Suriyeli yetkililere göre, çarşamba günü gönderilen kamyonlarda 4 bin gıda sepeti, 66 ton un, 10 bin şişe içme suyu ve tıbbi yardım malzemesi bulunuyor.
Suriye'nin Süveyda vilayetine çarşamba günü 22 kamyonluk bir yardım konvoyu gönderildi. Bu, Dürzi azınlık milisleri ile güvenlik güçlerinin desteklediği Sünni Bedevi aşiretleri arasında çatışmaların başlamasından bu yana Suriye Arap Kızılayı tarafından bölgeye gönderilen ikinci konvoy oldu.
Suriyeli yetkililere göre, kamyonlarda 4 bin gıda sepeti, 66 ton un, 10 bin şişe içme suyu ve tıbbi malzeme bulunuyor. İlk yardım konvoyu pazar günü bölgeye girmişti.
Dürzi milisler ile Sünni Müslüman aşiretler arasındaki şiddet olayları yüzlerce kişinin ölümüne yol açarken, Suriye'nin savaş sonrası zaten kırılgan olan geçiş sürecini çözülme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.
Çatışmalar ayrıca, Dürzi toplumuna yönelik bir dizi hedefli saldırıya ve ardından Bedevilere yönelik intikam saldırılarına da yol açtı.
BM Uluslararası Göç Örgütü (IOM), bir hafta önce bir dizi saldırıyla başlayan çatışmalarda 130 binden fazla kişinin yerinden edildiğini açıkladı.
İsrail, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda vilayetine onlarca hava saldırısı düzenleyerek fiilen Bedevilerin yanında yer alan hükümet güçlerini hedef aldı.
Şiddet olayları, ateşkes ile büyük ölçüde duruldu.
Malzeme sıkıntısı
Suriye Arap Kızılayı Başkanı Mohammed Hazem Baqleh, Süveyde'deki durumun korkunç olmaya devam ettiğini söyledi. Çatışmalar sırasında yaklaşık 300 cesedin yığıldığı ana hastanedeki durumun özellikle kötü olduğunu belirtti.
İki haftadır süren çatışmalar sırasında kentin ikmal kaynakları neredeyse tamamen kesilmişti.
Bir Kızılay ekibinin ölüleri belgelemek ve defin için hazırlamak üzere hastanenin adli tıp birimiyle birlikte çalıştığını ifade eden Baqleh, çatışmalar sırasında elektrik ve suyun büyük ölçüde kesilmesiyle hastanede "önemli bir malzeme sıkıntısı ve insan kaynağı eksikliği" olduğunu söyledi.
Çatışmalar sırasında pazarların "genel olarak kapalı olduğunu ve hizmetlerin neredeyse tamamen durduğunu" da sözlerine ekledi.
Grubun şehirden ayrılmak isteyen sivillerin isimlerini kaydederek onlara güvenli bir geçiş sağladığını söyleyen Baqleh, çatışmalar sırasında Kızılay ekiplerinin saldırıya uğradığını, araçlarından birine ateş açıldığını ve bir deponun bombardıman sonucu yandığını belirtti.
Tahliye edilenler
Bedevi ailelerin Dürzilerin çoğunlukta olduğu bölgelerden tahliyeleri çoktan başladı.
Suriye devlet medyası pazar günü hükümetin Süveyda'daki yetkililerle koordinasyon sağlayarak yaklaşık bin 500 Bedevi'yi tahliye etmek üzere otobüslerin bölgeye ulaştığını duyurdu. Bu otobüslerle bölgeden ayrılanların çoğu şu anda komşu Dera vilayetindeki kalabalık barınaklarda kalıyor.
Bazıları, Suriye'deki iç savaş günlerinden tanıdık bir senaryo olan, bölgeyi terk edenlerin yerlerinden edilmesinin kalıcı hale gelmesinden endişe ediyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü salı günü yaptığı açıklamada, "Yetkililer tehcirin geçici olduğunu söylese de, bu ailelerin net garantiler olmadan güvenli bir şekilde geri dönemeyebileceklerine dair endişeler devam ediyor," dedi.
Süveyda il valisi Mustafa el-Bakur, yerinden edilmenin uzun süreli olmayacağı yönündeki sözlerini yineledi.
"Suriye'de kalıcı bir yerinden edilme söz konusu olamaz," diyen el-Bakur sözlerini şöyle sürdürdü: "Ortalık sakinleşene kadar geçici bir çözüm olması dışında hiç kimse yaşadığı ve büyüdüğü evi terk etmeyi kabul etmeyecektir."
İnsan Hakları İzleme Örgütü, çatışmadaki tüm tarafların "ciddi suistimaller" gerçekleştirdiğini ve şiddetin aynı zamanda "mezhepçi nefret söylemini ve ülke genelinde Dürzi topluluklarına karşı misilleme riskini ateşlediğini" belirtti.