NewsletterHaber BülteniEventsEtkinliklerPodcasts
Loader
Bize Ulaşın
REKLAM

AK Parti ve MHP mecliste çocuklar lehine sunulan diğer önergeleri reddediyor: Avukat

AK Parti'nin sokakta yaşayan köpeklerin 'uyutulmasını' içeren yasa teklifi başta hayvan hakları savunucuları olmak üzere toplumun geniş kesiminden tepki gördü.
AK Parti'nin sokakta yaşayan köpeklerin 'uyutulmasını' içeren yasa teklifi başta hayvan hakları savunucuları olmak üzere toplumun geniş kesiminden tepki gördü. © Francisco Seco/Copyright 2024 The AP. All rights reserved
© Francisco Seco/Copyright 2024 The AP. All rights reserved
By Burcu Basaran
Yayınlanma Tarihi Son güncelleme
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Euronews’a konuşan İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi üyesi Avukat Ayşe İlke Alkaç, yasa teklifinde belirtilen sokak köpeklerini öldürme nedenlerinin açık uçlu olduğuna ve suistimale açık olduğuna dikkat çekti.

REKLAM

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) sokakta yaşayan köpeklerin “uyutulmasını,” diğer bir deyişle iğne ile öldürülmesini içeren yasa teklifi başta hayvan hakları savunucuları ve muhalefet partileri olmak üzere toplumun farklı kesimlerinde büyük tepkilere yol açtı.

Tartışmalı yasa teklifi, tüm itirazlara rağmen iktidar ortakları AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) oyları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda geçtiğimiz salı günü kabul edilerek, Genel Kurul’a gönderildi.

Euronews’a konuşan İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi üyesi Avukat Ayşe İlke Alkaç, sürekli hayvanların üretilip öldürüldüğü bir döngüye girildiğinin ve çocuklar üzerinden "algı yaratılmaya çalışıldığının" altını çizdi.

“AK Parti’nin ve MHP’nin mecliste çocuklar lehine sunulan (diğer) önergeleri reddettiğini görüyoruz. Örneğin; tarikat veya cemaat kontrolündeki özel yurtlar ve kamu yurtlarında yaşanan sorunların, baskıların, tacizlerin, ölümlerin, saldırıların tüm yönleriyle ortaya çıkarılması için Meclis araştırması açılmasına ilişkin önerge AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Yine aynı şekilde, depremde kaybolan çocuklarla ilgili verilen önerge de AKP-MHP oylarıyla reddedildi,” ifadelerini kullandı.

Duygu sömürüsü ve manipülasyon yoluyla hayvanların katli için çocukların kullanıldığını kaydeden Alkaç, “Tabii ki çok üzücü olaylar yaşandı ancak bu birkaç olay nedeniyle bütün hayvanların katledilmesi insanlıktan, vicdandan, merhametten ve her şeyden önce çözümden uzak,” dedi.

'Suistimale çok açık'

Yasa teklifinde belirtilen sokak köpeklerini öldürme nedenlerinin açık uçlu olduğuna ve suistimale açık olduğuna dikkat çeken Alkaç, “Popülasyonun kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturmasına veya hayvandan hayvana ya da hayvandan insana bulaşan hastalıkların görülmesine, su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramasına sebebiyet vermesi gibi ucu açık sebeplerle hayvanların öldürülebileceği düzenleniyor,” dedi.

Türkiye'de 105.000 hayvan kapasiteli bakımevi bulunurken, resmi makamlar sokaktaki köpek nüfusunu 4 milyon olarak açıkladı.

“Bu yasa tasarısında belediyelere bakımevi yapmaları için 2028 yılına kadar süre veriliyor ancak yasanın yürürlüğe girmesi halinde belediyelerin hayvanları toplama yükümlülüğü başlayacak. ‘Sınırları içerisinde hiçbir bakımevi bulunmayan belediye, topladığı hayvanları ne yapacak’ sorusu geliyor insanın aklına,” diyen Alkaç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yani belediyelere hayvanların öldürülmesi hususunda neredeyse sonsuz bir takdir yetkisi verilmiş. Örneğin; hayvandan hayvana bulaşan bir hastalık olan uyuzun tedavisi çok kolay ancak tasarıya göre, sırf hayvandan hayvana bulaşması nedeniyle öldürme için bir sebep.”

AK Parti'nin sokakta yaşayan köpeklerin 'uyutulmasını' içeren yasa teklifi başta hayvan hakları savunucuları olmak üzere toplumun geniş kesiminden tepki gördü.
AK Parti'nin sokakta yaşayan köpeklerin 'uyutulmasını' içeren yasa teklifi başta hayvan hakları savunucuları olmak üzere toplumun geniş kesiminden tepki gördü.Francisco Seco/Copyright 2024 The AP. All rights reserved

Yasa teklifinin 15. maddesinde sahipsiz hayvanların alındığı ortama bırakılması yerine bakımevlerinde toplanması ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılması yöntemine geçileceğinin belirtildiğini söyleyen Alkaç, “Sokakta bakıma ve korunmaya ihtiyacı olacak sahipsiz hayvan bulunmayacağı için yerel hayvan koruma görevlisi kurumu kaldırılıyor. Zaten bu ifade, açıkça sokakta hiçbir hayvan kalmayacağını belirtiyor,” ifadelerini kullandı.

Yasa teklifinin mevcut soruna çözüm olamayacağının altını çizen Alkaç, “Hayırsız Ada katliamını hepimiz biliyoruz ve işe yaramadığı da ortada. Aynı şekilde, Romanya 10 yıl önce hayvanların öldürülmesi yöntemini benimsedi fakat bu yöntem hiçbir şekilde işe yaramadı, tam tersine popülasyonda artış görüldü,” dedi.

Bakımevlerinin hayvanlar için “ölüm kampları” olduğunu belirten Alkaç, “Çoğu zaman açlıktan, hastalıktan, bakımevi personelinin kötü tutumundan, eğitimsizliğinden kaynaklı ölümler yaşanıyor. Şu anda bile bakımevlerinde bulunan köpek sayısı çok olmamasına rağmen hayvanlara yönelik olarak çok sayıda ihlal var. Bir de bakımevlerinde kapasitelerinden çok daha fazla hayvanın tabiri caizse istiflenmesi durumunda, eğer öldürülmez iseler, çok kötü şartlarda yaşayacaklarını görmek pek zor değil. Hatta açıkçası buna yaşamak denir mi emin değilim,” ifadelerini kullandı.

Mevcut 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun sokakta yaşayan hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması için son derece yeterli olduğunun altını çizen Avukat Alkaç, “Hayvanların aşılanıp kısırlaştırıldıktan sonra alındıkları yere bırakılması en doğru ve en insancıl yöntem. Çoğu Avrupa ülkesi de bu şekilde hayvan popülasyonunu kontrol altına alıyor. Belediyelere hayvanları aşılayıp kısırlaştırma, rehabilite etme görevleri verilmiş ve bunun denetlenmesi görevi de Bakanlığa verilmiş durumda. Fakat belediyeler, bu görevlerini yerine getirmediği gibi Bakanlık da denetleme görevini yerine getirmedi,” dedi.

“Şu an sokak hayvanlarının popülasyonundaki artış üzerine tartışmamızın nedeni tamamen bundan kaynaklanıyor. Yani 20 yıldır yürürlükte olan kanun uygulanmış olsaydı şu an böyle bir konu üzerinde kesinlikle konuşmuyor olurduk.”

‘Kısırlaştırılması gereken köpek sayısı aslında 1 milyon’

“Şu anda yapılması gereken mevcut 5199 sayılı kanunun 6. maddesi korunarak, kısırlaştırma seferberliği başlatılması,” diyen Alkaç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kediler ve köpekler yabani hayatla şehir hayatı arasında bir bariyer. Bu hayvanların toplanması ve bakımevlerine hapsedilmesi durumunda çok sayıda hastalık ortaya çıkacak. Mesela köpeklerin toplanması durumunda belediyeler öncelikle aşılı, kısır, uysal, tabiri caizse mahalle sakini köpeklerden başlayacak çünkü onlar direnmiyor, birçoğu çok yaşlı zaten. Bu hayvanların toplanması durumunda hastalık taşıyan hayvanların bu bölgelere gelmesi çok olası."

“Doğaya kesinlikle bu şekilde bir müdahalede bulunulmamalı. ‘Aşıla, kısırlaştır, yerinde yaşat’ yöntemi uygulanmalı, işte bu noktada bunu uygulamayan belediyelere ceza uygulanması gündeme gelmeli.”

REKLAM

Yasa teklifinin gerekçesinde sokakta 4 milyon köpek olduğunun belirtildiğini hatırlatan Alkaç, “Bu köpeklerin yarısı dişi, bu dişilerin de yarısının kısır olduğu düşünüldüğünde aslında kısırlaştırılması gereken 1 milyon köpek var demek. Bu da kolaylıkla kısırlaştırma yapılabilecek bir sayı, çözüm asla öldürmek değil,” dedi.

Yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren belediyelerin öldürme ve toplama yetkisini kullanabileceğinin altını çizen Alkaç, “Şu an bile, bu kadar geniş öldürme yetkisine sahip olmayan belediyelerin hayvanları öldürdüğünü görüyoruz, duyuyoruz. Ancak hiçbir şekilde ceza uygulanmıyor. Yasa tasarısında ise hayvanların öldürülmesi için ucu açık birçok gerekçeye yer verilmiş ve belediyelerin daha kolay bir şekilde hayvanları öldürmesinin önü açılmış durumda,” ifadelerini kullandı.

Mevcut 5199 sayılı kanuna göre, bir hayvanı kasten öldüren kişiye altı aydan dört yıla kadar hapis cezası verilebiliyor.

Yasa kapsamında soruşturma yapılmasının Tarım ve Orman Bakanlığının il veya ilçe müdürlükleri tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlı olduğunu hatırlatan Alkaç, “Bu da bu suçu işleyenlerin soruşturulmasını son derece zorlaştıran bir durum. Bir hayvanseverin suç duyurusunda bulunabilmesi için ise suçüstü hali, yani bir hayvanın gözünün önünde öldürülmesi gerekiyor,” dedi.

REKLAM

Komisyon’daki tartışmalar medyaya doğru yansıdı mı?

Komisyon’daki görüşmeler sırasında medyaya yansıyan haberlere ilişkin olarak Alkaç, “Bazı kanallarda ve haber sitelerinde (çocuklarını sokak köpeği saldırılarında kaybeden) ailelerin üzerine yüründüğü ve hatta hakaret edildiği yazıldı ancak Komisyon sırasında gerçekleştirilen yayınlara ve komisyon raporuna bakıldığında durumun böyle olmadığı görülüyor. Tam tersi, bu kişilerin bu tasarıya karşı olan milletvekillerine, doğru olmayan söylem ve eylemleri olduğu görülüyor,” ifadelerini kullandı.

“Komisyona bu aileler alınmış olmakla birlikte, yasa tasarısının karşısında olan ve tasarının kabul edilmemesi için geçerli gerekçelere haiz yetkili kişiler komisyona alınmadı. Muhalefet milletvekillerinin ısrarı sonucunda birkaç kişiye söz verilmiş olsa da, bu kişilerin sürekli sözleri kesildi ve konuşmalarına müdahale edildi,” diyen Alkaç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tasarı hazırlanırken görüş alınması gereken, hayvan hakları konusunda bilgili hukukçular, veteriner hekimler, sahadaki gönüllü hayvanseverler ve sivil toplum kuruluşlarından görüş alınmadığı gibi, Komisyon’da da bu kişilerin konuşmaması için büyük çaba harcandı.”

Komisyon boyunca AK Parti ve MHP milletvekillerinin diğer partili vekillerini dinlemediklerini ve ciddiyetsiz tavırlar takındığını belirten Alkaç, “Muhalefetin vermiş olduğu önergeler sorgusuz sualsiz reddedildi. Bu yasa tasarısıyla sorun çözmeyi amaçlamadıkları ortada. Özellikle üretimin yasaklanmasına dair hiçbir düzenlemenin yapılmaması bunu açıkça gösteriyor,” dedi.

“Bu yasa tasarısının kabul edilmesi durumunda toplumda çok derin travmalar ortaya çıkacağı gibi şikayet edilen durumdan çok daha ağır sonuçlar meydana gelecek. Diliyoruz ki bunları yaşayarak tecrübe etmeyiz.”

REKLAM
Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Bahçeli'den 17-25 Aralık süreci açıklaması: 15 Temmuz FETÖ ihanetinin kuluçka evresi

Sokak hayvanları için çözüm ‘kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat’ metodu: Hayvan hakları örgütü HAKİM

İklim değişikliği, Dünya'nın 9 gün boyunca titreşmesine neden olan bir mega tsunamiyi tetikledi