İklim değişikliğiyle mücadelede şehirlere düşen görev

İklim değişikliğiyle mücadelede şehirlere düşen görev
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Paris’teki İklim Zirvesinde devlet ve hükümet başkanlarının yanı sıra yerel yöneticiler de hazır bulunuyor. Günümüzün en büyük sorunlarından küresel

REKLAM

Paris’teki İklim Zirvesinde devlet ve hükümet başkanlarının yanı sıra yerel yöneticiler de hazır bulunuyor. Günümüzün en büyük sorunlarından küresel ısınmayla mücadelede onlara büyük görevler düşüyor.

Özellikle büyük kentlerde ulaşım ve altyapı alanlarındaki yoksunluk ve çarpıklıklar çevreye zarar veren unsurlar arasında. Şehirler küresel karbondioksit salınımlarının yüzde 70’inden sorumlu. İklim Zirvesi’ndeki hedeflerden biri yıllık emisyon oranlarının yıldan yıla düşürülmesi. Nihai amaç ise 2050’de yüzde 100 oranında yenilenebilir enerjinin kullanılmasını sağlamak.

Şehirlerdeki çevre kirliliğinin ana unsurlarından biri ulaşım sisteminden kaynaklanıyor. Bu yüzden yerel yönetimlerin üzerinde durduğu en önemli konuların başında ulaşım alanında reformlar yapmak geliyor. Şehirleri kirleten fosil yakıt tüketen otomobiller yerine yeşil ulaşıma geçilmesi öncelikler arasında.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre şehirlerdeki 10 kişiden 9’u kalitesi düşük hava şartlarında yaşıyor. Asya’daki şehirler ise en kirlilerden. Onların başında dünyanın en çok nüfusunu barındıran Çin’in başkenti Pekin geliyor.

Kanada’nın büyük yerleşim noktaları Toronto ve Montreal ise geliştirdikleri yeşil şehircilik anlayışıyla iklim değişikliğiyle mücadelede önde gelen kentler arasında bulunuyor.

Montreal Belediye Başkanı Denis Coderre ile şehir ve iklim değişikliği üzerine

Christophe Garach, euronews:
“Montreal Belediye Başkanı Denis Coderre ile birlikteyiz. Kendisi 2013 yılından beri bu görevi yürütüyor. Pazartesi günü Paris’teydiniz. Aynı gün İklim Zirvesi’nin başkanı Laurent Fabius dileklerini ifade etti. O, dinamik, adil ve yasal bağlayıcılığı olan bir anlaşma istediğini söyledi. 150 kişinin oturduğu masada bu size inandırıcı geliyor mu?”

Denis Coderre, Montreal Belediye Başkanı:
“Bana inandırıcı geliyor. Çünkü Ban Ki-moon da bu gezegen için bir B planı olmadığını söylemişti. Bence bu kaçınılmaz. Şu anda gerçekçi olmak zorundayız. Bunun için de gerçekçi olduğumuzu ortaya koymak zorundayız. Bana göre çözüm şehirlerin içinde bulunuyor. Çünkü İngilizler şöyle der, “global düşünün, yerel hareket edin” Eğer biz gerçekten bu konuda bir sürdürülebilirliği istiyorsak bunun şehirler tarafından kabul edilip uygulanması gerekiyor.”

Euronews:
“Siz yerel bir yöneticisiniz. Meslektaşlarınızı uluslararası davranmaya çağırıyorsunuz. Çünkü daha fazla şey yapılması gerektiğine inanıyorsunuz.”

Denis Coderre:
“Anne Hidalgo ile Ban Ki-moon’un şehircilikten sorumlu sağ kolu ve eski New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg dahil yüzlerce belediye başkanı perşembe günü bir araya gelecek. Gündem oldukça net ve açık. Ulaşım sisteminde yeni düzenlemeler ve sera gazı emisyonlarının kontrolüyle çözümlere ulaşabiliriz. Bu, bize pragmatik ve hayata geçecek bir ajanda sağlar. Arka planda aslında şehirlerdeki sorunların aynı olduğunun farkına vardık. Kesinlikle bazı gerçeklikler farklı ama su sorunu, atık malzemelerin kullanımı sorunu, elektrifikasyon gibi konular aynı. Bu araçlar bu planın hayata geçirilmesine yardımcı olur.”

Euronews:
“Küresel ısınmaya karşı kısa ve orta vadede şehirlerimizde neler yapmalıyız?”

Denis Coderre:
“İlk olarak sera gazı emisyonlarının yüzde 43’ü ulaşım sistemleri tarafından oluşturuluyor. Montreal ve Quebec yüzde 99 oranında hidroelektrik ve yenilenebilir enerji kullanıyor. Elektrikli ulaşım sistemi, altyapılarda yeni yatırımlar, sirküler ekonomi alanında daha fazla çalışma yapılıyor. Örneğin fitoremediasyon tekniğiyle arıtma işlemi yapıyoruz. Bu nedir? Bu, bitkilerin tekrar kullanılmasıyla biyoyakıt üretilmesi sistemi. Bütün bunlar kesinlikle sera gazı konusunda bir etkiye neden olacaktır. Suyun yönetimi stratejisi de bundan etkilenecektir.”

Euronews:
“Bunun maliyeti ne olur?”

Denis Coderre:l
“Milyon dolarlardan bahsediyoruz. Fakat bu bir yatırım. Fosil yakıtları yerine hidroelektrik enerjisi, elektrikli ulaşım sistemiyle paradan tasarruf yapabiliriz. Böyle bir yatırım sadece iş olanakları yaratmakla kalmaz bu yanı zamanda ekonomik ve sosyal kalkınma alanlarında etkilere sahip olur. Bu tür planlar kesinlikle küresel ısınmaya karşı hareket anlamına gelir.”

Euronews:
“Dünyanın en büyük beşinci petrol üreticisi Kanada her zaman eleştiri oklarının hedefinde. Ve bu ülke sivil toplum örgütlerine göre Paris’teki zirveye çok da hevesli gelmedi. Yeni Trudeau hükümeti bu durumu kalıcı olarak tersine çevirebilir mi?

Coderre:
“Evet öyle düşünüyorum. Ancak yeni göreve gelmiş bir hükümetten sadece birkaç gün ve hafta sonra yeni plana uyumlu hareket etmesini isteyemezsiniz. Fakat sizin de bildiğiniz gibi Trudeau, iklim değişikliği konusunda milyarlarca dolar harcadı. Şehir ve federal yönetimler, belediye yönetimleri hepsi bu konuda tek ses. Evet fosil yakıtlar hala geçerli kaynaklar fakat bunun alternatiflerini bulmalıyız. Örneğin ulaşım alanında. Ulaşım sistemiyle kesin bir etkide bulunabiliyoruz. Bu sürecin işlemesi gerekiyor. Bunun için hazırlandık ve uygulamaya başladık.”

euronews:
“Değişen birşey oldu mu?

Denis Coderre:
“Bence tutum değişti. İngilizler “Kanada geri döndü” der. Bence Ottowa hükümetinin davranışlarında değişiklikleri hissedebilirsiniz.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Dünya Günü nedir? 5 maddede 22 Nisan Dünya Günü

Bilim insanı ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak

Yunanistan, Ege ve İyon Denizi'nde iki deniz parkı ilan etmek istiyor; Türkiye ve çevreciler tepkili