Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Semerkant İklim Forumu: Orta Asya her geçen yıl daha da ısınıyor

Semerkant, Özbekistan
Semerkant, Özbekistan ©  EC - Audiovisual Service
© EC - Audiovisual Service
By Bojan Brkic
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Özbekistan lideri Mirziyoyev, Semerkant İklim Forumu'nda, Orta Asya bölgesinin nüfusu artarken verimli toprakların hızla azaldığı ve bundan 25 yıl sonra nüfusun 100 milyonu aşabileceği uyarısında bulundu.

REKLAM

Semerkant İklim Forumu'na katılan delegelere Orta Asya'nın her geçen yıl daha da ısındığı, su ve dolayısıyla gıda kaynaklarının tükenmekte olduğu söylendi.

Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen İklim Forumu, AB ve Orta Asya bölgeleri arasındaki işbirliğini stratejik düzeye çıkaran Orta Asya-Avrupa Birliği Zirvesi'nin devamı niteliğindeydi.

Katılımcılar en üst düzeyde yetkililerden oluştu: beş Orta Asya ülkesinin cumhurbaşkanı ile Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu başkanları.

Bir önceki etkinlikte yeşil dönüşüm ve su yönetimi alanlarında işbirliği ve yatırım konularını ele alan konuşmacılar bu kez Orta Asya'yı çöl olmaktan kurtaracak somut projelere odaklandı.

Forumun açılışını yapan ev sahibi Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev, Orta Asya'nın karşı karşıya olduğu sorunu çok net bir şekilde tanımladı.

"İklim değişikliği gıda ve enerji güvenliği ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır. Bölgenin nüfusu artarken verimli topraklar hızla azalıyor. Nüfus bundan 25 yıl sonra 100 milyonu aşabilir. Bugün bölgedeki arazilerin yüzde 20'sinden fazlası bozulmaya maruz kalmış durumda. Çeyrek yüzyıl içinde mahsul verimi üçte bir oranında azalabilir."

Orta Asya ve AB işbirliği

Tehdit ne kadar kritik olursa olsun, uzmanlar Avrupa Birliği ve bloğun uzun süredir devam eden gıda güvenliği ve inovasyon programlarıyla işbirliğinin iklim felaketiyle mücadelede şansı arttıracağını belirtiyor.

Özbekistan Cumhurbaşkanı, "HORIZON EUROPE Programı kapsamında gıda güvenliğini güçlendirmenin yanı sıra ormancılık ve tarım sektörlerimizin adaptasyon kapasitesini arttırmak için bilimsel potansiyelimizi birleştirmemizin hayati önem taşıdığına inanıyorum," dedi.

AB liderleri, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB'nin Orta Asya'nın iklim kaynaklı sorunlarıyla mücadelede halihazırda yoğun bir şekilde yer aldığına işaret ederek, hem mutabık kaldılar hem de AB'nin kararlılığını bir kez daha teyit ettiler.

Von der Leyen, "Bugün Orta Asya ve Avrupa yeni bir stratejik ortaklığa girme kararı almıştır. İklim güvenliği ve doğamızın korunması bu stratejik ortaklıkta merkezi bir yere sahip olacaktır. İlk olarak, Avrupa değişen iklime uyum sağlama konusunda sizinle birlikte çalışmak istiyor," dedi.

"İkincisi, birlikte temiz enerjiye küresel geçişi de hızlandırabiliriz. Geçtiğimiz yıl Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan, 2030 yılına kadar enerji verimliliğini iki katına ve yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma yönündeki küresel taahhüdümüze katıldı."

AB Konseyi Başkanı Costa ise şunları söyledi: "Bugün Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen ile birlikte Orta Asya-Avrupa Birliği ilişkilerini stratejik bir ortaklığa dönüştürme kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz."

"İklim eylemi, su yönetimi, enerji güvenliği, yeşil kalkınma ve sürdürülebilirlik konularında Orta Asya ile daha derin bir işbirliği için Avrupa kaynaklarını, uzmanlığını ve teknolojisini bir araya getirecek stratejik bir ortaklık. İleriye giden yol budur. Bu, ortak geleceğimizin merkezi bir parçası olmalıdır."

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev (sağda) ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (solda).
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev (sağda) ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (solda). AP/Uzbekistan's Presidential Press Office

Orta Asya'da iklim değişikliğiyle mücadele

Avrupa Birliği halihazırda bölgedeki kalkınma projeleri aracılığıyla iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele ediyor. Örneğin, Aral Denizi havzasında yeni bir yeşil kuşak oluşturarak şu anda tuzlu bir çöl olan bölgeye yeniden hayat veriyor.

Bu da Orta Asya'daki çiftçilerin daha kuru bir iklime uyum sağlamalarına, su tasarrufu yapmak ve kullanımını izlemek için teknoloji kullanmalarına yardımcı oluyor.

Bu, Avrupa Birliği'ndeki pek çok çiftçinin de yaşadığı geçiş sürecinin aynısı. Avrupalı çiftçiler şimdi, örneğin toprağı izlemek için uyduları kullanarak ve iklim değişikliğine dayanıklı bitkilerle yeni genomik teknikleri benimseyerek yenilikçi çözümler araştırıyor.

Daha endüstriyel düzeyde ise AB, Tacikistan'daki rekor kıran Rogun barajı ve Kırgızistan'daki Kambarata barajı da dahil olmak üzere bu bölgede temiz enerjiye yatırım yapıyor. Bu barajlar sadece iki ülke için değil, aynı zamanda Orta Asya'ya ihracat için de yeterli enerji üretecek.

Von der Leyen, "Örneğin hammaddeleri işlemek için yeni stratejik endüstrilere güç sağlayacaklar. Ulaşım koridorlarımızın elektriklendirilmesine yardımcı olacaklar -bugün bunu tartışıyoruz- ve yurtdışına satılabilecek temiz hidrojen üretecekler. Bu gerçekten karşılıklı fayda sağlayacaktır. Enerji bağımsızlığımız için iyi, ticaretimiz için iyi ve elbette ortak gezegenimiz, iklim ve doğamızın korunması için iyi," dedi.

Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Türkmenistan liderleri artan finansman ve bilgi transferinden faydalanabilecek proje ve fikirleri sıraladı.

AB liderleri ile Orta Asya'daki beş ülke arasında Samarka'da düzenlenen ilk zirveden bir görüntü.
AB liderleri ile Orta Asya'daki beş ülke arasında Samarka'da düzenlenen ilk zirveden bir görüntü. AP/Uzbekistan's Presidential Press Office

Bu fikirler bölgesel bir su kullanım stratejisi oluşturmaktan çölleşmeyle mücadele için milyonlarca ağaç dikmeye (Özbekistan'ın halihazırda yaptığı bir şey) kadar uzanıyordu.

Farklı paydaşlarla bir dizi toplantı yapıldı, bazıları alarm zillerinin çok geç çaldığı konusunda uyarıda bulundu, ancak çoğu umutlu ayrıldı.

BM-Habitat İcra Direktörü Anacláudia Rossbach, "Görülmesi gereken en önemli şey tüm ülkelerin kararlılığı ve AB ile işbirliğiydi. Devlet başkanlarının, AB liderlerinin ve kalkınma bankalarının varlığı kritik önem taşıyor. Bu, paydaşların harekete geçmeye ve işbirliği yapmaya hazır olduklarının kanıtıdıri" dedi

Çevresel farkındalık etkinliği için Aral Denizi'nden daha uygun çok az yer var.

Burası, insanların yaşadıkları yerlere neler yapabileceğinin üzücü bir örneği. Bir zamanlar gezegenin dördüncü büyük gölü olan bu yemyeşil su dünyası 68.000 kilometrekarelik bir alana yayılıyor.

Özbekistan'ın Muynak kenti yakınlarındaki Amu Derya Nehri'nde yüzen insanlar, 12 Temmuz 2023.
Özbekistan'ın Muynak kenti yakınlarındaki Amu Derya Nehri'nde yüzen insanlar, 12 Temmuz 2023. Ebrahim Noroozi/Copyright 2023 The AP. All rights reserved.

Syr Darya ve Amu Darya nehirleri tarafından beslenen göl, onlarca yaban hayatı türünün yaşam alanı olmakla kalmıyor, aynı zamanda her yıl 60.000 ton balık yakalayabilen yerel balıkçıları da destekliyordu. Daha sonra, 1960 yılında Sovyetler Birliği bölgeyi pamuk yetiştirme merkezine dönüştürmeye karar verdi.

Büyük bir tarlanın sulanması için iki nehirden çok fazla su çekildi ve Aral geri çekilmeye başladı. Hem pamuk hem de Sovyetler Birliği artık tarihin bir parçası, ancak tarım arazileri hala genişliyor ve göl kuruyor.

Eski haline kıyasla şimdi sadece 8.000 kilometrekarelik bir gölet ve tuzluluk oranı o kadar yüksek ki neredeyse yaşam yok. Tüm bölge su sıkıntısı çekiyor ve kaynaklar giderek azalıyor.

Beş yıl kadar kısa bir süre önce, bölgedeki bazı ülkeler arasında tek bir kuyu veya dere için silahlı çatışmalar yaşanmıştı.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İsveç ve Norveç'te buzullar hızla eriyor

Alman rahip, iklim aktivizmi için 500 euro para cezası yerine hapishaneyi tercih etti

Avrupa'da aşırı hava koşullarının maliyeti son 10 yılda 2 katına çıktı: 2029'a kadar 126 milyar euroya ulaşabilir