"Gerillanın barış sürecinde güçlenip geri dönmesine izin vermeyeceğiz"

"Gerillanın barış sürecinde güçlenip geri dönmesine izin vermeyeceğiz"
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Kolombiya hükümeti ve Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) bir süredir barış sağlanması için Küba’da müzakereleri sürdürüyor. euronews muhabiri Alberto de Filippis barış sürecini ve ülkedeki gelişmeleri konuşmak için başkent Bogota’da Kolombiya Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos’a konuk oldu.

euronews :
“Programımıza katılmayı kabul ettiğiniz için teşekkürler Sayın Cumhurbaşkanı”

Kolombiya Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos:
“Memnuniyetle Alberto”

euronews:
“Sayın Cumhurbaşkanı FARC’la bir anlaşma imzalanması için bir tarih verebiliyor musunuz? Birkaç hafta önce bu yıl içinde imzalanması gerektiğini söylemiştiniz. Bunun mümkün olduğuna dair inancınızı koruyor musunuz?”

Santos:
“Benim umudum da gayretim de bu yönde. Ancak geçmiş deneyimler gösteriyor ki bu tür girişimler için bir son tarih koymak çok da akıllıca değil. Dediğim gibi gayret ediyorum ve umuyorum ki ülkemin bu ölümcül yarasının 50 yıllık kanamasını durduracak bir barış anlaşmasına varabiliriz.”

euronews
“Sayın Cumhurbaşkanı mayıs ayında cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Seçim sürecinde müzakerelerin sorun teşkil edeceğini düşünmüyor musunuz?”

Santos:
“Başlangıçta sorun olacağını düşünmüştüm. Fakat sonuçta seçimler siyasi tercihi ortaya koyacak. Halk barış istiyor mu istemiyor mu? Bir yönüyle bu seçimler barış için de bir referandum anlamına geliyor.”

euronews:
“Sayın Cumhurbaşkanı herkes fedakarlık yapmalı demiştiniz. Ne tür fedakarlıkları kasdettiğinizi söyleyebilir misiniz? Demek istediğim FARC’ın af dilemesi istenmeyecek mi? Sonuç olarak halk barış anlaşmasının ne şartlar içerdiğini bilmiyor.”

Santos:
“Hepimiz bağışlanmayı dilemeliyiz. Öyle ya da böyle bu sorunun 50 yıldır devam etmesinde hepimizin payı var. İki taraf arasında bir gizlilik anlaşması yapıldığı için size anlaşma şartlarını söyleyemem. Fakat diyebilirim ki ne sonuca varılırsa o Kolombiya halkına açıklanacak. Anlaşamanın kabul edilip edilmeyeceğine Kolombiyalılar karar verecek. Bu bizim sürece koyduğumuz demokratik bir teminat.”

euronews:
“Sayın Cumhurbaşkanı, izleyicilerimizin bize twitter üzerinden ilettiği bazı sorularımız da bulunuyor. Daniel adlı izleyicimizin sorusu şöyle ‘önemli bir saldırı olduğu takdirde barış süreci durur demiştiniz, yani FARC tarafından öldürülen asker ve polisler yeterince önemli değil mi?’ FARC gerillaları tarafından neredeyse her gün Kolombiya ordusuna saldırı oluyor.”

Santos:
“Şu anda savaş devam ediyor ve ateşkes de ancak biz bir barış anlaşması imzaladığımızda başlayacak, daha önce değil. Maalesef barış sürecinin sonuna kadar savaşa devam edeceğiz. Her savaşta olduğu gibi iki taraftan ölenler olacak. Ancak bence bu barışa ulaşmanın en hızlı yolu olacak. Ben bu sorunun sonsuza kadar devam etmesini istemiyorum, bunun için de bir ateşkes istemiyorum. Gerilla ateşkesleri daha güçlü bir şekilde dönmek için kullanıyor ve çatışmaya devam ediyor. Oysa ben bu çatışmaları bir kez ve kesin surette bitirmek istiyorum.”

euronews:
“Yani Küba’da müzakere edip bir yandan da Kolombiya’da savaşmak mümkündür mü diyorsunuz?”

Santos:
“Evet öyle. Bunu eski bir İsrail başbakanından öğrenmiştim. “Filistinlileri kastederek teröristlerle barışı müzakere ediyorum fakat hiç barış olmayacakmış gibi de teröre karşı savaşıyorum. Bizim Kolombiya’da yaptığımız da bu. Bence bu sorunu bitirmek için en hızlı yöntem.”

euronews:
“Başka bir tweette şu soruluyor: “Tekrar tekrar seçilmeye karşıysanız ve bunu yasaklamak istiyorsanız, siz neden yeniden seçimlere giriyorsunuz? Bu bir çelişki değil mi?”

Santos:
“Hayır değil. Bu şu andaki anayasaya uygun ve ben ülkenin barışı hakettiğini düşünüyorum. Bu yönde mesafe katettik ve yolun yarısında bırakmanın büyük bir sorumsuzluk olduğunu düşünüyorum. Maçın sonunu görmeliyiz ve bu barış maçı Kolombiya’da oynanmalı.”

euronews:
“Ayrıca bazı FARC mensuplarının meclise girebileceğini de söylemiştiniz. Peki bu ne zaman olabilir?”

Santos:
“Bu da tartışılmalı. Havana’daki görüşmelerin bir bölümü de bu konu. Geçiş dönemi olacak ve ne zaman hangi şartlarda olabileceğini bekleyip görmemiz gerekiyor.”

euronews:
“Halk bunu kabul edecek mi?”

Santos:
“Bakın, eğer parça parça ele alırsanız, halk tepki gösterecektir, çünkü FARC yüzünden acı çekiyorlar. Derseniz ki “FARC meclise girsin mi” tabii reddederler. Ya da FARC’ın bazı hukuki imtiyazlar edinmesini kabul eder misiniz” derseniz, tabii ki reddederler, bu çok açık. Fakat paketi tümüyle önlerine koyarsanız ve Kolombiyalılara derseniz ki; “bakın bu barış getiriyor, barışın şu şekilde faydaları olacak. Aksi takdirde ise 20, 30 ya da 50 yıl daha savaş devam edecek, hiç şüphem yok ki Kolombiya halkı barışı seçecektir.”

euronews:
“Peki uyuşturucuya karşı savaşı kazanabilecek misiniz?”

Santos:
“Aslında son yıllarda nisbeten başarılı sayılırız. Son 40 yılda uyuşturucu kaçakçılığından en çok çeken ülke bizizdir. En çok kan dökülen, en çok acı çeken ülke. Bu sebeple en büyük bedeli ödeyen ülke. Aynı zamanda nisbeten en büyük başarıyı gösteren ülke de diyebiliriz. En büyük kartelleri dağıttık, önemli kaçakçıları yakaladık, koka ekimini azalttık fakat ticareti bitmiş değil. Bu yüzden de tüm dünyaya yeni ve etkin mücadele yöntemleri uygulama çağrısı yaptım. Çünkü Birleşmiş Milletler bu mücadeleyi 40 yıl önce başlattı ve hala kazanılmış değil. Kolombiya bu tartışmaları yapacak irade ve güce sahip. Bu konuşmaları yapmamız gerekiyor, çünkü bu sorun tüm dünyayı ilgilendiriyor yalnızca Kolombiya’yı değil.”

euronews:
“Yaklaşımınızın içinde yasallaştırma da var mı? Biliyorsunuz bazı ülkeler yasal kabul etmeye de başladı.”

Santos:
“Tabii bu seçeneği de yok sayamayız. Benim söylediğim hep birlikte başka yöntemler bulmak gerektiği. Ülkeler tek başına tüm dünyayı ikna edecek çözümler sağlayamaz. Bunun için karşılıklı konuşmamız gerekiyor. İki uç yaklaşım olduğu görülüyor. Bunlardan biri Asya ucu. Kullanıcılar da hapse giriyor ve satıcılar ölüm cezası tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor. Diğer uç ise yasal kabul etme, kabullenme. Fakat bir orta çözümle çok sayıda çeşitli kombinasyonlar yapılabilir. Bunun için de gerçekçi ve objektif temeller üzerinde tartışabilmeliyiz. Farklı tartışmalar ise kutuplaşmayı arttırır. Bu şekilde herkes bir kampta ya da diğerinde kabul ediliyor. Ben halen görevde olan bir devlet başkanı olarak küresel tartışma daveti yaptığımda eleştirildim. Bence bunlar mesnetsiz eleştirilerdi. Tüm dünyanın bu tartışmayla yüzleşmesi gerektiğini düşünüyorum ve Kolombiya da buna öncülük edecek ahlaki iradeye sahiptir.

euronews:
“İnanıyorum ki, Kolombiya halkını uyuşturucu ticaretinden çektiği acıları anlamazsanız, burada bu ticarete karşı verilen mücadeleyi de anlayamazsınız. Kusuruma bakmazsanız hatırlatmak istiyorum ki sizin aileniz de, kardeşiniz de bu kirli savaştaki şiddeti yaşayanlardan oldu. Alvaro Uribe’nin devlet başkanlığı döneminde siz savunma bakanıydınız ve FARC’a karşı askeri operasyonlar düzenliyordunuz. Alvara Uribe’nin politikası daha farklı görünüyordu. Ne oldu? Juan Manuel Santos fikir mi değiştirdi?”

Santos:
“Hayır hiçbir fikir değişikliğim olmadı. Nasıl savaşılacağını biliyorum ve bunu yaptım da. Tevazu göstermeyeceğim için kusuruma bakmayın fakat teröre karşı mücadelede, uyuşturucu baronlarına karşı savaşta, suç çetelerine, gerillalara karşı mücadelede hiç kimse bizim hükümetimiz kadar başarılı olmadı. Hükümetim rekor denecek şekilde somut sonuçlar aldı. Savunma Bakanı görevine geldiğimde sert bir mücadeleye başladık. Merkez yapıya, grupların başlarına operasyonlar düzenledik. Fakat savaş bir amaç için yapılır. Benim savaşmaktaki amacım barışa ulaşmaktı. Savaşın zaferi barıştır. Ben hiçbir askerin sebepsiz savaşmadığına inanırım. Bir şey elde etmek için, barış için savaşır. Düşünce tarzımda hiçbir değişiklik olmadı. Şartlar bir barış süreci başlatmamıza imkan verdiğinde de buna başladık. Bu savaşı diyalog ve müzakereler yoluyla bitirmek için.

Dünyanın bir başka bölgesindeki savaşların bittiği gibi gün gelir savaşı bitirmek için masaya oturursunuz. Kolombiya’da yaptığımız da bu. Yoksa fikrimi değiştirmedim. Samimiyetle şunu söylememe de müsaade edin. Savaş yapmak barışı kurmaktan çok daha kolay. Barışın inşaası çok daha zor. Bütün düşmanları ve bizden öncekiler gibi savaştan menfaati olanları karşınıza almış oluyorsunuz. Ben Kolombiya için en doğru olanı yaptığımıza kaniyim. Benim neslim bir gün bile barış içinde yaşayamadı. Vatandaşlarıma şunu söylüyorum: Gözlerinizi kapayın ve barış içerisinde bir kolombiya’yı hayal edin. Çocuklarınızın ve ülkenizin barış içinde olacağı günleri düşünün. Bu işte benim ulaşacağımızı umduğum harika bir şey”.

euronews:
“Halihazırdaki şartlara rağman harika olan bir şey daha var ki; Kolombiya ekonomisi yıllık yüzde 5 büyüdü. Bunun sırrı nedir?”

Santos:
“Bunun sırrı doğru politikalar uygulamak. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren vergi reformu yapmamız gerektiğini biliyorduk. Kamu harcamalarını ekonomiyi hareketlendirecek yönlere aktarmamız ve enflasyonu da düşürmemiz gerektiğini. Geldiğimiz nokta da bu. Çatışmalara rağmen Kolombiya Latin Amerika’da son üç buçuk yılda en çok istihdam sağlayan üllke oldu. Şu anda da en düşük enflasyona sahip ülke konumundayız. Döviz rezervimiz çok büyüdü. Borcumuz azalıyor ve uluslararası yatırımlar da artıyor. Bu da bizi yalnızca Latin Amerika’da değil tüm gelişmekte olan ülkeler arasındaki en başarılı ekonomilerden biri durumuna getiriyor. Bunların tümü siyasi istikrar, sorumlu yönetim, gereğince tasarruf ve ekonomiyi yolunda tutmak için gösterilen yoğun gayret sayesinde oluyor. Ayrıca barışa ulaştığımız takdirde ekonomik büyümemize yüzde iki daha eklenecek.

euronews:
“Sayın Cumhurbaşkanı biraz da dış politika üzerine konuşalım.Venezuela ile ve Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile ilişkileriniz nasıl?”

Santos:
“Bakın Devlet Başkanı Hugo Chavez ile kesin bir düşmanlığımız vardı. Her gün birbirimize sataşırdık. Seçildiğimde şöyle düşündüm: Ben Kolombiya Devlet Başkanıyım, o da Venezuela Devlet Başkanı. 2200 kilometrelik sınırı paylaşıyoruz. Birbirimize çok bağımlıyız.

Böylece onu davet ettim ve seninle böyle oturduğumuz gibi onunla da oturduk konuştuk. Dedim ki Sayın Cumhurbaşkanı bazı konularda çok farkı noktalardayız ve kesinlikle anlaşamayız. fakat halklarımıza karşı sorumluluklarımız var. Senin Venezuelalılara karşı benim de Kolombiya halkına karşı. Bu sorumluluklarımız sebebiyle neden farklılıklarımıza saygı göstermiyoruz ve neden açıktan açığa ya da medya üzerinden birbirimize hücum etmeye devam ediyoruz?

Ekonomik ve diplomatik ilişkimiz yoktu. Savaş bile konuşuluyordu. Ona dedim ki: Farklılıklarımıza saygı gösterelim ve mümkün olan her alanda birlikte çalışarak sorunlarımızı aramızda, diplomatik yolla çözelim.

O günden ki 10 Ağustos 2010’da Simon Bolivar’ın öldüğü yerde konuşmuştuk, Chavez’in ölümüne kadar çok iyi bir ilişkimiz oldu. Birçok konuda anlaşamamıza rağmen.

Cumhurbaşkanı Maduro ile de gidişatı koruyoruz. Kolombiya her devletin yaptığı gibi prensipleri ve çıkarları çerçevesinde yapması gerekenleri yapıyor.

Bu yaklaşım bize Ekvador, Brezilya ve Vatikan ile birlikte dörtlü bir grup şeklinde hareket edebilme imkanı verdi, ki bu da Venezuela’da hükümetle muhalefet arasında diyaloğu geliştirmek ve sorunları çözüp ülkeyi ileri taşımak için katkı sağlıyor. Çünkü Venezuela’da yaşanan her şey Kolombiyalıları ilgilendirir.”

euronews:
“Kolombiya her zaman ABD’nin Güney Amerika’daki en iyi müttefiklerinden biri olmuştu. Washington ile Bogota arasındaki ilişkiler şimdi ne durumda?”

Santos:
“Çok iyi. Birkaç ay önce Sayın Obama ile buluştuk ve ikimiz de stratejik ortak olduğumuzu teyid ettik. Biz kendimizi ABD’nin Latin Amerika’daki en iyi dostu olarak kabul ediyor ve bunu dile getirmekte bir sorun görmüyoruz.”

euronews:
“Sözünüzü kesiyorum ama Brezilya basının yazdıklarına rağmen mi? Amerikan istihbaratı sizi de dinliyor muymuş?

Santos:
“Diğer ülkeleri dinliyorlardı. ABD bizim istihbaratta müttefikimiz. Ortak düşmanlarımıza karşı ortak istihbarat çalışmaları yapıyorduk. Yani ABD ile bir sorun yok.”

euronews:
“Avrupa Birliği ile ilişkileriniz nasıl? Özellikle bazı AB üyeleriyle daha mı iyi?”

Santos:
“Evet AB ile harika bir ilişkimiz var. Serbest ticaret anlaşması yürürlükte ve bizim çok önem verdiğimiz bir konu da şu ki Avrupa Birliği bize karşı vizeleri kaldırıyor. Bu bir dostluk ve saygı göstergesi ki her iki yönden de minnettarız. Tabii ki birlik içeisindeki İngiltere ve İspanya gibi bazı ülkelerle daha özel ikili ilişkileimiz mevcut.”

euronews:
“Kolombiyalılara karşı vize uygulamasının kalkması için İspanya’nın lobi yaptığına inanıyor musunuz?”

Santos:
“Evet İspanya önemli bir rol oynadı. Doğumgünümde İspanya Başbakanı beni aradı ve bunu yapacağını söyledi. Ardından da diğer ülkelere baskı uygulamaya başladı. Aralarında Şansölye Merkel’in de olduğu birçok başbakan ve devlet başkanıyla konuştum, onlar da bu girişimi desteklediler. Birçok ülkenin bu yaptığı bizim için çok değerli. Çok önemli bir adım, iyi ilişkilerimiz var ve daha fazlası da olmalı. Avrupa’nın ihtiyacı olan bizde, bizim ihtiyacımız olan da Avrupa’da var.”

euronews:
“Yine twitter üzerinden bize ulaşan ve futbolla ilgili bir soruyla bitirelim: Dünya Kupası yaklaşıyor. Acaba Falcao forma giyebilecek mi?”

Santos:
“Parmaklarımı çapraz birleştirdim bekliyorum. Ben ümitliyim. Onun da gerçekten oynamak istediğini görebilirsiniz ve doktorlarına göre tedavinin yarısı onun kafasında bitiyor. Falcao önemli çaba gösteriyor. Umuyorum takıma katılabilir. İlk maçımız da bir Avrupa Birliği ülkesi Yunanistan’la. AB için üzgünüm ama kazanacağımızı umuyorum.”

euronews
“Teşekkürler Sayın Cumhurbaşkanı.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kolombiya, yoksul çiftçilere 4,25 milyar dolar değerinde arazi dağıtacak

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro'nun yolsuzluktan tutuklanan oğlu serbest bırakıldı

Kolombiya hükümeti ve ELN arasındaki barış görüşmeleri yeniden başladı