Türkiye'de diyetisyen Canan Karatay'ın vegan beslenenler için 'tahıl beyinli' ifadesini kullanmasıyla bir tartışma başladı. Nedir veganlık? Veganlar nasıl beslenir, son tartışmalar hakkında ne düşünüyorlar? Vegan kafe sahiplerine, vegan beslenenlere sorduk.
REKLAMTürkiye'de Prof. Dr. Canan Karatay'ın 'tahıl ve koyun beyinli' yakıştırmasında bulunduğu veganlar tartışma konusu oldu.
Farklı sebeplerle hayvansal ürün tüketimini terk ederek vegan beslenme biçimini tercih edenler, Karatay'ın söylediklerinin aksine daha sağlıklı olduklarını ve veganlığın aslında tam olarak bilinmediğini savunuyor.
Veganların sayısı ve vegan kültürüne ilgi ise her yıl artıyor. Internet arama motoru Google'ın verilerine göre son bir yılda 'vegan' kelimesiyle yapılan aralamalarda yüzde 100'ün üzerinde bir artış var.
Peki nedir veganlık? Veganlar nasıl beslenir, son tartışmalar hakkında düşünceleri ne? Vegan kafe sahiplerine, vegan beslenenlere sorduk.
En basit tanımıyla, hayvan kullanımını ve hayvansal herhangi bir ürünü tüketmeyi reddetmek veganlık. Bu et, süt, yumurta gibi bir çok besin olabilir.
Ama mesele sadece hayvansal gıdaları tüketmemek değil, aynı zamanda temizlik ve makyaj malzemelerinden tekstile kadar hayvanlar üzerinde test edilen ve içinde hayvanların olduğu ürünleri kullanmamak önemli. Yani vegan yaşam, "hayvanların sömürülmesini bir anlamda engellemeyi ya da bunun bir parçası olmamayı amaçlayan" bir yaşam biçimi.
Vegan yaşam biçiminde doğru beslenmek mümkün mü?
Veganlara göre; evet.
İstanbul Nişantaşı’nda veganlara hizmet veren bir işletmenin sahibi Emre Aydoğan 350 çeşit barındıran vegan menüsü ile hayvanlara eziyet etmeden beslenebildiklerini söylüyor. "Veganlar aç yaşamazlar, hayvan sömürüsünün olmadığı her şeyi yerler. Yeter ki içeriğinde yada üretiminde hayvan sömürüsü olmasın."
"Yani veganlar gayet mutlu yaşarlar çünkü çok çeşitli alternatifleri vardır. Allah herşeyin ikamesini vermiş.’’
Aydoğan, yeni açtığı kafede pek çok vegan misafiri ağırlıyor. Hem yaptığı tercihten hem de işinden oldukça memnun.
Et yemenin kültürümüzle doğrudan alakalı olduğunu, fakat bunun bir ihtiyaç olmadığını dile getiriyor. "Buraya vegan olanlar anne babaları ile geliyor. Vegan yemekleri onlara da tattırdıklarında kendileri de şaşırıyor. Bir annenin yaptığı köftenin aynısını yapıyoruz ama etsiz. Her şeyin alternatifi var yeter ki kullanmayı bilelim.’’
İstanbul Cihangir’de bir başka vegan kafeye uğruyoruz. Çalışanlardan Senem Süzgün de yaklaşık bir yıldır hayvansal gıda tüketmiyor. "İşin içine girmeden önce kasaptan et alıp gelmek normal geliyordu. Ama burada çalışmaya başladıktan sonra hayvanlara ne gibi eziyetler yapıldığını öğrendim. Artık eve et almıyorum mesela."
"Çok fazla çeşit var ve gayet sağlıklı. Ete gerçekten ihtiyaç yok. Çünkü proteini her şeyden alıyoruz ve ne güzel ki bu bilinç giderek artıyor. Bunlar çok güzel gelişmeler."
Senem Süzgün bu beslenme biçimi ile tanıştıktan sonra kendisini daha sağlıklı hissettiğini hatta yaşam kalitesinin arttığını dile getiriyor.
"Karatay’ın söylediği gibi tahıl beyinli değiliz" diyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir
VİDEO | İğrenç Yemekler Müzesi: Boğa penisi, çürümüş köpek balığı eti menüde