İspanya’nın Galiçya ve Bask özerk bölgelerinde düzenlenen yerel seçimler kafalardaki soru işaretlerini gidermeye yetmedi. Sonuçların tam olarak nasıl yorumlanacağına kimse karar veremiyor. Yerel seçimler hem İspanya hem de Avrupa Birliği için bir sınav olarak görülüyor.
Kemer sıkma politikaları ve ekonomik durgunluktan dolayı krizdeki halk ne kazananlara sevinebiliyor ne de kaybedenlere üzülebiliyor.
Galiçya’da sandıktan ilk sırada çıkan Mariano Rajoy hükümeti halkın desteğini arkasına almış gibi görünüyor. Bu bölgede doğmuş olan Rajoy, Galiçya’yı bir kale olarak görüyor. Halk Partisi bölgede yıllardır seçim kaybetmiyor. Oysa bu seçimlerde parti ilk defa oy oranlarında düşüş yaşadı. Ama bu düşüş sonuçlara yansımadı. Zira yerel hükümette Halkçı Parti sandalye sayısını artırdı. Bununla birlikte uzmanlar alınan başarının aynı zamanda Sosyalist Parti’ye verilen bir cezanın sonucu olduğunun altını çiziyor.
Bask Bölgesi’nde ise terörizm sona ermiş de olsa ayrılıkçı fikirler eskisinden çok daha kuvvetli. Milliyetçi Bask Partisi (PNV) oy kaybına uğrasa da sandıktan ilk sırada çıktı. Milliyetçiler oyların yaklaşık yüzde 60’ını elde etti. Bu başarıya 1990’dan beri Bask bölgesi’nde ulaşamamışlardı.
İspanya’nın en zengini Katalunya ise ayrılıkçı fikirlerin tavan yaptığı bir bölge. Katalunyalılar 25 Kasım’da sandık başına gidecek. Sandıktan çıkacak sonucu tahmin etmekse zor değil. Zira geçtiğimiz eylülde yaklaşık bir milyon kişi bölgenin
tam bağımsızlığı için yürümüştü. Krizdeki İspanya’da yaşanacak bir bölünmenin Avrupa Birliği’ne olası etkilerini ise şimdilik kimse öğrenmek istemiyor.
Vicenç Batalla. euronews
“İspanya’nın Bask ve Galiçya özerk bölgelerinde düzenlenecek yerel seçimleri konuşmak üzere El Pais gazetesi yazarı ve politika uzmanı Josep Ramoneda’ya bağlanıyoruz. Merhaba Josep. Kamuoyu yoklamaları öngörülerinde yanılmadı. Halk Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Mariano Rajoy Galiçya’da sandıktan ilk sırada çıktı. Bask Bölgesi’nde ise Milliyetçiler rekor bir oy oranı elde ederek ezici bir üstünlük sağladı. Bunun nedeninde iki bölgenin farklı yapıları mı bulunuyor?”
Josep Ramoneda:
“Evet, kesinlikle. İki farklı bölgede de eskiden beri kazananlar yine başarılı oldu. Uzun yıllar Halk Partisi Galiçya’yı sadece iki seçim dönemi dışında aralıksız yönetti. Milliyetçi Bask Partisi de sadece 3 yıllığına Bask Bölgesi’ni Sosyalistlere bıraktı. Bunun dışında yönetim hep ellerindeydi. Sonuç olarak yine aynı isimler kazandı. Galiçya’da Halk Partisi oy oranında düşüş yaşasa da meclisteki sandalye sayısını artırdı. Rajoy zaman kazandı. Bu başarıda Rajoy’un kişisel bir rolü olmadı. Başarının asıl sebebi Sosyalist Parti’nin hem Bask Bölgesi’nde hem de Galiçya’da hezimete uğramasıydı. Sosyalistler 2010’dan beri oy kaybetmeye devam ediyor.”
euronews:
“Bask Bölgesi’nde ETA’nın silah bırakması, solcu Milliyetçilerin (abetzale) seçimlere katılmasını ve sandıktan ikinci sırada çıkmasını sağladı. Bir bağımsızlık süreci başlatma sırası Bask Bölgesi’ne gelmiş olabilir mi?”
Josep Ramoneda:
“Şu anda Bask Bölgesi’nde çok daha gerçekçi bir harita ile karşı karşıyayız. Yani dışlanan hiç kimse yok. Seçimleri engelleyen bir şiddet söz konusu değil. Yani nerede olduğumuzu şu anda daha net görüyoruz. Seçimlerin şiddetin hemen sonrasında yaşanması hem acı verici hem de mantık dışı. Ayrıca Bask Bölgesi’ni yöneten Sosyalistlerin ve iktidardaki Sosyalist Zapatero hükümetinin şiddetin sona erdiği dönemde görevde olması da mantıksız. İkisi de bu hikayeden zararla
çıktı. Buna karşılık Bağımsızlıkçı solcular (Bildu) şiddetin sona ermesinden faydalanan taraf oldu. Bence bundan böyle Bildu için işler daha karmaşık bir hal alacak. Bölgeyi yönetmesi gerekecek ve bu kolay olmayacak. Ellerindeki belediyelerde kendilerine olan desteğin şimdiden azaldığını gördük. Şu anda Milliyetçi Bask Partisi (PNV), milliyetçi ve ılımlı bir çizgide bulunuyor. Bask Bölgesi’nin yeni başkanı tedbiri elden bırakmayan, mesafeli, her şeyi hesaplayan, sakin bir güç. Şu anda da krizi her şeyin önüne koymuş durumda.
Ama ayrılıkçıların oyların yüzde 60’ını aldığı da bir gerçek. Bu ada ayrılıkçıların ne kadar güçlü olduğunun bir işareti. Zamanla Katalunya’da da durum değişecek. Bu dalgalar orada da bazı sonuçlar doğuracak. Seçimler İspanya’nın hem bölgesel hem de kurumsal olarak önemli kararların alınacağı karışık bir döneme girdiğini doğruluyor.”
euronews:
“Acaba Rajoy’un Galiçya’da elde ettiği çoğunluk sokaklarda protesto edilmesine ve kemer sıkma politikalarına rağmen bile onaylandığı anlamına mı geliyor?”
Josep Ramoneda:
“Sanırım hayır. Halk Partisi’nin bunu böyle yorumlaması hata olur. Galiçya’da onlar yönetimi hep ellerinde tuttu. Bu seçimlerde diğerlerinin başarısızlığı sayesinde sandalye sayılarını bile artırdılar. Halk Partisi 150 bin oy kaybetti. Bu önemli bir rakam. Güven kazandıkları da doğru. Çünkü karşılarında bir muhalefet, bir alternatif bulunmuyor. Kurtarma planlarından dolayı Rajoy kaybetse bile burayı yine Halk Partisi’nden biri yönetecek.”