Kilo vermenin en kolay yolu

Kilo vermenin en kolay yolu
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Bir lokantanın mutfağı gibi görünüyor; fakat burası İngiltere’nin Aberdeen kentinde beslenme üzerine ileri çalışmaların yapıldığı bir araştırma merkezi. Burada yemek müşterilere değil, araştırma gönüllülerine servis ediliyor.

Hazırlanan özel tabaklar insanların daha az yiyip tok hissetmesini sağlıyor: “Bu tarz gıdaları yediğimde uzun süre acıkmıyorum. Atıştırmak ya da başka birşey düşünmüyorum. Çok iyi bir his bu.”

Bu çalışma Avrupa Birliği araştırma projesinin de dönüm noktası niteliğinde. Burada açlığı azaltan doğal gıda bileşenleri tanımlanıyor. Herşey fazla kilolardan kurtulmak için: “Protein maddeleri, bitkisel maddeler, karbonhidrat türleri ve bazı nişastalardan bahsediyoruz. Aynı zamanda çözünür liflerden bahsediyoruz. Bunu birçok gıda maddesinde kullanıyoruz. Onları pişmiş gıdalarda bisküvilerde, yoğurt, soda ve suda kullanıyoruz. İnsanlar günlük yeme alışkanlıklarına uygun olarak bu gibi gıda maddelerine kolaylıkla ulaşabiliyor.”

Program kapsamında gönüllülerden, 52 gün boyunca bu şekilde üç öğün yemek yemesi isteniyor. Uzmanlar daha sonra vücutların bu yönteme nasıl tepki verdiğini ölçüyor. İlk sonuçlar umut verici: “Bana yaradı. Yiyecekler doymuş hissetmemi sağladı. Yemek aralarında atıştırmayı engelliyor. Kilo vermeyi başardım.”

Araştırmacılar sonraki adımda çözünür liflerin nasıl bizi daha fazla doyurduğunu anlamaya çalışacak: “Liflerin bazıları, midedeki fiziksel yapılarından dolayı bizim tok hissetmemizi sağlıyor. Midemizdeki özel algılayıcı bize doyma hissi veriyor. Aynı zamanda miktobiyal ürünlerin etkisi konusunda da bir hipotez var. Mikropların ürettiği bazı asitler bağırsakların yüzeyindeki reseptörlerle etkileşime geçiyor. Bu hormon üretimini etkiliyor. Hormonlar da bizim açlığımızı etkiliyor.”

Araştırmacıların amacı sadece Avrupa’daki obezite sorunuyla mücadele etmek değil. Avrupalı tüketicilere yeni teknolojiyle üretilmiş gıdalar sunabilmek de hedefler arasında: “Test ettiğimiz maddeleri modellere ayırmaya başladık. Bu testlerden sonuç aldığımızda labaratuvara geri dönüp yeni maddeler geliştireceğiz. Onlarla ilgili de klinik çalışma yapacağız. Bizim amacımız günlük olarak tüketicilerin istedikleri gıdaları üretecek ticari firmalar bulmak. Aksi halde yaptığımız işin anlamı olmaz.”

Proje gönüllüsü yaptığı işten memnun: “Bu çok harika. Çok lezzetli. Lezzet eksikliği ya da herhangi bir sorunu yok. Oldukça keyifli bir yiyecek. Eğer ilerde bir ürün geliştirilirse ve tadı, yapısı, görüntüsü aynı şekilde olursa, elbette onu denemek için gönüllü olurum.”

Bu yeni gıdalar 2016 yılında Avrupa sofralarındaki yerini alacak.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Ölümcül yılan zehrinden şifa bulmak mümkün mü?

Motorlu araçların hayatımızı tehdit eden partiküller salmasına engel olunabilir mi?

Omega 3 ihtiyacını karşılamada devrim yaratacak besin kaynağı: Mikroalgler