AB demokrasi ve hukuk alanında geri giden Macaristan ile ne yapacak?

AB demokrasi ve hukuk alanında geri giden Macaristan ile ne yapacak?
© 
By Sertaç Aktan
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Pazartesi günü Brüksel'de Avrupa Birliği Genel İşler Konseyi için toplanan AB bakanları hukukun üstünlüğü ilklesini ihlal ettiği gerekçesi ile üye ülke Macaristan'ın durumunu görüştü.

REKLAM

Pazartesi günü Brüksel'de Avrupa Birliği Genel İşler Konseyi için toplanan AB bakanları hukukun üstünlüğü ilkesini ihlal ettiği gerekçesi ile üye ülke Macaristan'ın durumunu görüştü.

Macaristan için daha önce Avrupa Komisyonu tarafından Lizbon antlaşmasının ihlallere karşı yaptırımları öngören 7. maddesi işletilmiş ve süreç başlamıştı ancak konu şimdiye kadar yalnızca Avrupa Parlamentosunda görülmüştü.

İlk kez pazartesi günü konsey toplantısında Macaristan'ın durumu Konsey seviyesinde görüşüldü. Bu görüşmeler Finlandiya dönem başkanlığı altında bir süre daha devam edecek ve Macar tarafının argümanları dinlenecek. Bu nedenle şimdilik bu seviyede olası yaptırımlar konuşulmuyor.

Polonya hariç tüm üyeler aynı fikirde

Başbakan Victor Orban liderliğindeki Macar hükümetinin gerçekleştirdiği anayasa değişiklikleri sonrası basın özgürlüğünde yaşanan daralma, akademisyenlere yapılan baskılar, azınlık gruplarının uğradığı hak ihlalleri Brüksel'de uzun bir süredir kaygıyla takip ediliyor.

Ülkede demokrasinin gerilediği konusunda, kendisi de yaptırımlarla karşı karşıya kalma ihtimali olan Polonya hariç, tüm üyelerde fikir birliği mevcut.

Macar hükümeti gelişmeleri politik bir cadı avı olarak nitelendiriyor ve suçlamaları kategorik olarak reddediyor.

Avusturya: Her ailenin kuralları vardır

Toplantı sonrası Avusturya'nın AB Bakanı Alexander Schallenberg "AB birçok açıdan bir aile gibi ve her ailede olduğu gibi bu ailenin de bazı kuralları var. Aksi takdirde birlikte var olamayız. Hukukun üstünlüğü meselesi en temel aile değerimizdir." dedi.

2010 yılından bu yana iktidarda olan Orban, bu konuların dışında sert göçmen karşıtı politikaları ve anti-semitist retorikleri ile de Brüksel'i rahatsız ediyor.

Yaptırım teoride mümkün pratikte zor

Teorik olarak 7. madde sürecinin sonunda Macaristan'ın birlik içerisindeki oy hakkı askıya alınabilir ki, bu bir üyeye verilebilecek en ağır ceza olarak tanımlanıyor. Ne var ki, pratikte bunun gerçekleşmesi hayli zor çünkü diğer tüm üyelerin bu konuda oy birliği gerekiyor ve bu sağlanmadığı sürece sürecin işleyişi yıllarca uzatılabilir. Bu noktada Polonya'nın desteği Macaristan için son derece önemli. Macaristan'ın da benzer desteği Polonya'ya sağlayacağı kuşkusuz.

Toplantı sonrası konuşan Polonya AB Bakanı Konrad Szymanski konuyla ilgili soruları yanıtlayarak "Orban politikalarının demokratik standartlar için sistematik bir risk oluşturduğuna inanmıyoruz" dedi.

Paris ve Berlin için durum endişe verici

Fransız AB Bakanı Amelie de Montchalin ise hem Paris hem de Berlin adına konuştuğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Macaristan'ın durumu endişe verici. Hakimlerin bağımsızlığından, özgür basından, azınlıkların korunmasından ve akademik özgürlüklerden söz ettiğimizde aslında kendi kimliğimizden ve temel değerlerimizden söz ediyoruz. Bunlar bizi bir arada tutan şeyler."

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Avrupa Komisyonu genişleme komiserliği adayı Troscanyi'ye AP'den ret

Avrupa Birliği oy birliği şartı aranan ortak bildiride Macaristan'ın vetosunu görmezden geldi

Macaristan Parlamentosu, İsveç'in NATO'ya katılımını onayladı