16 ülkede 1.700'den fazla gigavat (GW) kapasiteli yenilenebilir enerji projesi, elektrik şebekesine bağlanmak için sırada bekliyor.
Yeni bir rapora göre, Avrupa'nın eski elektrik altyapısı yenilenebilir enerji dönüşümüne ayak uyduramıyor.
Avrupa Birliği'nin (AB) geçen hafta 2027 yılına kadar Rus fosil yakıtlarının kullanımdan kaldırılmasına yönelik yol haritasını açıklamasıyla birlikte, elektrik şebekeleri bu yakıtların yerine yerli yeşil enerjinin ikame edilmesinde büyük önem taşıyacak.
Beyond Fossil Fuels, E3G, Ember ve Institute for Energy Economics and Financial Analysis tarafından hazırlanan rapor 28 ülkedeki 32 elektrik iletim sistemi operatörünü (TSO) inceledi.
Birçoğunun eski hükümet hedeflerine ve elektrik piyasasına ilişkin varsayımlara dayanan güncel olmayan senaryolar kullandığını tespit ettiler. Bu modası geçmiş şebeke planlaması ve zayıf yönetişim, Avrupa'nın yenilenebilir enerjiye geçişini geciktirme riski taşıyor.
Beyond Fossil Fuels enerji kampanyacısı Juliet Phillips, "Şebeke operatörlerinin yenilenebilir enerji projelerini devreye alabilmesi için hükümetlerin acilen planlama sistemindeki bu tıkanıklıklardan kurtulması gerekiyor," dedi.
Phillips, TSO'lara ve düzenleyicilerine bir iklim yetkisi verilmesinin, enerji sistemlerimizi "geleceğe hazırlayacak" uzun vadeli yatırımları ve kararları almalarını sağlayabileceğini de sözlerine ekledi.
"Fosil yakıt ithalatından kurtulmanın, faturaları ve emisyonları azaltmanın tek yolu bu."
Avrupa'da yenilenebilir enerji projeleri nerede duraklıyor?
16 ülkede bin 700 gigawatt'ın (GW) üzerinde yenilenebilir enerji projesi elektrik şebekesine bağlanma kuyruğunda takıldı: AB'nin 2030 enerji ve iklim hedeflerine ulaşmak için ihtiyaç duyduğu kapasitenin üç katından fazlası.
Bu bağlantı kuyruklarına takılan en yüksek yenilenebilir enerji miktarı 722 GW rüzgar ve güneş enerjisi ile İngiltere'ye ait. Onu 400 GW ile Finlandiya, 348 GW ile İtalya ve 70 GW ile Almanya izledi.
2024 yılında sadece yedi ülkede 7,2 milyar euroluk yenilenebilir enerji, elektrik şebekeleri tarafından karşılanamadığı için boşa harcandı. Ve bu veriler, TSO'ların raporun yazarlarına sağlayabildikleri veriler nedeniyle sınırlı. Birçoğu yenilenebilir enerji kaynaklarının kesintisini ya da bunun maliyetini takip etmiyor.
Eldeki veriler, Avrupa'nın en büyük ekonomilerinden bazılarında nelerin boşa harcandığına dair fikir veriyor. Sadece Almanya'da geçen yıl 3,3 milyar euroluk rüzgar ve güneş enerjisi kesintiye uğradı. İspanya için bu rakam 2024 yılında 2,5 milyar euroya kadar çıkabilir.
Bu yerlerde, temiz enerji israf edilirken, enerjiyi üretenler hala tazmin ediliyor ve ekstra maliyet genellikle fatura ödeyenlere düşüyordu.
Fosil yakıtlar kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet haline gelebilir
Rapor, elektrik şebekelerinin iyileştirilmesine yönelik planlama ve düzenlemelerin güncellenmemesi halinde Avrupa'nın, şebeke operatörlerinin yenilenebilir enerjiye dayalı bir sistemi asla planlamamış olmaları nedeniyle fosil gazın gerekli göründüğü "kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet" riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor.
Sadece beş şebeke operatörü 2035 yılına kadar tamamen karbondan arındırılmış bir şebeke planlıyordu: EirGrid (İrlanda), Energinet (Danimarka), Fingrid (Finlandiya), National Grid (İngiltere) ve Litgrid (Litvanya). Bu durum, 13 ülkenin aynı zaman dilimi için temiz enerji hedefleri olmasına rağmen geçerli.
E3G araştırma müdürü Vilislava Ivanova, "Avrupa'nın elektrik şebekesi yeterince hızlı modernleşmiyor ve bu değişmeli," diyor.
Ivanova, hükümetlerin şebeke operatörlerine, dirençli ve fosil yakıtlardan arındırılmış bir ekonominin kilidini açmak için iklim hedeflerine ulaşma ihtiyacı konusunda "net siyasi sinyaller" göndermesi gerektiğini de sözlerine ekliyor.
"Sadece siyasi liderlik, bağımsız yönetişim ve net teşvikler yoluyla şebekelerin Avrupa'nın temiz ve rekabetçi enerji geleceğinin önünde engel değil, kolaylaştırıcı olmasını sağlayabiliriz."