinin çoğunun, özellikle ChatGPT gibi sistemlerin, açık algoritmalara dayanmadığını belirterek şunları ekledi: "Bu durum, aldığımız yanıtların nasıl üretildiğini tam olarak bilmediğimiz bir modele bağımlı olmamıza yol açabilir. Dil engelleri de bu noktada önemli bir rol oynuyor."
Üretken yapay zeka modelleri, teorik olarak dil açısından tarafsız olsa da çoğunlukla İngilizce ve Çince geliştiriciler tarafından oluşturuldukları için belirli dilsel önyargılar taşıyabiliyor.
AB’nin Yapay Zeka Yasası’na (AI Act) sahip olmasına karşın, Japonya’nın henüz yapay zekaya özel bir yasal çerçevesi bulunmuyor. Ancak METI ve Japonya İçişleri ve İletişim Bakanlığı (Ministry of Internal Affairs and Communications - MIC), iş dünyası için bir yapay zeka kılavuzu üzerinde çalışıyor.
"ABD ile işbirliği yapıyoruz, rehberlerimizi karşılaştırarak olası çakışmaları değerlendiriyoruz ve sonuçları kamuoyuna açıklayacağız," diyen Kurita, yapay zeka düzenlemelerinin küresel ölçekte birlikte çalışabilir olması gerektiğini çünkü bu teknolojinin sınırları aşarak faaliyet gösterdiğini vurguladı.
Son olarak Kurita, "AB’den öğrenebileceğimiz çok şey olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, bu girişimi AB de dahil olmak üzere diğer ülkelerle genişletmek bir seçenek olabilir," dedi.