NewsletterHaber BülteniEventsEtkinliklerPodcasts
Loader
Bize Ulaşın
REKLAM

'Avrupa'da hükümetler iklim protestocularına karşı sert ve aşırı geniş yasalara başvuruyor': Rapor

Fotoğrafta bir eylemcinin 'Plan B' argümanına atıf yaparak 'Başka Dünya yok' mesajı verdiği görülüyor.
Fotoğrafta bir eylemcinin 'Plan B' argümanına atıf yaparak 'Başka Dünya yok' mesajı verdiği görülüyor. © Li-An Lim
© Li-An Lim
By Rebecca Ann Hughes
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Bu haberin orjinalinin yayınlandığı dil İngilizce

İklim Hakları Girişimi'nin (CRI) hazırladığı raporda, bazı Batılı ülkelerin iklim aktivistlerinin barışçıl protesto hakkını kısıtladığı, orantısız cezalar uygulamak için eski mevzuata başvurdukları iddia edildi.

REKLAM

Yeni bir rapor, Avrupa'da ve diğer demokratik ülkelerde, hükümetlerin çevre aktivistlerini susturabilmek için aşırı tedbirlere başvurduğunu ileri sürüyor.

İklim Hakları Girişimi'nin (Climate Rights International - CRI) hazırladığı raporda, iklim protestocuları ve aktivistlerine karşı "giderek sertleşen, aşırı geniş, muğlak yasaların öngördüğü cezaların" uygulandığını belgeleyen bir dosya ve videoya yer verildi.

Sivil toplum kuruluşu, Almanya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerdeki yetkililerin protestoculara uzun hapis cezaları verdiğini, önemsiz suçlar için ceza davaları açtıklarını söylüyor.

70 sayfalık belge, hükümetlerin iklim aktivistlerini baskı altına aldığını, ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü gibi temel haklara yönelik yasal taahhütleri nasıl ihlal ettiklerini ortaya koyuyor.

Avrupa'da iklim protestocularının 'özgürlükleri' baltalanıyor

"İnce Bir Buz Üzerinde: Demokratik Ülkelerde İklim Değişikliği Protestocularına Orantısız Tepkiler" başlıklı rapor, Avustralya, Yeni Zelanda, Almanya, Fransa, Hollanda, İsveç, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) iklim protestocularına yönelik giderek artan sert muameleyi içeriyor.

Grubun İcra Direktörü Brad Adams, "İklim aktivistlerinin protesto ve ifade özgürlüğüne yönelik haklarını savunmanın önemini anlamak için onlarla aynı fikirde olmanız gerekmiyor," diyor.

Adams, "Hükümetler, iklim protestocularını hapse atmak ve sivil özgürlükleri baltalamak yerine, iklim krizini ele almak için acil harekete geçme çağrılarına kulak vermelidir," ifadelerini kullandı.

Grup yetkilileri, iklim değişikliğinin artan etkileri ve buna karşı hükümetlerin eylemsiz kalışlarına duyulan hayal kırıklığının protestoları körüklediğini düşünüyor.

Vatandaşlar, farkındalık yaratmak ve harekete geçilmesini sağlamak için, kadın hakları hareketinin, anti-kolonyal hareketlerin, sivil haklar hareketlerinin ve apartheid karşıtı hareketlerin merkezinde yer alan sivil itaatsizlik de dahil olmak üzere barışçıl protesto hakkını kullanıyorlar.

İklim aktivisti Luisa Neubauer CRI'ın hazırladığı raporda, “Gerçek şu ki, iklim aktivizmi doğuştan gelen bir şey değil. Hayatınızın hangi evresinde olursanız olun, ayakta durup yapmanız gereken bir şey. Konuştuğum binlerce insanın deneyiminden şunu söyleyebilirim ki, umutsuzluğa karşı gerçekten en güçlü yanıt eylemdir.”

Uluslararası hukuka göre ülkeler toplanma, örgütlenme ve ifade özgürlüğü gibi temel haklara saygı göstermeli, bu hakları korumalıdır.

Rapora göre bazı Batılı ülkeler bu hakları korumak yerine barışçıl protestoları kısıtlıyor, orantısız cezalar uygulamak için eski mevzuatlara başvuruyor veya sert, yeni yasalar çıkarıyor.

İngiltere'de beş protestocuya, Londra'yı çevreleyen M25 otoyolunda kamu düzenini bozdukları gerekçesiyle eşi benzeri görülmemiş hapis cezaları verildi.

Daniel Shaw, Louise Lancaster, Lucia Whittaker De Abreu ve Cressida Gethin'e dört yıl, Roger Hallam'a beş yıl hapis cezası verilmesi, İngiltere'de şiddet içermeyen protestolara yönelik verilmiş en uzun süreli ceza olarak kayıtlara geçti.

Almanya'da Winfried Lorenz adlı bir kişi, oturma eylemine katıldığı için şartlı tahliye olmaksızın 22 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezanın da Berlin'de, bir iklim protestocusuna verilmiş en uzun süreli hapis cezası olduğu düşünülüyor.

REKLAM

Hollanda'da aktör ve aktivist olan Sieger Sloot, sosyal medya üzerinden takipçilerini Lahey'de bir yolun kapatılmasını içeren bir protestoya çağırdı.

Polis daha gösteri düzenlenmeden Sloot'u tutukladı ve hakkında isyan suçundan dava açıldı.

Bazı durumlarda, iklim protestocularının eylemlerinin arkasındaki nedenleri tartışmaları yasaklanıyor ve bu da adil yargılanma hakkını zedeliyor.

25 Ekim 2021'de Londra'nın merkezinde bir yolu kapattıkları için gözaltına alınan ve suçlanan Giovanna Lewis ve Amy Pritchard'ın, kapanış konuşmalarında eylem nedenlerinden bahsetmemeleri emredilmişti.

REKLAM

Devam eden iklim krizi nedeniyle eylem yoluna başvurduklarını söyleyince, bu kez mahkemeye itaatsizlikten yedi ay hapis cezasına çarptırıldılar.

CRI'nin aktardığına göre, hükümetler, iklim aktivistlerinin gruplarını hedef alıyor.

Haziran 2023'te Fransız hükümeti, çevrecilerin oluşturduğu Soulevements de la Terre'nin feshedilmesini emretmiş, bu emir daha sonra mahkeme kararıyla bozulmuştu.

Mayıs 2024'te, Almanya'da, Last Generation adlı çevre grubunun beş üyesi, Alman Ceza Kanunu'nun 129. maddesi uyarınca "suç örgütü kurmakla" yargılandı.

REKLAM

‘Hükümetler, iklim protestocularını suçlu değil, müttefik olarak görmelidir’

CRI, hükümetleri rotalarını yenilemeye ve protestocuları hedef alan yasaları değiştirmeye veya yürürlükten kaldırmaya çağırıyor.

Adams, “Güçlü hükümetler, iklim protestocularını ve aktivistleri suçlu olarak değil, iklim değişikliğiyle mücadelede müttefik olarak görmelidir,” dedi.

“Protestolara yönelik baskılar, sadece temel hakların ihlali değil, aynı zamanda insan hakları savunucularına karşı harekete geçmek için bu hükümetler tarafından bir tür 'yeşil ışık' olarak görülebilir," diyerek ekledi.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İklim değişikliği nedeniyle Sardinya ve Sicilya'da kuraklık riski iki kat daha olası hale geldi

Salzburg buzulları iklim değişikliği nedeniyle 10-15 yıl içinde yok olabilir

İklim krizi Sahraaltı Afrika'da aile içi şiddet riskini körüklüyor: 2060 yılına kadar 3 kat artabilir